English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ç ] / Çanı

Çanı translate Spanish

106,819 parallel translation
Canımız ne zaman isterse o zaman vururuz.
Te dispararemos cuando nos dé la real gana.
Yapmazsanız, canınızı yakacağım. Parça parça.
Si no, os despedazaré... parte por parte.
Senin türünden biriyle yüzleşmek için can atıyor, kendimi hazırlıyordum.
He estado deseando enfrentarme a uno de ustedes, preparándome.
Böyle canımı yakma.
- No me hagas daño.
Vay canına.
Vaya.
Ama ondan birkaç yıl sonra... Billy Koenig adında cesur bir ajan bana buranın konumunu verebilmek için canından oldu.
Pero entonces, hace un par de años, un valiente agente llamado Billy Koenig... dio su vida entregándome su localización.
Bunun için birçok iyi ajan canından oldu.
Muchos buenos agentes murieron por esto.
Onun için canımı veririm.
Moriría por ella.
Canım, ne yazık ki buradan kaçmak için bir yol yok.
Querida, me temo que no hay escapatoria de este lugar.
- Vay canına. Vatansever!
¡ El Patriota!
Sözün özü, bir doz alırsanız Vatansever'in canını okuyabilirsiniz.
El asunto es que, una dosis, y tendrás a El Patriota rogando por su vida.
Artık hiçbir şey canımı acıtmıyor.
Nada me duele más.
Ah be canım.
Querida.
Tabi canım.
Ya sabes.
Birkaç adamın canını çıkardım. Meğer hepsi robotmuş.
Les he dado una paliza a un par de tíos que resultaron ser robots.
İnanmadığı şey bu değil canım.
No es que no te crea, querida.
Haydi canım.
¿ De veras?
Ne oldu canım?
¿ Qué pasa, querida?
Canım, hayır, hayır, hayır.
Por Dios. Cariño, no, no, no, no.
Canım, hayır, hayır, Pete, Pete.
Cariño, no, no, no, no. Pete, Pete. Pete.
Pete. Hayır, canım.
No, no, cariño.
Canım..
Cariño, cariño. Cariño.
- Sorun değil. Canım.
Cariño.
Üç çan sesi.
Tres campanas.
Canım acıyor.
- Muy bien. - Me duele.
Canım acıyor.
¡ Me duele!
Ters gelmiyor değil mi canım?
- ¿ Va de nalgas, querida?
Kurabiye ister misin canım?
¿ Te apetece una galleta, querida?
Burada bekle canım. - Luke?
Espera aquí, cielo.
Üç çan. Cenaze haberi.
Tres campanadas.
Vay canına. Ciddi misin?
Santo cielo. ¿ Hablas en serio?
Canım?
¿ Amor?
Tamam canım, biliyorum.
Querida. Ya lo sé.
Evet, bu beni rahatlattı ama bazı yönlerden daha çok canımı sıktı.
Sí, es un alivio, pero también un poco más perturbador.
Vay canına, çok serttin!
Qué intensa.
O şerefsizlerin canı cehenneme. Taşaksız boş beleş adamlar hepsi.
Sí, al diablo esos idiotas, no son más que un montón de incompetentes perdedores.
- Hoş geldin canım.
- Hola, cariño.
Şimdi eve git ve biraz uyu çünkü yarım ilk toplantımız var, milletin canına okuyacağız.
Ahora vete a casa y duerme un poco, porque mañana tenemos nuestra primera reunión y tú y yo patearemos algunos culos.
- Oldu canım.
- Al carajo.
Canım ne istiyorsa onu söyleyebilirim.
Puedo decir lo que quiera.
- Lanet olsun. Sadece tek bir sigaraydı ve bunun için canına okumuştum zaten.
Fue un solo cigarrillo, y la volví loca por eso.
Canımı yakma!
¡ No me lastimen!
- Çok can sıkıcı.
Bueno, qué decepción.
Canını mı sıktım?
¿ Te estoy aburriendo?
- Tamam, anneyle git canım.
Está bien, ve con mamá. ¿ Y tú?
Fazla canın yanmaz.
No puede doler mucho.
Krakow tweet atmış : "Yarınki poker gecesinde Axe Capital'a bir kez daha günlerini göstermek için can atıyorum. # alfakupası"
Krakow tuiteó : "Ansioso por patear de nuevo el trasero de Axe Capital en el póquer mañana por la noche, Copa Alfa".
Onunla tanışmaya can atıyorum öyleyse.
Estoy ansioso por conocerlo entonces.
... o patlıcan değil, geri zekalı!
... no es una berenjena, ¡ es retrasado!
Ki her bölümde Apayrı bir can sıkıntısı
Cada episodio transpira un gran pesar
Hadi canım!
¡ Por todos los cielos!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]