Şansımız yaver giderse translate Spanish
192 parallel translation
Evet, ama şansımız yaver giderse diğer tarafta izleri buluruz.
Sí, pero con suerte las veremos otra vez al otro lado.
Sen burada kal eğer şansımız yaver giderse treni doğru yerde durdururuz...
Detendremos el tren...
Biraz da şansımız yaver giderse tamamdır.
Si tenemos suerte, esto nos ayudará.
- Şansımız yaver giderse buna gerek kalmaz.
Bueno, si hay suerte no creo que tenga ocasión para eso.
Şansımız yaver giderse sabah karşıya geçebiliriz.
Si hay suerte, mañana cruzaremos.
Eğer şansımız yaver giderse bankaya ödemeyi bir ana önce yaparız.
Si tenemos suerte... venderemos todo el lote y pagaremos al banco.
Şansımız yaver giderse bu gece Land's End yarımadasını görürüz bayan.
Con suerte, avistaremos tierra esta noche, señora.
Şansımız yaver giderse yarın sabah Krems'de oluruz.
Con suerte estaremos en Krems por la mañana.
Sonra bunu çekiyoruz ve şansımız yaver giderse, aşağı iniyoruz.
Entonces tiramos de esto... y con algo de suerte, bajamos.
Şansımız yaver giderse onu bir daha görmeyiz.
Con un poco de suerte, no volveremos a verle.
Şansımız yaver giderse, onu ikna edebiliriz.
Con un poco de suerte, puede que lo convenzamos.
Bir, şansımız yaver giderse iki hava saldırısı düzenleyecek vaktimiz var.
Hay tiempo para lanzar un ataque aéreo. Con suerte, podrían ser dos.
Şansımız yaver giderse, eminim ki başarırız.
Con la ayuda del diablo, lo conseguiremos.
Ve şansımız yaver giderse, biz de eve gidebiliriz.
Y, con suerte, nosotros volveremos también.
Muhtemelen yarın San Pete'e varmış oluruz. Şansımız yaver giderse öbür gün de Delgado'nun yerine.
Llegaremos a San Pete mañana en la mañana... y con suerte, a Delgado la siguiente mañana.
Şansımız yaver giderse, yörünge zayıflamadan önce tamiri yapabilirim.
Con suerte, podría repararlos antes de que la órbita descendiera del todo.
Şansımız yaver giderse, yörünge zayıflamadan önce tamiri yapabilirim.
Con suerte podría repararlo antes que nuestra órbita declinara completamente.
Hava alanlarında, otobüs terminallerinde, garlarda yolcuları kontrol edecek karayollarında barikatlar da kuracağız. Şansımız yaver giderse adamı yakalarız.
Vigilaremos el aeropuerto, el terminal de autobuses, el ferrocarril, bloquearemos las carreteras, y con suerte lo atraparemos.
Şansımız yaver giderse, kimse bize saldırmadan sizi ve altını trene bindiririz.
Con suerte, usted y el oro podrán tomarlo... antes de que nos ataque alguien más.
Şansımız yaver giderse o gördüğümüz gökdelende buluruz.
Si tenemos suerte hoy todavía podemos encontrar aquella que vimos en International Towers.
Şansımız yaver giderse, 6 hafta sonra İngiltere'de oluruz.
Con suerte, llegaríamos a Inglaterra dentro de seis semanas.
Genelde dırdıra başlardık direkt,... ama şansımız yaver giderse, daha yapıcı bir sonuca varabiliriz.
Normalmente empezamos con cotilleos, pero quizá, si tuviéramos suerte, podríamos comenzar algo más constructivo.
O zaman, şansımız yaver giderse bu akşam Mallory'nin evinde kimse olmayacak demektir.
¿ No habrá nadie en el departamento de Mallory?
Evet... Şansımız yaver giderse.
Sí... con suerte.
Sabah erkenden yola çıkarsak ve şansımız yaver giderse akşam orada oluruz.
Si salimos temprano y tenemos suerte, llegaremos antes del anochecer.
Şansımız yaver giderse, bu akşam 10 : 00, 10 : 30 arası gibi Vegas'ta oluruz.
Con un poco de suerte, deberíamos llegar a Las Vegas a las 10 : 00 ó 10 : 30 p.m.
Şansımız yaver giderse, bu uzun ve verimli ortaklığa devam edeceğiz.
Con un poco de suerte, mantendremos una relación larga y fructífera.
Şansımız yaver giderse bu gece herkese kovayla şampanya içebilecek.
Diles que habrá champagne para todo el mundo esta noche.
Herneyse, Şansımız yaver giderse bu ortak gazinonun akıbeti sürer.. Yok eğer gitmez de sorun çıkarsa onlarla anlaşmaktan başka çaremiz yok.
Nuestra oportunidad de convertir esto en un casino legal está muerta... si no hallamos los papeles antes que la policía.
Şansımız yaver giderse, birimiz onların dikkatini dağıtabilir.
Con suerte, uno de los dos los distraerá.
Şansımız yaver giderse, saat 5'te elimizdeler.
Con un poco de suerte, nos los llevaremos a las 5 : 00.
Şansımız yaver giderse. Anlaşmayı kabul ederiz, biter.
Con suerte, tomamos el trato, y ya.
Şansımız yaver giderse, çok yakında her şey sona erecek ve ailelerimize kavuşabileceğiz.
Esto acabará pronto y podremos irnos a casa con nuestras familias.
Şansımız yaver giderse, dostluğumuzu tazelemek için ikimiz de burada olacağız, Kaptan.
Con suerte, podremos renovar nuestra amistad, capitán.
Şansımız yaver giderse, Gotham yıllardır ilk kez mutlu bir Noel geçirecek.
Con un poco de suerte, Gotham celebrará su primera Navidad feliz en años.
Şansımız yaver giderse rehinenin durumunu görüntüleyeceğiz.
Si tenemos suerte, conseguiremos una confirmación visual... De la condición de la rehén.
Buna başladığımızda şansımız yaver giderse bir çığ gibi büyür ve biz istediklerimizi öğrenebiliriz.
Con suerte, una vez en marcha, puede ser como una bola de nieve. Tal vez acabemos sabiéndolo todo.
Şansımız yaver giderse- -
- Con algo de suerte...
Şansımız yaver giderse, ağır silahlarını getirmeden hattı yararız.
Con suerte, podría penetrar antes de que lo cubran con sus armas pesadas.
Şansımız yaver giderse savunma hatlarımızı takviye edebiliriz.
Y con suerte, ganaremos tiempo para fortalecer nuestras líneas de defensa. Exacto.
Şansımız yaver giderse, küçük sevimli bir resim bile çektirebilirim.
Con suerte, puede que incluso salga en la prensa.
Şansımız yaver giderse, sabaha, arabanın modelini öğreniriz.
Con suerte mañana sabremos la marca y el modelo.
- Altı, yedi ay önce bir gün şansımız yaver giderse sanığı içeri girerken ya da dışarı çıkarken görebileceğimizi öğrendik.
Un día, hace 6 ó 7 meses supimos que al acusado, con suerte, le veríamos entrar o salir.
Şansımız yaver giderse vasiyetnameyi geçersiz kılacak. Ben de içinde yaşayabileceğim güzel bir ev alabileceğim.
Con suerte revocará el testamento y yo tendré un sitio decente donde vivir.
Şansımız yaver giderse onlar gemiyi bulup çalıştırmadan yerde yok edebiliriz. Bu olmazsa- -
Con suerte, encontraremos la nave y la destruiremos en la superficie antes de que puedan activarla.
Burası yeni açıldı. Şansımız yaver giderse hâlâ açık olan bir tane bulabiliriz.
Con suerte, encontraremos algunos abiertos.
- Şansımız biraz yaver giderse.
- Con un poco de suerte.
Şimdi şansımız biraz yaver giderse bu bölgenin kendine hayran bırakan vahşi yaşamına kısa bir göz atma imkanımız olacak.
Si tenemos mucha suerte... quizá encontremos algunos vislumbres de la fascinante vida salvaje de esta zona.
Bunu akıllıca kullanırsak ve şansımız yaver giderse dünya kurtulabilir. Bilmiyorum.
- No lo sé.
Şansımız da yaver giderse, biz dönene kadar kimse onları bulamaz.
Con suerte, nadie los encontrará hasta que regresemos de la misión, sea lo que sea.
Şansımız biraz yaver giderse...
Creo que con un poco de suerte, podremos...