Öyle bakma bana translate Spanish
1,098 parallel translation
Öyle bakma bana!
¡ No me mires así!
Öyle bakma bana.
No me mires así.
Bana öyle dik dik bakma genç adam.
No me mires así.
Bana öyle bakma.
Ni por un minuto. No me mires de esa forma.
Lütfen bana öyle bakma.
Por favor no me mires así.
Bana öyle bakma.
No me mires así.
Bana öyle bakma, ben geldiğimde buradalardı.
A mí no me mires. Ya estaban aquí cuando entré.
Bana öyle bakma...
No me mires...
- Bana öyle bakma.
- No me mires así.
Bana öyle bakma. Lütfen.
No me mires así, por favor.
Bakma bana öyle.
¿ Por qué me miras así?
Tanrım, bana bakma öyle!
Dios, no me lo tengas en cuenta.
Bana öyle bakma George.
¿ No te parece, George?
Bana öyle bakma!
- No me mires asi!
Bana öyle tepeden bakma Victoria, seni şaşı yapıyor.
No me mires por encima del hombro.
Bana öyle bakma.
No me necesitaras hasta más tarde...
Bana öyle bakma.
No me mires así. No pretendo ir a la guerra.
Bana öyle derin derin bakma.
No me mires tanto a los ojos.
Bana öyle bakma, pişman olacaksın.
No me mires así, te arrepentirás.
Bana öyle bakma!
¡ No me mires de esa forma!
Bana öyle bakma!
¡ No me mires así!
Lütfen bana öyle bakma.
Yo no lo veo así.
Bana hiç öyle bakma.
No me mires a mí, amigo.
Hadi ama, bakma öyle bana.
No me mires así.
Lanet olsun, bana öyle bakma!
- ¡ Maldito sea!
Bana öyle bakma.
Tú deja de hacer pucheros.
Bakma bana öyle, elden bir şey gelmiyor.
No me mires así. No hay nada que pueda hacer.
Ve bana öyle bakma.
Y no me mires así.
Bana öyle bakma!
No me mires así.
Ve bana öyle bakma. Görende beni suçlu sanacak.
Y no me mires como si fuera un criminal.
Bana öyle suçlayan detektif gözüyle bakma.
No me mire con esos ojos acusadores de detective.
Bana öyle bakma.
No me mires ahora.
Yanıma oturup bana öyle bakma. Aman Tanrım!
No te sientes a mi lado, con esa cara. ¡ Dios mío!
Bana öyle bakma. Koç kızın yolunu izlemek bırakmak ile aynı şey değil.
Volver a entrenar mujeres no es darse por vencido.
Öyle gözlerini kısıp bakma bana. Yoksa seni şu arabanın altına atıveririm.
O te estampo de un golpe contra ese coche.
- Bana öyle bakma.
- No me mires así, ¿ quieres?
Bana öyle bakma.
- Para, ¡ eso no!
Bana öyle bakma. Seni buraya, Orta Amerika'nın Paris'ine getirdim ama sen sanki ormanda bir köydeymişsin gibi davranıyorsun.
Y no me mires así, que te he traído al París de América Central y tú te comportas como si estuvieras en una aldea.
Ve bana öyle bakma.
¡ Y no pongas esa cara!
Haydi... Bana öyle bakma!
Vamos, no me mires así.
Bana öyle bakma, Annie.
No me mires así, Annie.
Bana öyle üzgün üzgün bakma.
No me mires así.
Bana öyle bakma.
No me mires de esa forma.
Zaten çirkinsin. Bakma bana öyle.
Eres demasiado feo, así que no me mires.
Bana öyle bakma!
Sí, será mejor que no me mires.
Lütfen Meg. Bana öyle bakma.
Por favor Meg, no me mires así.
Bana öyle bakma, duydun beni! Fahişe, alçak bir fahişe!
Y no me mires así, me escuchaste bien, es una puta, una pequeña puta!
Bana öyle bakma.
No me mires de esa manera.
Bana öyle bakma, fıstığım.
Hey, no le veo nada de enferma.
Mümkün değil, hayır. Bana öyle bakma!
No me mires de esa forma.
Bana öyle bakma, Charlie.
No me mires así, Charlie.
öyle bakma 24
bakma bana 21
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bakma bana 21
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19