Anladığını sanmıyorum translate French
643 parallel translation
- Beni anladığını sanmıyorum.
Tu ne m'as pas bien compris.
İkinizin de anladığını sanmıyorum.
Aucun de vous ne comprend.
Ne demek istediğimi anladığını sanmıyorum, öyle değil mi?
Je ne suis pas claire du tout, n'est-ce pas?
- Seni Yahudi mi sanıyorlar? - Bak, Kathy, anladığını sanmıyorum.
- Ils pensent que tu es Juif?
Sam'ın pek anladığını sanmıyorum.
Notre relation doit vous sembler curieuse.
Seni anladığını sanmıyorum.
II ne vous comprend pas.
- Bak, Jonathan anladığını sanmıyorum
Tu n'as pas l'air de comprendre.
Anladığını sanmıyorum.
Je ne crois pas que vous compreniez.
Anladığını sanmıyorum. Meksika'dayım -
Mais, je suis au Mexique.
Ne demek istediğimizi bile anladığını sanmıyorum onun, değil mi, Jake?
D'après moi il n'a pas bien compris.
Ama şunu anladığını sanmıyorum... koloniler dini yaşamda kusursuz hale gelmiş rahibeler içindir.
Mais il ne comprend pas que les colonies sont réservées aux sœurs ayant une vie religieuse parfaite,
Buradaki krizi ne taburun ne de alayın anladığını sanmıyorum.
Dites-leur que je crois que ni le bataillon ni le régiment ne se rendent bien compte.
Anladığını sanmıyorum.
Je ne crois pas que vous saisissiez.
Ateşkes emrini anladığını sanmıyorum evlat.
Tu n'as peut-être pas compris le cessez-le-feu, fils.
Neler yaşadığımı tam olarak anladığını sanmıyorum.
- Un instant. Je crois que vous ne réalisez pas ce que j'ai enduré.
Anladığını sanmıyorum.
Vous ne comprenez pas.
Tabi, benim anlattıklarımı anladığını sanmıyorum, öyle mi, evlat?
Bien sur, j'imagine que tu ne sais pas ce que je veux dire, n'est-ce pas?
Hayır, senin tam olarak anladığını sanmıyorum.
Vous savez, je ne pense pas que vous compreniez trés bien.
Burada neler olduğunu tam olarak anladığını sanmıyorum.
Je ne pense pas que tu te rendes compte de ce qui se passe.
Pek iyi anladığını sanmıyorum.
A quoi faire?
Anladığını sanmıyorum. Sana söylüyorum.
- Je t'assure.
Anladığını sanmıyorum
Tu ne comprends donc pas
Bu sözü pek anladığını sanmıyorum, başçavuş.
Je ne crois pas que vous ayez saisi le sens de cette phrase.
İkinizin de sorunu anladığını sanmıyorum.
Vous ne comprenez pas nos problèmes.
Ve FBI ya da savcıların bunu anladığını sanmıyorum.
Le FBI et la Justice ne semblent pas l'avoir compris.
bunu anladığını sanmıyorum ama çevresindeki herkesi baskılama eğiliminde.
Je ne sais pas s'il le sait, mais il a tendance à dominer tout son entourage.
Mali işlerden anladığını sanmıyorum.
Vous ne comprenez rien à la finance.
Bunu tam olarak anladığını sanmıyorum, ama kabullenmiş gibi.
Je ne crois pas qu'elle comprenne tout, mais elle l'accepte.
Karşı karşıya olduğumuz... nakit akışı ve donmuş mevduat durumunu anladığını sanmıyorum onun...
Elle ne comprend pas les répercutions économiques liées à cette transaction...
Bebeğim, tam olarak anladığını sanmıyorum.
Tu m'as mal comprise.
Anladığını sanmıyorum. Saat 7 : 00 de kayıta başlayacağız.
Vous n'avez pas l'air de comprendre.
'Hayır, beni anladığını sanmıyorum!
Vous ne me comprenez pas!
- Anladığını sanmıyorum.
- Il ne comprend pas, Randolph.
- Anladığını sanmıyorum Richard.
- Vous ne comprenez pas, Richard.
Sahip olacağınız mevkinin önemini tam olarak anladığınızı sanmıyorum. Dolayısıyla bütün mal varlığınızın çok ayrıntılı bir listesini ilişikte dikkatinize sunuyorum, gerekli bütün bilgi verilmiştir.
Pour vous faire mieux comprendre l'importance de votre position, je vous adresse la liste complète de vos biens.
Anladığınızı sanmıyorum, Peder.
Vous n'avez pas bien compris, mon père.
Affedersiniz efendim. Müdürün demek istediğini pek anladığınızı sanmıyorum.
Pardon, je crois que vous n'avez pas compris le directeur.
Bu tür işlerden anladığınızı sanmıyorum.
Je ne crois pas que vous compreniez ce genre d'arrangement.
Bunun nasıl büyük bir manzara olduğunu anladığınızı sanmıyorum.
Je ne crois pas que vous réalisez quel grand spectacle c'est.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
Je crois que vous me comprenez mal.
Hayır, anladığınızı sanmıyorum.
Ça ne m'étonne pas.
Mevkiimi tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
Je crois que vous ne comprenez pas bien ma position.
"Bu denklemden benim anladığımdan fazlasını anlayacağını sanmıyorum."
Je suppose que vous ne comprendriez pas cette équation plus que moi.
Hayır efendim, anladığınızı sanmıyorum, Bay Shocker.
Non, Monsieur, je... je... je... ne crois pas que vous compreniez, Mr. Shocker.
Anladığını sanmıyorum.
Une minute.
Görevimin önemini anladığınızı sanmıyorum.
Vous devriez comprendre l'importance de ma mission.
Bunun ne ifade ettiğini anladığınızı sanmıyorum.
Vous ne vous rendez pas compte.
Tam anladığımı sanmıyorum.
Je n'ai pas tout compris.
Çocukları anladığını hiç sanmıyorum.
Tu ne comprends rien aux enfants!
Anladığınızı sanmıyorum.
Vous ne comprenez pas.
Anladığınızı sanmıyorum.
Je ne crois pas que vous compreniez.
sanmıyorum 1596
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673