Yaran nasıl translate Spanish
108 parallel translation
Yaran nasıl, Dua?
¿ Cómo está la herida?
- Yaran nasıl?
- ¿ Cómo va su herida?
Yaran nasıl?
¿ Qué tal la herida?
Yaran nasıl?
¿ Está herido?
- Yaran nasıl?
¿ Qué tal tu herida?
- Yaran nasıl? İyileşiyor mu?
- ¿ Como va esa cicatriz?
Söyle, Miles, Yaran nasıl?
Dime, Miles, ¿ cómo está tu herida?
Peki... yaran nasıl...?
¿ Cómo está tu... Tu herida.
Yaran nasıl oldu?
¿ Cómo va la herida?
Yaran nasıl?
¿ Cómo está su herida?
Yaran nasıl?
- ¿ Cómo está tu herida?
Yaran nasıl?
Bueno, ¿ qué daños hay?
Peter, yaran nasıl?
Hola, Peter, ¿ Qué tal la cicatriz?
- Bu arada, yaran nasıl?
A propósito, ¿ cómo está la herida?
Yaran nasıl?
- ¿ Cómo fue la herida? - Viviré.
Yaran nasıl?
Como esta la herida?
Senin küçük yaran nasıl. Hayatını kurtardığım gün ki.
¿ Cómo está tu cicatriz, cuando te salvé la vida?
Yaran nasıl iyileşti?
¿ Cómo se ha curado tu herida?
- Aklını mı kaçırdın sen? - Yaran nasıl?
¿ Estás demente?
Yaran nasıl?
¿ Cómo está tu herida?
Yaran Nasıl, Çavuş?
¿ Cuán herido está?
Yaran nasıl seni sikik göçmen? Ha?
¿ Cómo está la herida, maldito italiano sucio?
- Yaran nasıl oldu?
- ¿ Y cómo están tus heridas?
Yaran nasıl? Bakmama izin ver.
¿ Cómo está esa herida?
- Yaran nasıl şimdi?
- ¿ Cómo la estás pasando?
Kazık yaran nasıl?
¿ Cómo está tu herida por la estaca?
Yaran nasıl Tibbets?
¿ Cómo va la herida, Tibbetts?
Yaran nasıl?
¿ Cómo esta tu herida?
Yaran nasıl?
¿ Cómo es tu herida?
Yaran nasıl oldu? Çok iyi.
- ¿ Cómo está tu herida?
Bu yaranın nasıl olduğuna dair bir fikrin var mı? .
¿ Tienes una hipótesis para la causa de esta herida?
Yaranın yerini nasıl açıklayacaksın?
¿ Cómo más se puede explicar la ubicación de la herida?
O yaranın nasıl olduğu anlaşıldı.
Por eso tiene esa caprichosa cicatriz.
Yüzündeki o yaranın nasıl olduğunu biliyorum. Curley'nin eline ne olduğunu da.
Sé cómo te hiciste los moretes de la cara y cómo Curley se rompió la mano.
Yaranız nasıl Bay Sieber?
¿ Qué tal la herida, Sr. Sieber?
Peki o zaman bu gemiyi o yaranın etrafında nasıl dolaştırıp onun bizi ısırmadan geri dönmesini sağlayacağız.
¿ Y cómo se supone que llevaremos esta nave dentro de la herida sin que nos ataque de nuevo?
Yaran nasıl, Xena?
¿ Cómo está la herida, Xena?
Lanet olsun, yıllar oldu ve bana hala, karnındaki yaranın nasıl olduğunu söylemedin.
Diablos, han pasado años, y aún no me dices cómo conseguiste esa herida en el estómago.
Bayan Dichiaria, bacağınızdaki yaranın nasıl olduğunu hatırlıyor musunuz?
Sra. Dichiara, ¿ recuerda cómo se hizo esas lesiones en las espinillas?
Teğmenim, yaranız nasıl?
Teniente, ¿ Cómo está su herida?
Bu yaranın nasıl olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes cómo me hice esta cicatriz?
Berbat bir yaran var, Nasıl oldu?
Vaya cicatriz. ¿ Cómo te la hiciste?
- Yaran nasıl?
- La olvidé. Ese es el secreto.
Bu yaranın nasıl olduğunu unutma.
No olvidemos cómo te hiciste esto.
Yaranın etrafındaki. ... kurumuş kan, başı nasıl düz tuttuğunu açıklayabilir.
La sangre seca alrededor de la herida podría explicar cómo mantuvo su cabeza derecha.
Ayağımdaki bu yaranın nasıl olduğunu sor?
Pregúnteme dónde me hice esta cicatriz de mi dedo del pie.
- O yaranın nasıl olduğunu anlat hadi.
- Dime cómo te hiciste esa cicatriz.
Bu arada, yaranız nasıl?
¿ Está mejor de la herida?
Başındaki yaranın nasıl oluştuğunu biliyorum.
Y cómo se hizo la cicatriz en la cabeza.
Yaranız nasıl oldu?
¿ Cómo está tu herida de flecha?
Yaranız nasıl oldu?
¿ Cómo está tu herida?
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701