Şaşırdınız mı translate Spanish
267 parallel translation
Buna şaşırdınız mı?
¿ Y usted está sorprendido?
Şaşırdınız mı?
¿ Te sorprende?
Şaşırdınız mı müfettiş?
¿ Se divierte, inspector?
Geçmişinden ötürü şaşırdınız mı?
¿ Le sorprende lo de sus éxitos?
Maryk kaptanı görevden alınca şaşırdınız mı?
Le sorprendió saber que Maryk relevó al Capitán?
Beni burada gördüğünüze şaşırdınız mı?
¿ Te sorprende verme?
- Şaşırdınız mı?
- ¿ Sorprendido?
- Şaşırdınız mı, Teğmen?
- ¿ Sorprendido, Teniente?
Davetime şaşırdınız mı?
¿ Le sorprendió el aviso?
- Şaşırdınız mı? Şaşırmamı mı bekliyordunuz?
- ¿ Espera que lo esté?
- Şaşırdınız mı?
- ¿ Sorprendida?
- Şaşırdınız mı?
- No creo que le sorprenda.
Şaşırdınız mı, Bentley?
¿ Le sorprende, Sr. Bentley?
- Kalem odaları. - Şaşırdınız mı?
¡ Son las Oficinas del Tribunal!
- Şaşırdınız mı Albay?
- ¿ Le sorprende, coronel?
Şaşırdınız mı?
Te sorprende, eh?
- Hayır Charles. Şaşırdınız mı?
- No, te sorprende?
Söyleyin Bay Wills sizinle görüşmeyi kabul ettiğimde şaşırdınız mı?
Dígame, Sr. Wills, ¿ no le sorprendió un tanto... que aceptara recibirlo?
Şaşırdınız mı?
¿ Y qué?
Beni gördüğünüze şaşırdınız mı?
¿ Se sorprende de verme?
Şaşırdınız mı?
¿ Le sorprende?
Beni görüdüğünüze şaşırdınız mı?
La luna brillante no tiene corazón.
Beni burada görünce şaşırdınız mı?
¿ Le sorprende que haya venido?
Şaşırdınız mı?
¿ Está loco?
- Şaşırdınız mı?
- ¿ Lo sorprende?
Şaşırdınız mı?
¡ Estáis locos!
Başka şey giymem. Şaşırdınız mı?
Y nada más. ¿ Escandalizado?
- Şaşırdınız mı?
- Parece sorprendido.
Evliliğinin bitmesine şaşırdınız mı?
¿ Le sorprendió que fracasara su matrimonio?
Beni gördüğünüze şaşırdınız mı Bay Ludwig?
¿ Sorprendido de verme, Sr. Ludwig?
Ama gerçekten şaşırdım ki ; The Globe'un, bu muhteşem anda onun yanında sizin de bir fotoğrafınızı ihmal etmesini çok yadırgadım.
Aunque estoy sorprendido de que Le Globe no haya publicado su foto junto a su belleza
Mesajınızı aldığımda şaşırdım.
Me sorprendió recibir su nota.
Dün çarşıdan döndüğümde yatağınızı kendinizin yaptığını... görünce çok şaşırdım efendim.
Ayer me sorprendí mucho cuando volví del mercado... y vi que había tendido su cama, señor.
Sanırım beni yeniden gördüğünüze şaşırdınız.
Supongo que la sorprende encontrarme aquí otra vez.
Sanırım bizi gördüğünüze şaşırdınız.
¿ Supongo que se sorprenderá de vernos?
Açıkçası, kocanızın planını duyduğumda çok şaşırdım.
La verdad, me chocó oír el plan de su marido.
Ne çaldığınızı duyduğumda gerçekten çok şaşırdım. Tamamen unuttuğum bazı anıları yeniden hatırlamamı sağladı.
Me quedé tan sorprendida al oír lo que estaban tocando que me vinieron a la mente recuerdos totalmente olvidados :
Almak için bulacağımız şeyleri bilsen şaşırırdın.
Les sorprendería ver lo que encontraremos.
Neden bu kadar şaşırdınız anlayamadım, Komiser. Bu çok doğal.
¿ Por qué está tan sorprendido?
Öyleyse biraz şaşırdığımız için bizi de suçlamazsınız.
Tampoco se nos puede culpar a nosotros por quedarnos atónitos.
Bir kızın kendini korkak olduğunu düşündüğü bir erkeğin kollarına atmasına çok şaşırdım, o kadar. Kasabaya dönelim.
Me sorprende que pretendas conquistar a un hombre que crees que es un cobarde.
Görmüş olsaydınız şaşırırdım gerçi ama,
¿ Le habeis visto?
Kimseyle konuşmak için zamanınız olmadığını söyledikten sonra telefon etmenize şaşırdım.
Haciendo una llamada después de que le dijo a la chica que no tenía tiempo para hablar con nadie.
Bir Romalı'nın bu kadar ihtiyatsız olabilmesine şaşırdım.
Me extraña que un romano sea tan imprudente.
Şahsen olanlara şaşırdığımı itiraf etmeliyim... ama başkanımız şu anki acil durumla ilgili olarak... bütün operasyonların yönetimini sizin komutanıza verdi.
Confieso que me sorprende el presidente le entregó el mando de todo relacionado con esta emergencia.
Bu katili programınıza getirerek ne yaptığınızı anladığımda şaşırdım ama şimdi mutluyum.
Cuando vi lo que hizo al traer a ese asesino... me quedé helado, Pero ahora estoy contento,
İtiraf etmeliyim ki biraz şaşırdım, mektubunuzun içeriği, Bayan, Hunter, bana danıştığınız bu konu uzmanlık alanımın dışında.
Debo confesar que estoy algo confuso por el contenido de su carta, señorita, uh, Hunter, pues la materia de la que me pide consejo se sale de mi habitual campo de experiencia.
Lâkin, son görevinizde çıkardığınız sorunlardan sonra biraz şaşırdığımı da itiraf etmeliyim.
Pero, admito que estoy un poco sorprendido después del desastre de su última misión.
Fritz aradığınızı söylediğinde çok şaşırdığımı söylemek isterim.
No podía creerlo cuando Fritz me dijo que había llamado.
Tarafsız Bölgenin bu kadar yakınına bir üs kurma kararına şaşırdım.
Me sorprendió la decisión de situar una base cerca de la Zona Neutral.
Bir işgünü içerisinde kaç tane dürüst dinine bağlı Bantu ile karşılaştığımızı duysanız şaşırırdınız.
Te sorprendería saber cuántos honesto Bantous ir a la iglesia recoge cada día.