English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yapabilirsin

Yapabilirsin translate Spanish

13,380 parallel translation
Yapabilirsin, anne.
- Puedes hacerlo, mamá.
Daha önce hiçbir Karanlık Olan'ın yapamadığını sen yapabilirsin.
Puedes hacer lo que ningún otro Señor Oscuro pudo.
Bunu bana nasıl yapabilirsin?
¿ Cómo pudiste hacerme esto a mí?
Yapabilirsin.
Puedes hacerlo.
Çık ve kendine güven İstersen açıklama da yapabilirsin.
Sal y ten confianza. También puedes explicarlo si quieres.
- Evet, yapabilirsin.
- Sí, puedes.
- Her şeyi yapabilirsin.
Puedes hacer cualquier cosa.
Gayet de yapabilirsin.
Tenéis todo lo que hace falta.
Artık en iyi yaptığın şeyi yapabilirsin.
Ahora puedes hacer lo que mejor se te da.
Yapabilirsin.
Oye, puedes hacerlo.
Önemli değil, Chelsea, Bu seferliğine bir istisna yapabilirsin.
Está bien, Chelsea... puedes hacer una excepción en esta ocasión.
Bu evden çıktığında, İstediğin gibi tüttürebilir İstediğini yapabilirsin.
Apenas te vayas de esta casa podrás fumar toda la marihuana... así como todos los tipos de drogas que quieras.
Her şeyi yapabilirsin.
Puedes hacer lo que sea.
- Evet, yapabilirsin.
Sí, puedes.
- Evet yapabilirsin Barry. Hayır. Hayır.
- Sí puedes, Barry.
Hadi adamım yapabilirsin.
Vamos, amigo, lo tienes.
Yapabilirsin Amber!
¡ Puedes hacerlo, Amber!
Evet belki sen yapabilirsin ama bunun için büyü yapman gerek. Bu da kelepçelerini çıkarmamız anlamına geliyor, kelepçeleri çıkarmayacağız.
Si, tal vez usted podria, pero usted tendria que hacer un hechizo, lo que significa que tendriamos que tomar las esposas, y no vamos a tomar las esposas.
Bunu nasıl yapabilirsin?
¿ Cómo pudiste hacer eso?
Bunu yalnızca şimdiyi yaşarsan yapabilirsin geçmişi değil bu da onun hakkında konuşmayı ve düşünmeyi bırakman gerektiği anlamına geliyor, tamam mı?
Solo puedes hacer esto si estás viviendo el presente, no el pasado, lo cual significa que tienes que dejar de pensar en ella y hablar sobre ella, ¿ vale?
Hadi, Phoebe! Bunu yapabilirsin!
Vamos Phoebe, puedes hacerlo.
Ne yapabilirsin ki?
¿ Qué puedo hacer?
- Bunu yapabilirsin.
Puedes hacerlo.
Bu kadarını ne sen yapabilirsin ne de ben.
Lo que es más de lo que tú o yo podríamos hacer.
Borçlarını ödeyip bir salon yapabilirsin.
Paga tus deudas y puedes construir una sala.
Evet, yapabilirsin.
Sí, podrías.
Sen yapabilirsin.
Tú puedes hacerlo. - ¿ Yo?
Kafanı odakladığın sürece istediğin her şeyi yapabilirsin.
Puedes hacer lo que quieras, solo pon tu mente en ello.
- Hayır yapabilirsin ve yapacaksın.
Cuando empecé con esto, hacía lo mismo que Briggs está haciendo.
Hadi güzelim, bunu yapabilirsin.
Vamos, hermosa, tú puedes hacerlo.
- Yapabilirsin dostum!
Poder a través de él, amigo!
Bundan daha iyisini yapabilirsin.
Puedes hacerlo mejor.
Öyleyse, peşinen en düşük ne kadara yapabilirsin?
Desde ya, ¿ hasta dónde puedes bajar?
Angelino dostun için ne yapabilirsin?
¿ Qué puedes hacer por un paisano de Los Ángeles?
Çünkü bence sen 38'den daha iyisini yapabilirsin.
Porque creo que puedes ofrecer algo mejor que 28.
- Bunu yapabilirsin, Lucas.
- Puedes hacerlo, Lucas.
Bunu yapabilirsin.
Puedes hacer esto.
- Yapabilirsin.
- Tú puedes.
Bunu yapabilirsin.
Puedes hacerlo.
- Bunu yapabilirsin, tatlım.
- Puedes hacerlo, cariño.
Yapabilirsin.
Tú puedes.
Bunu yapabilirsin.
Ya lo tienes.
Bunu yapabilirsin.
De verdad puedes hacerlo.
Yapabilirsin.
Puede hacerlo usted.
Beni tokatlayan ahmak herifi yenmek içinse istediğini yapabilirsin.
está bien.
Sen büyük bir kızsın, Catalina. Kendi seçimlerini yapabilirsin.
Catalina, ya es adulta... puede tomar sus propias decisiones.
Tamam, en iyi ne yapabilirsin diye sorarlarsa şunu diyebilirim...
Vale, entonces cuando me pregunten qué he estado haciendo tengo que decir...
Gümrükte sorun çıkabilir diye silahını yanına alamadın sanmıştım ; silahsız ne yapabilirsin ki?
Pensé que tenías que salir de su arma en el hogar'causa de customs- - qué se puede hacer sin un arma?
Hapın etkisindeyken daha çok şey yapabilirsin tabii ki ama iki şekilde de... Bu senin karakterin.
Seguro, puedes hacer más cuando tomas la pastilla, pero, de cualquier forma... es tu carácter.
Gerekeni bir tek sen yapabilirsin.
- Sólo tú harás lo necesario.
Bunu yapabilirsin, evlat.
Puedes hacerlo, amigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]