Çıplak mı translate Spanish
2,060 parallel translation
- Çıplak mı?
- ¿ Desnuda?
- Onlar seni çıplak gördü. - Onlar seni çıplak mı gördü?
Te vieron desnuda.
Çıplak mı?
¿ Desnudo?
Size ait olmayan yataklarda her zaman çıplak mı yatarsınız?
Entonces, ¿ siempre duerme desnuda en camas que no le pertenecen?
Bekleyin, bekleyin, bekleyin. Yatağında çırılçıplak mıydı, Derek?
Espera. ¿ Estaba desnuda en tu cama, Derek?
- Otel odanda çırılçıplak mıydı?
- ¿ Estaba desnuda en tu habitación?
Victor duşta çıplak mıydı?
¿ Víctor está desnudo en la ducha?
Burada çıplak mı? Evet.
¿ Desnudarnos aquí?
Çıplak mı?
¿ Desnuda?
Sadece çıplak bir kadının yatağında olduğunu bilmen için aramıştım.
Sólo llamo para decirte que hay una mujer desnuda en tu cama.
Çıplak frizbi oynadım, güldürücü gaz çektim, abimin yatağını iki kez ıslattım.
Jugué al Frisbee desnudo, inhalé helio, me meé en la cama.
Güzel, içlerinde çıplak olanlar da var mı?
¡ Qué bien!
Çıplak mı?
- ¿ Desnuda?
Başlarda, Bob Zelnick'in röportaj sonrasında neden havalara uçtuğunu veya John Birt'ün kutlama için çırılçıplak soyunup kendini okyanusa attığını anlayamamıştım.
Al principio no podía entender porqué Bob Zelnick se puso tan eufórico después de las entrevistas o porqué John Birt sintió ganas de desnudarse y correr al océano a celebrar.
Kıçım çıplak yürümek zorunda mı kalacağım?
¿ Tengo que andar con el culo al aire?
- Senin yatağında yarı çıplak hâlde uyandım.
Yo me desperté en tu cama con el vestido por la cintura.
Yemin ederim bu yolculukta bir tane daha çıplak adam görürsem, gözlerimi oyacağım.
Te juro que si veo más equipo de hombre en este viaje, me voy a sacar los ojos.
İlk olaraktan, çıplak bir tarım değil bu. Babam.
No es solo arar el campo estando desnudos. ¡ Papá!
Tanrım! Şu çıplak kadına bakın.
Oye, mira a esa nena y sus tetas.
Ayaklarımızı ve bileklerimizi sertleştirsin diye çıplak ayak dans ederdik.
Bilabamos con los pies descalzos para endurecer las plantas y los tobillos.
Çıplak kadınlar. Asla Jackie Chan'den diksiyon dersi almamalıydım.
No debí haber tomado clases de eliminación de acento con Jackie Chan.
Özür dilerim. Çıplak olmaya o kadar alışmışım ki -
Es que... estoy acostumbrada a andar así.
Efsaneleşen çıplak bisiklet yarışı fikrinden sonra karşımıza şimdi de dünya bira içme rekorunu kırma fikriyle çıkmıştı.
Después de su legendaria carrera desnudo en su bicicleta, se le ocurrió la idea de tratar de romper el récord mundial de beber cerveza.
Gidip tuvaletin yedek anahtarlarını alayım dedim. Geri döndüm kapıyı açtım her yerde onun ve Paulette'in çıplak resimleri asılıydı.
Fui por otra llave para el baño de empleados, abrí la puerta y vi un montón de fotos de él y Paulette, desnudos.
Bir çocuğum öldü, diğeri bitkisel hayata girdi. Bir diğeri alkolik çıktı. Sana güvenebileceğimi sanmıştım, sen de gittin dükkanlarda çırılçıplak hırsızlık yaptın!
Tengo una hija muerta, y uno que es un vegetal otro que al parecer, es un borracho y tú, tú, en quien pensé que podía confiar, se quita la ropa y entra corriendo en una tienda, a robar cosas.
Çıplak soygun yaptığımı öğrendi.
Participé en el robo de los nudistas.
Eğer saklamak istemiyorsan, Annie'nin plak koleksiyonunu satışa çıkaracağım.
Voy a vender la colección de discos de Annie. Quiero venderlos, a menos que los quieras.
Ben çıplak yatarım.
Duermo desnudo.
İnan en çıplak halimle içime alacağım laneti.
Cuando estoy más desprotegido Tomaré tu maldición.
- Emin değilim, bu kolaj için hayalimde siyah beyaz, çıplak erkekler ve kadınlar vücut uzuvları ve kareler canlandırdım.
- No estoy segura, es para un collage y tuve una visión en blanco y negro de hombres y mujeres desnudos partes de cuerpos, plazas.
Sizi basarım diye umuyordum. - Onu çıplak görmek için ölüyorum.
Esperaba interrumpirlos, me muero por verla desnuda.
Patlayıcı kullanımında silah, ve çıplak elle savaşlarında iyi eğitimli.
Altamente capacitado... en el uso de explosivos, armas y combate cuerpo a cuerpo.
Bıyıklarım olmadan, kendimi çıplak hissediyorum.
Me siento desnudo sin mi bigote
Tam bir kahraman gibi davranmıştın. Onu kaçıracağım diye çırılçıplak peşinden koşmuştun.
Fuiste heroico, lo perseguiste desnudo para ahuyentarlo.
Beni son çıplak görüşünde kırklarımdaydım.
Porque la última vez que me viste parada desnuda yo tenía 40.
Peki, ben şöyle düşünüyorum. Sen kim olduklarını belirle, sonra beraber kafalarına torba geçirip ellerini bağlayalım, çöle götürelim, çırıl çıplak soyalım sonra boğazlarına kadar ateş karıncalarının içine gömelim.
Bien, esto es lo que pienso los identificas y luego, juntos colocamos una bolsa en su cabeza, los atamos los llevamos al desierto, los desnudamos, los enterramos hasta el cuello en un enorme hormiguero.
Toprağı yeterince takdir etmiyoruz çünkü her yerde var. Ancak rüzgar veya akarsu tarafından alınıp götürüldüğünde, geriye çıplak kaya kaldığında onunla pek bir şey yapamayacağımız anlıyoruz.
No nos importa, porque la tierra está en todas partes, excepto cuando se tomó por el viento o el agua, dejando sólo la piedra en bruto, y te das cuenta que no puedes hacer mucho con escombros.
Beni çıplak bırakmadan, ayrılmaya razı olabileceğim eşyalarım.
Todo de lo que me puedo desprender sin andar por ahí desnudo.
Ya kendimi bir kar mağarasında sert ama güzel bir kadın jeologla mahsur kamış bulup, ikimiz de hayatta kalmanın tek yolunun çıplak vücutlarımızdaki ısı olduğunu biliyorsak?
¿ Qué pasaría si quedo atrapado en una cueva en la nieve con una geóloga, severa pero atractiva y ambos sabemos que solo podremos sobrevivir con el calor de nuestros cuerpos desnudos?
Ben Lutz. Anladığım kadarıyla çıplak elle dövüş sanatında çalışmışsın.
Yo soy Lutz, sé que estudias el arte de la mano vacía.
- Aptalca. Ben bir kılıç kullanacağım ve çıplak ellerini keseceğim.
Yo usaré una espada y cortaré tus manos.
O kadar önemli olan bu mu, masaüstüne çıplak resimler koymak mı?
¿ Eso es tan importante? Poner gente desnuda en el escritorio.
Çıplak kadın sesi çıkardığım yok.
No hago un ruido de mujeres desnudas.
Kız arkadaşım yolda ve yatağımda yarı çıplak bir kadın var!
Mi novia esta en camino y ¡ Tengo una mujer semidesnuda arriba!
Ben bu sokakta çıplak kalmıştım.
- Ya estuve desnuda en esta calle.
Hatırladığım son şey, banyoda, çıplak olarak, sabunu aradığımdı.
Lo último que recuerdo es que estaba en la ducha, desnuda, alcanzando el jabón.
Hem Karen Darling'in çıplak resimlerinin peşinde olsaydım bu o kadar da zor olmazdı.
En la confusión, Jeremy Darling se golpeó la cabeza y después se le diagnosticó amnesia.
İnanılmazdı, her tarafı delik deşikti bir travma cerrahının hayâli gibiydi. Koyabildiğim her yere turnike bağladım, damarlarını çıplak ellerimle tuttum ama her tarafı kanıyordu, midesi, göğsü.
El sueño de un cirujando de trauma puse torniquetes donde pude, empece tratando las arterias con mis propias manos pero el sangrado estaba en todos los sitios... estómago, pecho la mejor presion que podria pensar fue mi propio cuerpo
Tamamen çıplak kalmaya hazır mısın?
¿ Estas listo para quedar desnudo?
Bunu giyeceğime çıplak dolaşırım, daha iyi.
Mas bien preferiría ir desnudo a ponerme eso.
Hiç beraber çıplak kalma şansımız olmuyor.
Nunca tenemos oportunidad de estar juntos y desnudos