Yeni bir hayat translate Spanish
1,865 parallel translation
Bu dünyaya yeni bir hayat verdin.
Trajiste una nueva vida a este mundo.
Yeni bir hayat var.
Es que hay una nueva vida.
Arzunun gücü yeni bir hayat yarattı.
La fuerza de ese deseo de crear una nueva vida.
Yeniden evlendim, yeni bir hayatım var ve böyle kalmasını istiyorum.. yeni.
Me casé, tengo una nueva vida, y así quiero continuar. ¿ Entendido?
Yeni bir hayatım var.
Tengo una nueva vida.
Yeni bir hayatımız olacak.
Tendremos una nueva vida.
Benden çok daha genç ama bütün kararları ona bırakıyorum. Yeni bir hayat yaşıyorum.
Es mucho más joven, pero le dejo que decida todo.
Buraya yeni bir hayat için geldim ben!
Vine A Comenzar Una Nueva Vida.
Yeni bir hayat sunuyoruz.
¡ Les ofrecemos una nueva vida!
çıkıp gitti ve yeni bir hayat kurdu.
El esta saliendo y teniendo una vida
Nai, Maya'nın söylediğini hatırla.. Maya'nın yeni bir hayat kurman gerektiğini söylediğini hatırla.
Nai, recuerda cuando Maya te dijo, ¿ sabes cuando Maya te dijo que hicieses tu vida?
Eşlerimize söylemek yeni bir hayatın ilk adımı ise, Yapacağız.
Y si decirles a nuestras parejas es el primer paso para nuestra vida juntos lo haremos.
Archie, neden kendine yeni bir hayat kurmuyor ya da en azından düzgün bir sihir bulmuyorsun?
Archie, ¿ por qué no haces algo con tu vida o mejoras tu número de magia?
Eritilince yeni bir hayat başlıyor.
Una nueva vida empieza después de la descongelación.
Ona yeni bir hayat verebilirim.
Puedo darle una nueva vida.
Ölümden doğan yeni bir hayat.
Nueva vida.... desde la muerte
Hepimiz, yeni bir hayat, bize melek gibi davranan güzel kızlar elde edemiyoruz.
No todos podemos tener una nueva vida, tener chicas guapas que parecen ángeles.
Bu yeni bir hayatın başlangıcını temsil ediyor.
Esto supone el inicio de una nueva vida.
Evet, o siktiriboktan firma anacığına yeni bir hayat sundu.
Si, esa mierda está comprando a mamá una nueva vida.
Ama yeni bir hayatın başlangıcı ölümle sona erebilir.
Pero comenzar una nueva vida puede terminar en muerte.
Sanford, Fowler'a yeni bir kimlik ve şeyde Fowler'ı bekleyen yeni bir hayat sağlıyor Bogotá'da.
Sanford le ha dado a Fowler una nueva identidad, y una nueva vida que lo está esperando en... ¡ Bogotá!
Ortadan kaybolup ganimeti hem kendisi hem de adamları için yeni bir hayat kurmak için kullanacaktı.
Desaparecer, y usarlo para obtener nuevas vidas para él y sus hombres.
Değişmek istiyordum yeni biri, geçmişi olmayan biri gibi yeni bir hayat kurmak istemiştim.
Quería cambiar quién era. Crear una vida como alguien nuevo, alguien sin pasado.
Hani şu yeni bir hayat vadettiğin yaralı çiçek.
¿ La otra flor herida a la que restauraste ofreciéndole una nueva vida?
Kızılderililer der ki ; bir çocuk hızla suya düşerken onu kurtaranla, yeni hayatını sonsuza kadar paylaşacaktır.
Los indios Mohawk dicen que cuando un niño cae en los rápidos quien lo rescate estará en su nueva vida para siempre.
Hayatının bu safhasında olsan da eğer üzerinde durmaya devam edersek ben senin Connie, Natalie ve oğullarınla olan ilişkinde ama daha da önemlisi kendinle olan ilişkinde yeni bir kişi olmayı başaracağından eminim.
Si continuamos, el trabajo que estamos haciendo incluso en esta etapa de tu vida, Sé que puedes conseguir encontrar una nueva forma de "estar" con Connie, Natalie y los chicos, pero lo más importante,... contigo mismo.
Ted Mosby'nin hayatında yeni bir bölüm açmasına...
Por el nuevo capítulo de Ted Mosby.
Brooke, hayatım, zeminde delik açacaksın. Umurumda değil. Nasıl olsa yeni bir zemine ihtiyacımız var.
Brooke, cariño, vas a dejar un surco en el suelo.
Yeni ailesiyle mutlu bir hayatı olmalı.
Ella debe estar feliz con una nueva familia.
Madem o kadar akıllısın neden hayatında yeni bir şey yok?
Si eres tan inteligente, ¿ por qué no haces algo nuevo con tu vida?
Hayatıma yeni bir yön vermek istedim. Ve işte buradayım.
Quería darle una nueva dirección a mi vida, por eso vine a Bombay.
Hayatımda dokuz tane hata yaptım ve yeni bir tanesini yapmaktan korktum. Ama az kalsın bir hata daha yapıyordum.
# Aplaudan, todos Todos aplaudan #
Ansızın, benim için hayatın yeni bir anlamı oldu
De repente La vida tiene nuevo significado para mi
Eminim özlüyorumdur, ama bu hayatımda yeni bir sayfa, Scott.
- Claro que si pero este es un nuevo capitulo en mi vida, Scott.
Bir çift Gucci ayakkabı giyiyordum. Daha yeni satın almıştım. Hayatımda hiçbir ayakkabıya bu kadar çok para vermemiştim.
Yo llevaba puestos unos mocasines de Gucci que acababa de comprar el fin de semana previo y había gastado más dinero en ellos que en toda mi vida en zapatos.
Olay evini ve hayatını temizleyip çıkarmak. Yeni bir işe veya ilişkiye başlarken yapılabilecek iyi bir şey.
y el concepto es que limpias tu casa y tu vida, y es bueno hacerlo cuando empiezas un nuevo proyecto, o una relación.
Ürettiğimiz şeyler, her yeni gün hayatınızı daha iyi bir hâle getiriyor.
A diario, algo de lo que creamos, mejora tu vida.
Ürettiğimiz şeyler, her yeni gün hayatınızı daha iyi bir hâle getiriyor.
A diario, algo de lo que creamos, facilita tu vida.
İyi hissediyorum çünkü yeni işim yayıncıIık sektöründe.. ... ve sanki hayatımda yeni bir sayfa açıyormuşum gibi geliyor.
Tengo esta buena sensación porque siento que estoy pasando de página y es raro porque mi nuevo puesto de trabajo es en la publicación.
Gözlerinizde, hayatınızın yeni, farklı bir yere gidebileceği umudunun yarattığı o heyecanı gördüm.
Leí la excitación por el hecho de que vuestra vida podría tomar un giro diferente, un nuevo camino
Birbirimizi aldatmadan geçireceğimiz yeni hayatımız tam bir hafta sürdü.
La nueva vida sin líos ni engaños duró una semana.
Sen burada, bu muhteşem yeni hayatını yaşıyorsun,... ve mezun olduğumda, artık onun bir parçası olmayacağımdan korkuyorum.
Estás viviendo una impresionante nueva vida aquí. Y temo que cuando me gradúe no seré parte de ella nunca más.
Durup yeni hayat kuracak bir yer bulacağız.
Encontraremos un lugar para... establecernos y hacer una vida juntos.
O günden itibaren, hayatında yeni bir dönem başladı.
A partir de ese día en adelante, comenzó un nuevo capítulo en su vida.
Lloyd Lee, hayatınla yeni bir sözleşme yaptın.
Lloyd Lee, conseguiste una segunda oportunidad.
Biraz para sıkıntım var alışverişi tamamlayıp hayatını kurtarabilmen için sana bir şans vereceğim ama yeni bir son teslim tarihi var.
Pero como tengo un problema de liquidez te voy a dar una chance de cerrar el trato y salvar tu vida. Pero hay un nuevo plazo de entrega esta noche a las 10 : 00.
Aslında, yeni hayatımıza başlamak için bundan daha iyisi olamaz. Hepimiz bir aradayız, Julie evde.
De hecho, no se me ocurre mejor forma de empezar nuestra vida juntos todos aquí, con Julie en casa.
Ama ben hayatımda yeni bir sayfa açtım.
Sin embargo, he terminado con el pasado.
Hayatında yeni bir sayfa açacak, kendini değiştirecek ve baş belası olduğu için özür dileyecekti. Aynen öyleydi.
Ella empezaba una nueva vida y queria hacer arreglos y pedir perdón por ser tan entrometida, que lo era.
Sadece hayatıma yeni bir başlangıç yapmak istiyorum. Kim olduğum konusunda güzel yanları alıp geriye kalan şeyleri unutmam gerekir diye düşüyorum.
No, sólo trato de seguir con mi vida, y pensé en tomar lo que me gustaba de mí y dejar el resto atrás.
Evi hayalindeki gibi yeniliyorsun, tam hayatında yeni bir sayfa açacakken... böyle bir şey?
Digo, uno refacciona la casa de sus sueños para comenzar un nuevo capítulo de su vida, ¿ y luego esto?
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey yok 30
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir şey değil 19
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey yok 30
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir şey değil 19
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayatta olmaz 273
hayattasın 50
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayatta olmaz 273
hayattasın 50