Şan translate Spanish
345,785 parallel translation
- Harika. Sanırım bir şans yakaladık.
Creo que hemos tenido un golpe de suerte.
Tanrım, sanırım bu bir cenaze.
Santo cielo, creo que es un velatorio.
- Teknik olarak, sanırım. Ama aradığım cevap bu değil.
- Técnicamente sí, supongo, pero no es la respuesta que busco.
Aslında biliyor musun sanırım bu altın fırsatı pas geçeceğim.
¿ Sabes qué? Creo que voy a rechazar esta oportunidad de oro.
Seninle evlenmek istediğimi mi sanıyorsun Bakire?
¿ Crees que quiero casarme con una virgen?
Beni böyle buldun sanırım.
Supongo que así fue que me encontraste.
Sanırım özür borçlusun.
Creo que tienes que disculparte.
O kılıçla beni öldürmeye çalıştın ve başaramadın... şimdi beni sindirebileceğini mi sanıyorsun?
Trataste de matarme con esa espada y fallaste, ¿ y ahora piensas que puedes intimidarme?
Beni korkuttuğunu mu sanıyorsun?
¿ De verdad crees que me asustas?
Herhangi bir şeyin beni korkuttuğunu mu sanıyorsun?
¿ Crees que algo me asusta?
Çok erdemli olduğunu mu sanıyorsun?
¿ Así que crees que eres tan justa?
Bu peri hakkında hiçbir şey bilmiyorum... ama sanırım siz biliyorsunuz.
Ahora, no sé nada sobre esta hada, pero supongo que tú sí.
Başka bir diyarda sıkıştığını sanıyordum.
Pensé que estaba atrapada en otro reino.
Onları kontrol ettiğini sanıyor ama etmiyor.
Cree que los controla, pero no lo hace.
Sanırım ne olduğunu biliyorum.
Creo que sé lo que es.
Sanırım.
Eso creo.
Burayı duymuştum, ama Pan'ın öldüğünü sanıyordum. Öldü.
¡ He oído hablar de este lugar, pero pensé que Pan estaba muerto!
Ona yardım ettiğini sanıyordum.
Pensé que lo estabas ayudando.
Sanırım "Hamilton" biletleri yok.
¿ Supongo que las entradas para Hamilton es un "no"?
Sanırım artık bunu öğreneceğiz.
Supongo que ahora lo averiguaremos.
Şeyde olduğunu sanıyordum...
Creía que estabas...
Bu gece kardeşlerinle takıldığını sanıyordum.
Creía que esta noche habías salido con tus hermanos.
Sanırım işler biraz sarpa sarmış.
Parece que se montó una buena.
Sanırım bu kadar yeter.
Creo que es suficiente.
- Sanırım buna inanabilirim.
Supongo que eso me lo puedo creer.
Sanırım huzuru başka yerde aramak onun için mantıklı geliyordu.
Supongo que tiene sentido que estuviera buscando consuelo en alguna otra parte.
Sanırım Jimmy Dan'e gönderdiğim uygunsuz mesajları görmüş.
Pero creo que Jimmy vio un mensaje picante que le envié a Dan.
Sanırım burada işimiz bitti.
Creo que hemos terminado aquí.
Evde hazırlanıp bizimle geleceğini sanıyordum.
Creía que ibas a prepararte en casa para venir con nosotros.
Ama sanırım kuracağımız eğitim ekibi de işe yarayacaktır.
Pero creo que podríamos improvisar juntos un régimen de entrenamiento que cumplirá el cometido.
Sen ne olacağını sanıyordun?
¿ Qué pensaste que pasaría?
Sanırım Jesse ve Flynn'in buradan geçtiğini söylesek yalan olmaz.
Supongo que es seguro decir que Jesse y Flynn pasaron por aquí.
Sanırım bu Tonto.
Creo que es Tonto.
Evet ben... Sanırım sonunda gecikme sorununu çözdüm.
Sí... creo que por fin arreglé ese problema de retraso.
- Sanırım bu daha çok aile odası konuşması olacak.
Creo que deberíamos conversar en la sala familiar.
Dondurmalı sandviç için izin almak gerekiyor sanıyordum.
Pensé que tenías que pedir por un sandwich de helado.
Ama haklıydın, daha olgun olmalıydım ama sanırım kendime büründüm.
Pero tienes razón, debería ser más maduro, pero supongo que estaba ensimismado.
Sanırım bazen kendimiz gelmemiz daha iyi.
Bueno, creo que a veces es mejor que nos demos cuenta solos, ¿ sabes?
Evet, sanırım biraz bağırma yoluna gitmeye başladım.
Sí, supongo que a veces recurro a los gritos un poco.
Yani, sanırım yapmışızdır.
Bueno, eso creo.
San yeni telefonumu gösterebilir miyim?
Oye, ¿ te enseño mi nuevo teléfono?
- Tamam, sanırım uyar.
De acuerdo. Supongo que acepto.
- O zaman sanırım geldik.
Bueno, en ese caso, ya estamos aquí.
Sanırım Amerika, tarihi İskoç repine hazır değil.
Supongo que Estados Unidos no está listo para un rap histórico escocés.
Sanırım ilaçlar beni ele geçirdi.
Debe ser por la medicina, supongo.
Sanırım hepsi bu.
Bueno... supongo que esto es todo.
Benden daha akıllı olduğunu sanırdım.
Y yo que pensaba que eras más lista que yo.
Son sınıflar bu partiye gelmiyor sanıyordum.
Pensé que los de último año no venían a esta fiesta.
Bilmiyorum, sanırım.
No lo sé. Eso creo.
Sanırım biraz korktum.
Supongo que me asusté.
Sanırım sana çıkan yolun yarısını sana söylemeden gelmek oldukça güçlü bir mesaj yolluyor.
Bueno, creo que conducir la mitad del camino hacia tu universidad sin decirte nada envió un mensaje bastante fuerte.
santo 20
santos 46
sana aşığım 57
sandro 26
sana ne 162
sancho 46
şanslı 131
sanjay 30
saniye 17
sana ihtiyacım var 442
santos 46
sana aşığım 57
sandro 26
sana ne 162
sancho 46
şanslı 131
sanjay 30
saniye 17
sana ihtiyacım var 442
sanmıyorum 1596
santa barbara 27
santa monica 22
sanderson 39
santini 16
şanslısın 256
sanatçı 27
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28
santa barbara 27
santa monica 22
sanderson 39
santini 16
şanslısın 256
sanatçı 27
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28