English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Ya ölüm

Ya ölüm translate Spanish

1,306 parallel translation
Şanlı Kızılordu'muzun askerleri, bundan böyle ya zafer, ya ölüm.
¡ Soldados del glorioso Ejército Rojo de ahora en adelante será victoria o muerte!
Şu anda 300.000 Varşova'lı Yahudi'nin Treblinka'ya ölüm kampına gönderildiğinden, ya da öldürüldüğünden eminiz.
Sabemos que 300.000 judíos en Varsovia han sido enviados a Treblinka, al campo de exterminio, o han sido asesinados.
- Ya ölüm bölgesinden kaçarsa? - hayır.
- ¿ Qué pasa si sale del radio?
Ya Sezar Ya Ölüm.
"O César o nada."
Ölüm korkusunu bir yana bırakarak sizinle birlikte, kendimi de kurtardım.
Ya lo veis, al perder el miedo me he salvado y os he salvado a vos.
Tabii ya kendi ölüm fermanıma da!
Ciertamente, y por mi propia muerte.
"Ve ölüm yok bundan böyle," virgül...
"Y muerte ya no habrá más," coma...
Yaşam, ölüm, anlıyorum.
Vida, muerte. Ya veo.
"Ve ölüm yok bundan böyle,"
"y muerte ya no habrá más,"
Ya ölüm?
¿ Y qué hay acerca de la muerte?
Şimdi benim için ya soda ya da ölüm.
Para mí, ahora es gaseosa o la muerte.
Geri döndüğümde, Dong-su'nun ölüm haberi artık birisi için yeni değildi.
Cuando regresé, la muerte de Dong-su ya la habían olvidado todos.
Ölüm cezasıyla karşı karşıya kalabilirdin!
¡ Te enfrentabas a la pena de muerte!
Han Dong-Ju ona sahte bir ölüm ayarladı ve 1952'de Japonya'ya taşındı.
Han Dong-Ju falseo su muerte en 1952 y se mudo a Japón.
Palmer'ın birçok ölüm tehdidi aldığını biliyorum, ama bu seferki biraz ciddi.
Sí, ya sé que Palmer recibe muchas amenazas, pero ésta es grave.
Ayrıca bugün burada çok ölüm oldu.
Además, hoy ya han habido demasiadas muertes.
- Ölüm kokuyorsun.
- Hueles a muerto. - Ya lo sé.
Benim işim ölüm sebebini bulmak, o da damar genişlemesi. Dolayısıyla doğal sebeplerden ölmüş. Bu yüzden morga gönderildi.
Lo mío es la causa de la muerte, que ha sido un aneurisma por lo tanto, natural en vista de lo cual, el cuerpo ya puede ir a la funeraria.
Ölüm cezası nedir biliyor musun?
Steve, ya sabes lo que es la sentencia de muerte ¿ No?
Ölüm ya da bebekler söz konusu olduğunda bütün gece arayabiliyorsun.
¿ Y las muertes y los nacimientos? Llamas de noche.
- Peki.Yukarı çıkacağım Ölüm nedeni görevlisinin formlarını hazırlar mısın?
Vale, ya voy. ¿ Te ocupas de los papeles del juzgado?
Çok fazla ölüm oldu!
¡ Ya ha habido demasiadas muertes!
Sosyal olmanın ucunda ölüm yok ya.
Ser sociable no me mataria. ¿ Verdad?
Ya "Durun" ya da "Ölüm" yazıyordu!
Decía "No" o "Nada".
Onu biri mi öldürdü sizce? Ölüm nedeni belirlenmedi. Kanunen cinayet olarak görmek zorundayız.
Ya que no sabemos la causa de muerte, legalmente lo consideramos homicidio.
Ya anlaşma ya da ölüm cezası.
Escoja entre lo que le ofrecí y la pena de muerte.
Burayı ölüm kalım durumu ya da sağlam bir parti için saklıyordum.
.. o una fiesta que valga la pena. Tell me!
Gece boyunca ölüm telefonlarına cevap vermeyeceğim artık.
Ya no atenderé llamadas de trabajo toda la noche.
Eğlence ya da keder... keyif ya da acı... yaşam... ya da ölüm.
Alegría o desesperación... placer o dolor... vida... o muerte.
Ölüm burada son bulabilir, Belach Ya da...
Las muertes pueden terminar aquí, Belach o...
Yasa açık... Ölüm ya da sürgün.
La ley es clara : muerte o destierro.
Doğru ya, bugün babamın ölüm yıldönümü.
¡ Es cierto! ¡ Las exequias de mi padre! ¿ Qué hago?
Benden ne istediğinizi bilmekteyim fakat daha çok ölüm getirmeyeceğim budunuma.
Ya sé qué desean de mí pero no le traeré más muerte a mi pueblo.
Sonunda ölüm yok ya.
De eso no vas a morir.
Evlendikleri gün, Rose Red inşaatı bir senedir devam ediyordu ve şimdiden üç ölüm olmuştu, bir ustabaşı dahil olmak üzere.
Cuando se casaron, Rose Red llevaba ya un año construyéndose. Ya había habido tres muertes, y también la de un capataz.
Sodomi ya da ölüm.
Sodomía o muerte.
Ölüm ya da...
Muerte o...
Zaten şimdiden birçok ölüm yaşandı.
Han habido muchas muertes ya.
Arjun, bu 5 milyon ya da ölüm.
Arjun, son 5 millones o la muerte.
Ölüm için gidiyor patırtı treni.
Ya que la Muerte... conduce el estrepitoso tren.
17 Nisan Bayan Esperanza Malagon Prieto'nun ölüm yıldönümü. Büyük bir düğün mü istersin yoksa...
En otras noticias, este siete de abril se cumplen ya 18 años de la muerte de Esperanza Malagón
"'Ölüm yaşlıya, gence bakmaz. "'
"'La muerte no conoce edad "'.
Fakat bu riski göze almamız gerekiyor. Aksi taktirde, ani ölüm gölgesi başının üzerinde sürekli asılı duracak, ve er ya da geç... Okehampton'a geldik.
Tenemos que correr el riesgo sinó la sombra de una muerte súbita, siempre amenazará su cabeza, y tarde ó temprano aquí estamos en Nowhampton.
Başaramaz, kaçmaya çalışır ya da sıçma dediğiniz yere sıçarsam ölüm hücresine geri dönerim, doğru mu?
Si fallo, trato de escapar o hago algo indebido vuelvo al pabellón de la muerte, ¿ no?
Ölüm ya da hapishane : her iki durumda da onun sonu karanlıktı.
Muerto o en la cárcel, para él iba a ser mucho peor.
The Elders onaylamak ya da Ölüm Miles istiyor inkar olmaz Yani, Temelde bir onay olarak o aldı. Yumuşak bir yatak ve kabarık yastıklar, bayım sınırlıdır.
Estás restringido a un colchón y cojines blanditos.
Tamam, yeterli Ölüm Meleği hakkında.
Bueno, ya está bien de tanto ángel de la muerte.
Peki. Ölüm saatini ilan et.
Bueno, ya está.
- Hayır. Ya Everwood ya da uğrunda ölüm.
- No, Everwood o nada.
Tok'ra konukçularının pek çoğu Goa'uld tarafından işgal edilmiş dünyalardan geliyorlar, o sistemin içinde doğup tek şansları ölüm ya da çalıştırılmak.
La mayor parte de los anfitriones de la Tok'ra provienen de mundos conquistados por los Goa'uld. Nacidos en un sistema feudal donde sus únicas elecciones eran trabajos forzados o muerte.
Zafer ya da ölüm.
Victoria o muerte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]