Şansımız var mı translate Spanish
2,036 parallel translation
Jane Doe dosyasından bir delili takip etme şansımız var mı?
¿ Hay posibilidad de que pudieras hacer un seguimiento de la evidencia del caso de la desconocida?
Ağrını hafifletebilme şansımız var mı?
¿ Hay alguna manera de que puedas soportar el dolor?
En ufak bir şansımız var mı bilmiyorum.
No sé si tenemos la mínima oportunidad.
Bu sohbeti Sunil'siz devam ettirebilme şansımız var mı?
¿ Sería posible tener una conversación sin Sunil?
Şansımız var mı?
¿ Te sientes con suerte?
Başka bir şansımız var mı?
¿ Queda alguna esperanza?
- Şansımız var mı, Eric?
Dos cámaras, ambas en el exterior.
15 Nisanda, cinayetin olduğu gece vardiyada hangi hemşirenin olduğunu öğrenme şansımız var mı?
¿ Hay forma de saber quién era la enfermera a cargo la noche del asesinato, el 15 de abril?
Buzu kırıp çıkma şansımız var mı?
¿ Tenemos alguna posibilidad de atravesar el hielo?
Evet, bu yüzden çocukları June Bug'la yüz yüze görüştürme şansımız var mı, bilmemiz gerek.
Si, así que, necesitamos saber las posibilidades de conseguir un cara a cara con June Bug.
- Hemen bakma şansımız var mı?
¿ Lo podrás ver ahora?
- Şansımız var mı?
- ¿ Tuvimos suerte con esto?
Şansımız var ki, hiçbir şey hatırlamayacaktır.
Con suerte no recordará nada.
Ama şu an elimizde iki seçenek var. Ya eski rejime sadık kalıp, şansımızı deneyeceğiz ya da yeniliği kucaklayıp, kontrolü ele alacağız.
Pero ahora tenemos dos opciones claras permanecer con el antiguo sistema y arriesgarnos o adoptar lo nuevo y tener algo de control.
Acaba beni şu bayanın yanındaki yatağa koyabilme şansınız var mı?
¿ Hay alguna posibilidad de que me pongan mi cama al lado de la de esa señora?
En azından diğer dünyada Richard bizim yanımızdaydı ve Richard yanımızda olduğu sürece mücadele etmek için de bir şansımız da var demektir.
Al menos en el otro mundo teníamos a Richard de nuestro lado y con Richard, aún tenemos una posibilidad de luchar.
O zaman büyücüyü kurtarmak için bir şansımız var.
Entonces hay posibilidad de salvar al mago.
Bu hala yüzde elli şansımız var demek.
Es un 50 %
Bu olayı hâlâ mahkemeye götürme şansımız var.
Podemos llevar esto a juicio.
Yargıcın ne düşündüğünü anlamak zor ama bence kazanma şansımız var.
Es difícil entender a este juez, pero creo que tenemos una oportunidad para luchar.
Geçen cumartesi bırakılan Kaplan Köpekbalığı vardı ya, onun tutulduğu yeri gösterme şansınız var mı?
El tiburón tigre que habéis liberado este sábado pasado, ¿ puedes enseñarnos dónde lo guardabais?
Hemen yıkamayın bunu, hâlen derimi kurtarma şansımız var.
No laves eso, hasta que veamos si podemos sacar mi piel, ¿ sí?
Seçme şansımız var.
Tú, yo...
Tek şansınız var, bayım.
Usted tiene una oportunidad, señor.
Orospu çocuğuna karşı tek bir şansımız var.
Tenemos una oportunidad con este cabrón.
Bence bunu, kimse öldürülmeden bitirme şansımız hala var.
Creo que todavía hay una oportunidad de que esto acabe sin que nadie muera.
Ama bir şansımız var o da tabii ki Norveç usülü.
Pero tenemos una esperanza, y, como es habitual, es noruega.
Ama yine de son bir şansımız var televizyonda bir tartışma!
¡ Mi gran debate en televisión!
Bunu, şu an sonlandırmak için bir şansımız var.
Hay una forma de acabar con esto ahora mismo.
Şansımız var ki Alicia en karışık alkollü araba sürme davalarını halletmiştir.
Justamente, Alicia ha manejado los casos de ese tipo más complicados.
Çünkü bunu cevaplamak için bir şansımız var.
Porque tenemos una oportunidad de contestarla.
Bunun hayatlarımızı daha kolaylaştırma şansı var mı?
¿ Hay alguna posibilidad de que esto haga nuestras vidas más fáciles? Para nada.
- Son bir şansımız daha var.
Todavía podría ser.
Ondan rahatsız olmak için geçerli nedenlerin var ama geçmişte yaşananı geri alma şansımız yok.
Tienes todo el derecho a estar enojado con él pero lo hecho, hecho está.
Şansımız var ki, hemen önce küçük oynamalarla bu resmi bastırabildim.
Pero, afortunadamente, no antes de que yo pueda imprimir esta imagen con algunas ligeras modificaciones.
İşleri düzeltmek için hala şansımız var.
Tenemos una oportunidad para hacer las cosas bien.
Yerini belirlemek için de tek bir şansımız var.
Así que tenemos una oportunidad para triangular su posición.
Kendra için bir şansımız daha var. Ama şartlarını beğenmeyeceksin.
Tenemos otra oportunidad con Kendra, pero no te gustarán sus condiciones.
Hala bir şansımız var.
Aún falta algo.
Dinle, anlaşmamızı eski hâline getirme şansım var.
Oye, hay una oportunidad de reinstaurar nuestro trato.
Ne şansımız var ki?
¿ Qué opciones hay?
Şansımız var ki, ilaç şişesinde köstebeğin parmak izini bulduk.
Afortunadamente, un vial con las huellas del topo ha sido encontrado.
Bence daima değişen kainatın sabit bir parçası olmak ve diğer güzelliklerini keşfetmek için bir şansımız var.
Pienso que tenemos una oportunidad para convertirnos en parte permanente de este universo en constante evolución. Y descubrir qué otras maravillas nos aguardan.
Bunu yapmak için sadece, tek şansımız var.
Tenemos una oportunidad de hacer esto, una única oportunidad.
Mike, burada kazanmamız için yarı yarıya şansımız var.
Mike, tenemos una mínima oportunidad de ganar aquí.
Çok endişeliyim ama Eureka'yı kurulmadan önceki haliyle görme şansımız var. Birkaç hayalperestin dünyayı değiştirdiği yer.
Estoy muy preocupado por esto, pero tenemos una oportunidad de ver Eureka antes de su fundación, cuando unos cuantos visionarios cambiaron el futuro.
Şimdi bir şansımız var çünkü- -... çünkü gücünün büyük bir kısmını transfer işlemlerine harcıyor.
Así que ahora tenemos una oportunidad porque- - porque la transferencia puede estar tomando la mayor parte de su poder de procesamiento. Sí.
Pekâlâ, ufak bir şansımız var. Yanan kabloları yüksek ısılı üstüniletken ile değiştirebilirim.
Está bien, existe la posibilidad de que pueda reemplazar el conducto de refrigeración con tecnología avanzada en superconducción.
Tek bir şansımız var.
Tenemos una oportunidad para esto.
Sadece tek bir atış şansımız var.
Sólo tenemos una oportunidad.
Tek şansımız var, o yüzden her şeyi hesaba katalım.
Solo tenemos una oportunidad en esto Asi que más vale que cuente
şansımız varmış 21
şansımız varsa 22
var mı 248
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
şansımız varsa 22
var mı 248
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004