Acele etmeliyim translate French
137 parallel translation
Acele etmeliyim. Geç kaldım.
On m'attend au lycée.
Şimdi acele etmeliyim.
Il faut que je me dépêche.
Acele etmeliyim, bekliyorlar.
Je dois me dépêcher, on m'attend.
Karıma ulaştığım zaman sana bilgi veririm. Acele etmeliyim.
J'avais juste besoin d'arriver vite.
Nerdeyse 12, Acele etmeliyim. Öđle yemeđi?
Il est déjà presque midi.
Acele etmeliyim. Emirler.
Ce sont les ordres.
Teşekkürler Rahibe. Acele etmeliyim.
Merci, ma mère, je dois me hâter.
Acele etmeliyim.
Je dois me dépêcher.
İzin verirseniz, acele etmeliyim.
Excusez-moi, je dois y aller.
Acele etmeliyim.
Je pars vite.
- Otobüs geliyor. Acele etmeliyim.
Il faut que j'y aille.
Özür dilerim Mark, ama acele etmeliyim.
Désolée, Mark, mais je dois filer.
Susie, bekle! Acele etmeliyim.
Susie, attends!
Acele etmeliyim demiştin.
Tu voulais que je me dépêche.
Şimdi acele etmeliyim.
Je dois faire vite maintenant.
Acele etmeliyim. 13.30'da iş yerinde olmalıyım.
Il faut se presser, je dois être au bureau à 13h30.
Acele etmeliyim.Onu bulmalıyım.Teşekkürler, beyler.
Il faut que je le trouve.
Acele etmeliyim. Hapisteki direnişçi hanımlar benden yardım bekliyor.
Je me dépêche, je dois chanter avec nos intrépides amies emprisonnées.
Öyleyse treni kaçırmamak için acele etmeliyim.
Alors, je saute dans le train.
Noel Baba, eve acele etmeliyim.
Santa! Je dois filer.
Acele etmeliyim.
Je dois aller au travail.
Aslına bakarsanız o konuda acele etmeliyim müsaadenizle.
En fait, je dois m'en occuper l'instant, voulez-vous m'excuser?
Yavaştan acele etmeliyim.
Je n'ai pas de temps à perdre.
O halde acele etmeliyim.
Dans ce cas, je dois filer.
Acele etmeliyim, neredeyse iki olmuş!
Oh là, faut que je me dépêche Il est presque 14h!
Seni bırakıp hazırlanacak ve trene yetişeceksem acele etmeliyim.
Je dois me dépêcher, si je te dépose avant de prendre le train.
Ben de acele etmeliyim.
Le temps presse.
Affedersiniz ama zaman kalmadığı için çok acele etmeliyim.
J'irai droit au fait.
Acele etmeliyim.
Je dois y aller.
Acele etmeliyim.
Déjà!
Şimdi acele etmeliyim, babam bekliyor.
Il faut que je me sauve. Il y a papa qui m'attend.
Acele etmeliyim. Geç kalmak istemiyorum.
Je file... je ne veux pas être en retard.
Acele etmeliyim Anne!
Je n'ai pas le temps, m'man.
Acele etmeliyim.
Je dois filer.
- Acele etmeliyim.
- Je dois y aller.
Gömleklerimden birini ütüle? Acele etmeliyim...
Repasse-moi une chemise, je suis pressé.
Acele etmeliyim. Biraz tohum almam gerek.
Je me dépêche, il me faut des graines tout de suite
Acele etmeliyim.
Faut que je fonce.
Haklısınız, şimdi acele etmeliyim. Ama siz de haklısınız.
Expérience terrifiante pour tout être intelligent.
- Tanrım, acele etmeliyim.
Mon Dieu. J'y vais.
- Acele etmeliyim.
- Je dois faire vite.
Tamam, acele etmeliyim üzgünüm.
Je dois filer. Désolée.
Acele etmeliyim. Fırtına geliyor.
Je me dépêche, l'orage n'est pas loin.
Asla zamanında gidemem. Hep acele etmeliyim.
Toujours en retard, toujours se presser.
Tamam, acele etmeliyim.
Je dois filer.
Kaybedecek zaman yok. Acele etmeliyim.
Il n'y a pas de temps à perdre.
Saat 9.30 olmuş! Acele etmeliyim.
Déjà 9 h 30?
Acele etmeliyim.
Je me dépêche.
Acele etmeliyim.
Le commissaire Scott veut vous parler.
Geç oldu, acele etmeliyim.
Maintenant, il faut que j'y aille.
Acele etmeliyim.
Il faut que je rentre.
acele 140
acele etmene gerek yok 16
acelem var 277
acele et 3198
acele edin 1685
acelesi yok 54
acele etme 360
acelem yok 70
acele etmeyin 121
acelen mi var 41
acele etmene gerek yok 16
acelem var 277
acele et 3198
acele edin 1685
acelesi yok 54
acele etme 360
acelem yok 70
acele etmeyin 121
acelen mi var 41