English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Ya baban

Ya baban translate Spanish

2,296 parallel translation
Ya baban? Bize yardım ettiğin için seni affedecek mi?
Y tu padre, te perdonara por ayudarnos?
Peki ya baban?
¿ Y tu papá?
Peki ya baban, kardeşlerin?
¿ Y qué pasará con tu padre, tus hermanas?
Ya baban?
- ¿ Qué hay de tu padre?
Ya da belki Kyle babanı oynayabilir, çünkü seni sikmeden duramıyor!
¡ O tal vez Kyle podría jugar a ser el papá ya que él no puede detenerse de joderte!
- Babanı arıyoruz Bill Shepard.
Estoy buscando a tu padre, Bill Shepard. Bueno, entonces ya somos dos.
Ya sana şimdi babanı hayatının sonuna kadar içeri tıkacak bir şey bulduğumu söylesem ne derdin?
¿ Qué pasa si te digo ahora mismo que he encontrado algo sobre tu papá algo que podrías usar para encarcelarlo el resto de su vida? ¿ Qué me dirías ahora?
Amcan ve baban senin yaşlarında bunları yaşamıştı şimdi tekrar yaşanıyor.
Tu padre y tu tío ya vivieron esto cuando tenían tu edad, ahora está sucediendo de nuevo.
Baban ile birlikte bunca derde göğüs gerebildiğimiz için her gün Tanrı'ya şükrediyorum.
Le agradezco al cielo a diario que tu padre y yo nos hayamos salvado de tal problema.
Demek istediğim baban seni yalnız Jaipur'dan Mumbai'ya gönderdi.
tu padre te envió sola desde Jaipur a Bombay.
Biliyordum, baban benden para aldığını öğrendiğinde..... sorun olacağını.
Ya lo sabía, si tu padre se enteraba de que aceptabas mi dinero tendrías problemas
baban bir karar verdi ve...
Su padre ya ha decidido y...
Bana anlattı, hep birlikte noelde eğlence parkına gitmiştik ve sen Noel babanın cücelerinden birinin gerçek bir cüce olmasından korkup ağlamıştın, babam da,... "Yeter artık, Daha fazla dayanamayacağım." diyerek o gece bizi terk etmişti. Tek düşündüğün dondurmaydı, eve dönerken annem, hiç bir şeyin değerini bilmediğini söylemişti!
¡ Ella me dijo, fué en la navidad en la que todos fuimos al ferrocarril de Edaville, y tu lloraste porque tenías miedo de que uno de los duendes de santa fuese un verdadero enano, y padre dijo "suficiente, ya no aguanto esto," y se fué esa misma noche y lo único que te importaba era comer helado de camino a casa y madre dijo que no apreciabas nada!
- Umarım. Biliyorsun ona anlatmak zaten zor, bir de şimdi işin içine baban girince...
Sabes, ya es bastante difícil decirle pero ahora con tu padre involucrado...
Baban aptalca bir şey yapmana izin vermez çünkü alçıya alınamayacak kadar tatlısın.
Tu padre no te dejará hacer nada estúpido porque eres demasiado mono para estar en un el elenco.
Bakın, bunlar bizim son saatlerimiz olduğuna göre, babanızın ve benim sizi ne kadar çok sevdiğimizi ve değer verdiğimizi bilmenizi istiyorum. Ve ailemize çok değer veriyoruz.
Ya que nos queda poco tiempo, quiero que sepan cuánto los amamos su padre y yo y lo importante que es esta familia.
Baban artık sana yardım edemez.
Tu padre ya no puede ayudarte.
Babanın hesabına niye kendini sıkıntıya sokuyorsun?
Porque te metes en tantos lios a cuenta de nuestro padre?
Bu artık baban değildi.
Ya no era tu padre.
Ve hastanenin babanızın anısını tazelediğini düşünüyorum.
Ya lo creo y el hospital honra sobradamente la memoria de su padre.
Başından beri babanın yaptığından haberi olduğunu biliyordun.
Bueno, ya sabías todo el tiempo que tu papá estaba siendo sabio, ahora
Tanrıya şükür baban yaşamıyor.
Gracias a Dios tu padre está muerto.
E-bay'i ya da babanın bilet simsarını kontrol ettinmi?
¿ Has mirado en ebay o has preguntado al agente de tu padre?
Pekala, baban hakkında ne söyleyeceğini ben zaten biliyorum.
Bueno, ya sé lo que va a decirte de tu padre.
Bilerek ya da bilmeyerek bu insanlara yardım ediyor ve bu babanım şu anki görevinde kabul edilemeyecek bir durum.
Tanto si lo sabe como si no, está ayudando a los agitadores a lo que nada les gustaría más que ver a su padre fallar en su misión actual.
Anne zaten dengesizmiş ve babanın gidişiyle akıl hastanesine yatmış.
La madre ya era inestable, así que la partida del padre la envió directo a una Institución Psiquiátrica.
Peki ya baban?
¿ Y tu padre?
Anne ya da babanın yaralanıp senin yalnız kalman korkunç bir durum.
Da miedo, cuando tu mamá o tu papá se hacen daño y te sientes sola.
Biliyorsun, baban ile akşam yemeği yiyeceğiz. Ben de...
Ya sabes, como voy a ir de cena con tu padre, yo sólo...
Peki ya gerçek baban?
¿ Qué hay de tu verdadero padre?
Baban ya kendine ait bir ilaç işi kurmaya çalışıyormuş ya da bu oda içinde uzun bir süre geçirmeye hazırlanıyormuş
Digo, o tu padre estaba intentando instalar... un negocio de médico a domicilio... Sí, o se estaba preparando para pasar mucho tiempo... en esta habitación.
Anne ya da baban, şu diğer skandal hakkında bir şey söyledi mi?
¿ Dijeron algo tu mamá o tu papá sobre el otro escándalo?
Yaptıklarını inkar edemezsin ve ben Vanessa'nın ya da Juliet'in babası değilim. Senin babanım.
Y yo no soy el padre de Vanessa o el de Juliet, soy el tuyo.
Babanın vefatı sonrası buralarda olur diye umuyordum aslında.
- Yo esperaba que se quedara. Creí que ya sin tu padre, él...
İzin verirsen seni almaları için anneni ya da babanı...
Con tu permiso, me gustaría llamar a tu madre y a tu padre
Drew, baban Seth'in bu evde çok iyi bir şöhreti yoktur.
Por Dios, Drew, ya sabes, tu padre, Seth, Consiguió tener una pésima reputación en esta casa, sabes.
Bak, zaten baban ve büyükbabandan daha uzun yaşadın.
Mira, ya has vivido más años que tu padre y que tu abuelo.
Baban oraya daha önce gitmiş ama pek sevmemiş.
Papa ya estuvo allí y no le gustó.
Bu babanın defteri, diğerlerinin çoğunu görmüştüm. Ama bunu değil.
Este es el cuaderno de tu padre, y la mayoría de sus cosas que ya he visto, pero esto es nuevo.
Sonuçta burası senin mekânın mekânın olacak baban nalları diktiğinde.
Después de todo, es tu restaurante. O lo será, ya sabes, cuando tu padre estire la pata.
Evet, 5 ya da 6 yıl kadar önce babanın baktığı eski bir olaydaki şüpheliydi.
Sí, desde hace cinco o seis años. Sospechoso de uno de los viejos casos de tu padre. - ¿ Mi padre?
Korkarım ki babanın kendini hiç affetmedi ya da Kalciak'ı.
Dudo que tu padre se haya perdonado... O Kaliciak.
Muhtemelen. Ya da baban bir incubus olabilir.
Probablemente, o tu padre podría ser un íncubo.
Baban saldırıya uğradığında kulaklık takıyorum dedin doğru olmadığını biliyorum
Dijiste que llevabas auriculares cuando tu padre fue atacado. Pues bien, ahora sé que eso no es cierto.
Yapmazsam... Sana söz veriyorum, Pensilvanya'ya gider ve babanın kafasına... şahsen sıkarım...
Si debo... te prometo visitar personalmente Pennsylvania y dispararle a tu padre en la cabeza... en la cabeza
Anne ve baban ayrı olduğunda dört ya da otuz dört yaşında olmak fark etmiyormuş.
Supongo que no importa si tienes 4 o 34 cuando tu padre y tu madre se separan.
Annenle babanın ünü senden önde gidiyor. Çok etkilendim.
La reputación de tus padres te precede, así que ya estoy impresionado.
Nihayer bir işi kitabına uygun yapıyorum ama sonuç yine yanlış. Ama cinayet aletinin, babanın parmak izleriyle kaplı olduğunu nereden bilebilirdim ki?
Ya sabes, por fin hago lo correcto y luego termina saliendo todo mal, pero ¿ cómo iba yo a saber que las huellas dactilares de tu padre estarían por todo el arma del crimen.
Ya sen? Artık annenle babanın gölgesinden çıkman gerekmiyor mu?
¿ Que hay acerca de quitarse la sombra de los padres?
Ya baban?
¿ Y tu padre?
Biraz utanç verici aslında ama hep saçma bir kanıya sahiptim ben. Yani sen babanı kaybetmişsin benim oğlan da gerçekten oğlan...
Es un poco vergonzoso, pero siempre he tenido ésta idea absurda que porque perdiste a tu padre y que mi hijo es una maricona...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]