English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Acele etmeliyiz

Acele etmeliyiz translate French

729 parallel translation
Prensesi çalmak için acele etmeliyiz.
Dépêchons-nous d'enlever la princesse, ce chien mongol a des soupçons.
Doktor, acele etmeliyiz.
Docteur, on doit faire vite
Dan, acele etmeliyiz.
Joan, chérie... Dan, il faut faire vite.
Acele etmeliyiz.
Oh, pas de problèmes. Bien, nous... nous devons agir.
Acele etmeliyiz efendim.
Il faut nous dépêcher, monsieur.
Acele etmeliyiz Prens, o doğru söylüyor.
Hâte-toi, il dit vrai.
Gidelim. Şimdi acele etmeliyiz.
Venez vite!
Acele etmeliyiz.
Pressons-nous.
Acele etmeliyiz.
- On doit se presser.
Nickie acele etmeliyiz.
Dépêchons-nous.
Niye acele etmeliyiz?
Pourquoi se dépêcher?
Artık Gali'yi dinlemek istiyoruz, acele etmeliyiz.
Si nous voulons écouter Galli...
Acele etmeliyiz.
Il faut faire vite.
Acele etmeliyiz.Çabuk.
Nous devons faire vite. Nous devons faire vite.
Acele etmeliyiz.
Nous devons faire vite.
Acele etmeliyiz.
Dépêchons-nous!
Ancak acele etmeliyiz.
Mais nous devons y aller lentement.
Sanırım. Ama acele etmeliyiz.
Pourquoi pas?
Hey sen, kendine gel, acele etmeliyiz.
Reprenez vos esprits. On doit se grouiller.
- Acele etmeliyiz.
Dépêchons-nous.
Töreni kaçırmak istemiyorsak acele etmeliyiz.
Dépêchons-nous si nous voulons voir la cérémonie.
Antonio bir sürü hamsi yakaladı, acele etmeliyiz.
On a tellement d'anchois qu'il ne faut pas traîner!
Ama acele etmeliyiz, çünkü mucizeler bile biraz zaman alır.
Mais il faut se dépêcher, car même les miracles prennent du temps.
- Acele etmeliyiz.
- Il faut se dépêcher.
Eğer hala Ginza'ya gitmek istiyorsan acele etmeliyiz.
Nous devrions nous presser si tu veux toujours aller à Ginza.
Biliyor musunuz? Acele etmeliyiz.
On a intérêt à se dépêcher.
Bronec 11.00 uçağıyla gidiyor. Acele etmeliyiz.
Bronec prend le vol de 11 h. Il va falloir faire vite.
Acele etmeliyiz.
Dépêche-toi.
Acele etmeliyiz, yoksa ilk sahneyi kaçıracağız.
Dépêchons-nous si nous voulons voir la pièce.
Corc, hayatım, acele etmeliyiz, yoksa...
- Nous devons nous dépêcher, ou...
Evet, hala bir savunma oluşturabilir lejyonlarımızı silahlandırabilir ve müttefik oluşturabiliriz. Ama acele etmeliyiz!
Il est encore temps de préparer une défense, d'armer les légions et de resserrer les alliances.
Acele etmeliyiz.
Il faut se dépêcher.
Acele etmeliyiz.
Nous y retourner vite.
Yer bulmak istiyorsak acele etmeliyiz.
J'ai besoin d'un café.
Acele etmeliyiz çocuklar. Çok önemli bir buluşma olacak.
J'ai un rendez-vous important.
Acele etmeliyiz.
- Il arrive. Alors il faut qu'on se dépêche.
Acele etmeliyiz. Eşyalarımı toplamalıyım.
Excusez-moi, je dois faire mes bagages.
Oradalar acele etmeliyiz.
Ils sont là. Monte, on t'emmène.
Acele etmeliyiz.
Nous nous dépęcherons.
Binbaşı acele etmeliyiz.
Vite commandant!
- - Acele etmeliyiz. Kendisini mezarodasına kilitledi -
- Il s'est enfermé dans la crypte.
Acele etmeliyiz, tren 1 saat sonra kalkacak.
Le train part dans 1 heure.
Bu taraftan lütfen, acele etmeliyiz.
- Monsieur Lachenay? Dépêchons-nous, suivez-moi.
Shiba! Acele etmeliyiz!
Vite!
Acele etmeliyiz.
Dépêchons, ils vont appeler.
O zaman acele etmeliyiz!
Il faut se dépêcher alors!
Acele etmeliyiz.
Nous devons nous dépêcher.
Acele etmeliyiz.
Dépêchons-nous.
Acele etmeliyiz.
Allons-y.
Acele etmeliyiz.
- Vite, il faut le prévenir.
Onlar farkedene kadar yarım günümüz var. Acele etmeliyiz.
Une demi-journée...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]