Yapman gereken translate Spanish
6,715 parallel translation
Yapman gereken de bu, keşfetmek.
Y eso es lo que deberías hacer. Deberías explorar.
Tüm yapman gereken, kamu hizmeti cezası.
Sólo tendrás que realizar servicios comunitarios.
Yapman gereken şey, babamın cüzdanını çalmak.
Esto es lo que vas a hacer. Toma la billetera de papá.
Senin yapman gereken şey...
Lo que deberías hacer es meterte en...
Evet, iş şeklini değiştirdiğinde yapman gereken bu oluyor işte.
Sí, bueno, esto es lo que consigues cuando tienes que cambiar tu modelo de negocio.
Tek yapman gereken onu aramak.
Sólo tienes llamarlo.
Tek yapman gereken hangisinin doğana uygun olduğunu bulmak.
Lo único que necesitas es encontrar una que sea fiel a tu naturaleza.
Asıl yapman gereken şey de bu!
Eso es exactamente lo que deberías hacer.
Gwen Hala, yapman gereken şeyi yaptın, çünkü...
Y, tía Gwen, lo hiciste porque...?
Yapman gereken sadece, yavaşça ve derin derin nefes almak.
Solo necesito que me des un par de respiraciones profundas y lentas,
Tek yapman gereken EVET demek.
Todo lo que tienes que hacer es decir que si.
Yapman gereken tek şey "Arama" butonuna basmak.
Todo lo que tienes que hacer es presionar "llamar".
Sana Berlin'i verebilirim, ve tek yapman gereken beni bırakmak.
Puedo entregarte a Berlín, y lo único que debes hacer... es dejarme ir.
Anlarsın ya hani, şu kısımda omuzlarını biraz kaldırıyorsun. Yapman gereken şöyle aslında.
Ya sabes, durante esta parte, estás subiendo un poco los hombros, así que lo que quiero que hagas es, solo tienes que...
Yani, O'na beni sevdiğini söyledim ama bu onun kafasını karıştırmak içindi. Tek yapman gereken sadece arkanı dönmekti.
Le dije que también me amabas, pero era para enloquecerlo.
Yapman gereken ilk olarak şunu yerleştirmek.
Así que pon esta primero.
Tek yapman gereken bir tema seçmek, aynen şöyle yaşlı ve huysuz Chopin ve kendininkini yarat.
Todo lo que debes hacer es tomar un tema como este... el viejo y crujiente Chopin aquí... y hacerlo propio.
Gabby, Ambulanstayken yapman gereken tek bir şey vardı ama artık bu ekibin bir parçasısın.
Gabby, una cosa es ir fuera de las normas cuando eres la persona a cargo de la ambulancia, pero ahora eres parte del equipo.
Tek yapman gereken burayı burayı ve burayı imzalamak böylece işimiz bitmiş olacak
Lo único que debes hacer es firmar aquí, aquí y aquí ; y habremos terminado.
Şimdi... Tüm yapman gereken parmağını buraya koyman.
Ahora... todo lo que debes hacer es poner tu dedo allí.
O yüzden benimle ilgilenme ve yapman gereken her neyse onu yap.
Así que no te preocupes por mí y sigue tu propio camino.
Tek yapman gereken işine yoğunlaşmak.
Solo debes concentrarte en tu trabajo.
Yapman gereken bu değildi.
No se supone que hagas eso.
Seçmeler yapman gereken şey mi yoksa işaret mi?
Y es la audición la cosa o el signo?
Eve ulaşmadan önce yapman gereken bir şey mi var?
¿ Hay algo que tienes que hacer antes de que llegue allí?
Peki, öyleyse yapman gereken şeyi yapmamanı düzeltmek için bir şeyler düşünelim.
Muy bien, así que vamos a averiguar una manera de hacer que es correcto que usted no hizo lo que sea que tenías que hacer.
Tek yapman gereken mücadele edeceğin kişiyi seçmektir.
Sólo tienes que elegir quien quiere luchar.
Eğer işinden memnun değilsen ya da mutsuz ilişkinde çırpınıp duruyorsan bugün sana dün gibi geliyorsa ve yarını göremiyorsan yapman gereken şey ihtiyaçlarını yenilemek.
Si estás atascado en tu empleo o en una relación acabada... si hoy siempre se siente como ayer... y no puedes ver un nuevo mañana... entonces te diré algo. Tú necesitas cambiar.
Tek yapman gereken nişan alıp ateş etmen.
Solo apuntas y dispares.
Tek yapman gereken gelmekti.
Sólo tenías que aparecer.
Tek yapman gereken gözlerini kapatmak.
Y lo único que tienes que hacer es cerrar los ojos.
Tek yapman gereken her ay 20 sayfa karalamak onun dışında tamamen özgürsün. Bir de birkaç haftada bir parti düzenliyorlarmış işte kravat, takım elbise, vesaire, vesaire.
Todo lo que necesitan es un extracto de 20 páginas cada mes... y, aparte de eso eres un hombre libre... y querrán tener una fiesta en unas semanas... corbata negra, canapés, etcétera, etcétera.
Yapman gereken de bu işte.
Esto es lo que tienes que hacer.
İlk yapman gereken şey silahını almak.
Primero sacas la pistola. La sacas, ¿ sí?
Tüm yapman gereken bunlar.
Eso es todo lo que tienes que hacer.
Şampiyon olmak istiyorsan yapman gereken bu.
¿ Quieres ser el campeón, eso es lo que tiene que hacer.
Yapman gereken bir görev vardı.
Tenías un trabajo que hacer.
Ve tum yapman gereken... sadece... git...
Y todo lo que tengo que hacer es... ir... solo...
Madem bu kadar çok öğrenmek istiyordun tek yapman gereken sormaktı.
Si realmente querías saberlo, solo tenías que preguntar.
Tek yapman gereken sahte kuponlar dağıtmak.
Todo lo que tienes que hacer es tirar estos cupones falsos, ¿ eh?
Tek yapman gereken bunun olmasına izin vermekti.
Yo haré el resto. Todo lo que tienes que hacer es dejar que las cosas pasen.
Tek yapman gereken evet demek.
Todo lo que tienes que hacer es decir que "sí".
Tek yapman gereken - - bilirsin, bunun doğru olduğunu itiraf etmen.
Entonces todo lo que tienes que hacer es admitirlo - Quiero decir, parece conveniente.
Tek yapman gereken şu tahta parçasını çekmeks.
Sólo tienes que quitar esa pieza de madera.
13 yıl önce yapmanız gereken şeyi.
Tu hermano nunca miente. Entonces ¿ por qué no ha estado en casa durante días?
Üzgünüm, yapmanız gereken işler var.
- Lo siento, tienen trabajo atrasado.
Bir muhabir olarak doğru şeyi yapıyorum. Sizin 13 yıl önce yapmanız gereken şeyi yapıyorum.
Tengo algo que preguntarle. ¿ Por qué la gente no le cree cuando dice la verdad?
- Böyle zamanlarda yapman gereken...
Durante épocas así, debes...
Şimdi, bu yapmanız gereken budur, dinle.
Ahora, escucha, esto es lo que hay que hacer
Yapmanız gereken en önemli şey kimsenin ayrılmaması gerektiği.
es que no deben separarse.
Tüm yapmanız gereken...
Es todo lo que tienen...
yapman gerekeni biliyorsun 25
yapman gerekeni yap 39
yapman gerekeni yaptın 18
yapman gereken tek şey 23
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapman gerekeni yap 39
yapman gerekeni yaptın 18
yapman gereken tek şey 23
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69