English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yürüyecegim

Yürüyecegim translate Spanish

831 parallel translation
"Onun gibi yürüyeceğim, belki herkes beni beğenir."
"Caminaré como ella y quizá a la gente le gustaré también."
Ben yürüyeceğim.
Yo volveré andando. "
Yürüyeceğim.
Iré andando.
Sokakta böyle yürüyeceğim.
Caminaré así por la calle.
Gidip biraz yürüyeceğim.
Iré... a caminar.
Sadece dosdoğru yürüyeceğim.
Sólo a dar un paseo.
Yürüyeceğim.
Caminaré.
Hayır, şu tepeye kadar tek başıma yürüyeceğim.
No, creo que debería continuar un poco. Tal vez hasta la cima de aquella colina.
- Ben yürüyeceğim.
- Yo iré andando.
Ama birkaç gün sonra yürüyeceğim.
Dentro de unos días podré caminar.
Yürüyeceğim.
- Tome. iré andando.
- Hayır, yürüyeceğim sanırım.
- No, prefiero volver caminando.
Şimdi ben sanırım dışarı çıkıp biraz yürüyeceğim.
Y ahora, yo... creo que saldré a dar un pequeño paseo.
Gerekirse bir hırsız, mesleki olaraksa bir katilim. Yolum çizildi benim. Kafam bir sepete düşene dek başım dik yürüyeceğim.
Ladrón por necesidad, asesino por vocación, mi camino está trazado y mantendré la cabeza alta.
Biraz yürüyeceğim.
- No, voy a dar un paseo.
Sakıncası yoksa çıkıp biraz yürüyeceğim.
Si no os importa, saldré a caminar un rato.
Sanırım biraz yürüyeceğim.
Saldré a caminar.
Sanırım yürüyeceğim.
No, gracias. Creo que caminaré.
- İki blok yürüyeceğim.
- Voy a dos manzanas.
Kendimle ilgili bayağı bir şey anlattım size. Sakıncası yoksa sizinle yürüyeceğim.
No quiero quedarme aquí sola, así que caminaré con usted, si no le importa.
Siz gidebilirsiniz, ben eve yürüyeceğim.
Os podéis ir, caminaré a casa.
Her ihtimale karşı ben yarım mil kadar yürüyeceğim.
Voy a andar un kilómetro, por si acaso.
Ben çıkıp yürüyeceğim... yalnız.
Voy a dar un paseo... ¡ solo!
- Hayır, yürüyeceğim.
- Caminaré.
Ben yürüyeceğim.
Volveré andando.
- Biraz yürüyeceğim.
A dar un paseo.
Yarın, seninle Roma'ya yürüyeceğim.
Mafiana, marcharé a Roma contigo.
Bekle, seninle yürüyeceğim.
Esperad, voy con vosotros.
Huxley yürüdükçe ben de yürüyeceğim.
Mientras Huxley no se rinda, yo también seguiré.
Biraz yürüyeceğim.
Voy a dar una vuelta.
Hayır, bensiz gidin. Biraz yürüyeceğim.
No, prefiero andar un poco.
Ben tek başıma yürüyeceğim.
Caminaré solo.
Sanırım yürüyeceğim.
Creo que voy a caminar.
Seninle yürüyeceğim, seninle de.
Pasearé contigo. Y contigo
O'na de ki samimi hatırların serin çayırlarında yürüyeceğim.
Caminaré con ellas por la fresca pradera de los gratos recuerdos.
Ben yürüyeceğim.
Yo iré caminado.
- Yolda biraz yürüyeceğim.
- Voy a dar un paseo.
Arkamı dönüp yürüyeceğim.
Voy a darme la vuelta para alejarme.
Yürüyeceğim dedim!
He dicho que caminaré.
Yürüyeceğim.
No. Puedo caminar.
Eve seninle yürüyeceğim.
Voy a casa contigo.
- Ben yürüyemezsem, emeklerim! Ne olursa olsun o 700 km.yi yürüyeceğim!
¡ Cuando no pueda andar, me arrastraré, pero haré esos 700 km.!
Ya burada kalın ya da yürüyün. Ben yürüyeceğim!
Reventar aquí o irse - ¡ Yo me voy!
- Yürüyeceğim! - İstersen bizimle gelebilirsin
- Puede acompañarnos.
- Hayır, yürüyeceğim.
- No, iré andando.
Bayan Bertholt ile yürüyeceğim.
Caminaré con la Sra. Bertholt.
Yürüyeceğim.
Voy andando.
Ben de seninle yürüyeceğim.
Te acompañaré.
Seninle beraber biraz yürüyeceğim.
Caminaré un momento con usted.
- Biraz yürüyeceğim.
- A dar un paseo.
İstasyona kadar yürüyeceğim.
Caminaré un poco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]