English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ 2 ] / 20 yıl

20 yıl translate French

4,682 parallel translation
Onu 20 yıldır görmüyorum.
Je ne l'ai pas vu depuis 20 ans.
20 yıl, 10 yıl, 5 ya da hiç.
20 ans, 10 ans, 5 ou pas du tout.
Önümüzdeki 20 yıl boyunca şu anda yaptıklarımızı mı yapacağız?
Pourquoi ne pas continuer ce que l'on fait pour les 20 prochaines années, et c'est tout?
Bana orada nasıl baktığını gördün... 20 yıllık karım benden nefret ediyor.
La manière dont elle m'a regardé... Ma femme depuis 20 ans me hait.
26 kişi. Hatırlatayım, adam 20 yılı aşkın süredir sınır dışında bulunuyor.
Rappelez-vous, il a été hors radar pendant 20 ans.
Reddington geçmiş 20 yıl içinde uluslarası pek çok geniş kapsamlı suça aracılık etmiş.
Reddington a négocié avec les plus importantes organisations criminelles durant ces 20 dernières années.
Taş ocağının açılacağını söyledi ve 20 yıl sonra işte buradayız.
Et il nous a parlé de l'ouverture à la carrière et... 20 ans plus tard, on est là.
Steve, annen 20 yıl saklandı.
Steve, ta mère est restée cachée durant 20 ans.
Bu her gün olan bir şey değil ; 20 yıllık kariyerinde müfettişliğe yükselip,..... Pasifiğin ortasında bir kaya parçasına yerleşmek.
ce n'est pas tout les jours qu'un vétéran de 20 ans sur la bonne voie pour devenir directeur et déménage sur un caillou au milieu de l'océan.
Oh, Tanrım, bu hikayeyi 20 yıldır anlatıyorum ve kulağa nasıl geldiğini daha yeni farkettim.
Mon Dieu, je raconte cette histoire depuis plus de 20 ans, et je me rends compte de l'impression que ça donne.
20 yıl önce.
Il y a 20 ans.
Şehrin en ağır sanayi bölgesinde 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyor.
Cette affaire a réussi à survivre 20 ans bien qu'elle soit située dans une zone industrielle de la ville.
Bir soygunda oyuna getirilen 19 yaşında bir delikanlım var,... ve 20 yıl yemekle karşı karşıya.
J'ai un gamin de 19 ans qui c'est fait embarqué dans un braquage, et qui risque 20 ans de prison. Alors à ton avis?
Beş yılı kabul etmezsen, 20 yıla kalırsın.
Vous ne prenez pas les cinq, vous vous exposez probablement à 20.
- 20 yılı riske etmek istemiyor.
- il n'a pas voulu risquer 20 ans
Enerji kaynaklarımız gittikçe azaldığından ve küresel ısınma nedeniyle artması gerektiğinden önümüzdeki 20 yıl içinde kıtlık ve büyük ve kanlı bir dünya savaşı çıkacak.
Alors que nos ressources diminuent et qu'on en a de plus en plus besoin, la rareté provoquera l'inévitable, une guerre mondiale globale et meurtrière. - Probablement sous vingt ans. - Une guerre de l'énergie?
Eşim 20 yıl önce vefat etti.
Ma femme est morte il y a vingt ans.
- Evet, 20 yıl geri vokalist olarak mücadele verdi ve en sonunda büyük bir şans yakalamıştı fakat kısa zamanda Mary'nin resimin içine girmesiyle, her şeyi geride bıraktı.
Elle a lutté comme choriste pendant 20 ans, et finalement elle a pris une grosse pause, mais elle l'a laissé dès que Mary est apparue sur la photo.
Bu 20 yıl önceydi.
C'était il y a plus de 20 ans.
Geçtiğimiz 20 yıl boyunca her gün.
Je veux dire n'importe quel jour des deux dernières décennies.
Sen ve Rita 20 yıl önce...
Pour Rita et toi, il y a 20 ans.
Çoktan 20 yıl olmuş.
Ça fait déjà 20 ans.
Şimdi birlikte olmak istediğin kişinin, 20 yıl sonra da aynı kişi olacağını nereden biliyorsunuz?
Comment pouvez vous savoir que la personne avec qui vous voulez être maintenant est celle avec qui vous voudrez être dans 20 ans.
Miktar fark etmez. İlk suç en fazla 20 yıl.
"Première offense, pas moins de 20 ans d'emprisonnement."
Para aklamadan 20 yıl yiyebilirsiniz.
Le blanchissement d'argent ça va chercher dans les 20 ans ferme.
20 yıl yatarsın dedi.
Il a dit que tu irais en taule pour 20 ans Jordan.
20 yıl, çocukları bir daha göremeyeceksin.
20 années! Sans jamais revoir tes enfants.
- Daha sıkı çalış. Belki 20 yıl sonra yaşlı Bay Turlington'ı arayıp
Et peut-être que dans 20 ans, tu pourras appeler M. Turlington et tu diras : " Merci, monsieur,
- Günaydın April. 20 yıl boyunca hayvanlar alemini inceledim.
J'étudie les animaux depuis 20 ans.
Jerry öleli 20 yıl oldu ben hala onu sohbete sokmanın bir yolunu buluyorum.
Jerry est mort il y a 20 ans et je trouve toujours le moyen de le mentionner ici et là.
20 yıl sonra öyle olacaksın işte.
C'est toi... dans 20 ans.
20 yıldır ayırmadın.
Je fais l'impasse depuis 20 ans.
70'lerden beri nasıl itfaiyeci olmadığı hakkında 20 dakika daha konuşacak.
Le même radotage sur le fait qu'il y a pas eu de vrais pompiers dans cette ville depuis les années 70.
Ben 20. yüzyılın adamıyım.
Je suis un homme du 20ème siècle.
Seni yirmi yıldır, Zevkler Diyarına götürüyorum.
Depuis 20 ans, je t'emmène à l'avenue de la satisfaction.
Akıl hocam 20 sene önce ortak olduğum zaman bana vermişti.
Mon mentor m'en a donné une caisse, il y a 20 ans quand je suis devenu associé.
20 yıl içinde bunun aptal nostaljik bir dans olarak görüleceğine garanti veriyorum.
Et maintenant, c'est le twerk.
20 dolarlık banknotlar dolaşımda en fazla 4 ya da 5 yıl kalıyor.
Les billets de 20 ne restent pas en circulation plus de quatre ou cinq ans.
Burada en az 20.000 dolar asılı duruyor.
Il y a au moins 20000 dollars accrochés ici.
20 yıl içinde görüşürüz.
On se voit dans 20 ans.
O Olivia yirmi küsur yıl önceydi.
C'était l'Olivia d'il y a 20 ans.
Kaç, 20 yıl mı oldu?
Ça fait combien... 20 ans?
DNA'yı kontrol ediyorlar. 20 saat kaldı.
Ils vérifient l'ADN. 20 heures pour le faire.
20. yıl dönümümüz ve bugünkü okul panayırında Babalara Geldik adlı grup Claire'a sağlam bir aşk şarkısı çalıp sürpriz yapacak.
Donc, aujourd'hui à la fête de l'école, un groupe appelée "The Dad Beats" va surprendre Claire avec une belle ballade d'amour.
Geleneksel 20. yıl dönümü hediyesi Çin porselenidir ama ne yapacaktım, ona tabak mı verecektim?
Le cadeau traditionnel des 20 ans c'est de la porcelaine, mais qu'est ce que je vais faire, lui donner une assiette?
20. yıl, Çin porseleni.
! 20 ans, porcelaine ( china en anglais )
20. yıl buluşmasında herkes bana kaltak dedi.
Tout le monde m'a traitée de putain à notre 20ème réunion.
Nesneyi kuşatan buz neredeyse 20 bin yıllık.
La glace qui entoure l'objet a près de 20 000 ans.
20 Aralık 1935'te, babasından tam 13 yıl sonra öldü.
Qui mourut le 20 décembre 1935. Exactement 13 ans après...
Sanırım şu anda 15, 20 yıl önce olmamı istediği sıkıcı, pısırık adama dönüştüm.
Je pense que maintenant, je suis devenu... le mec sans couilles et ennuyeux qu'elle voulait que je sois il y a 15 ou 20 ans, tu vois?
Nasıl olur da San Jose Mercury News gibi Los Angeles Times'ın beşte biri olan üç yüz mil ötedeki bir gazete, şehrin en önemli haberlerinden birinde bizi atlatır? Nasıl yani? Yirmi yıllık gazete mi?
Comment est-ce que le San Jose Mercury News, cinq fois moins gros que le Los Angeles Times et à 500 km d'ici, a réussi à nous arracher une des plus importantes histoires de la ville depuis 20 ans?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]