Anlamı translate French
79,336 parallel translation
Yani bunun anlamı hala son teslim tarihinden önce tamamlayabiliriz.
Ce qui veut dire qu'on pourrait encore tenter le coup juste avant la date limite.
Ne anlamı var?
Où est l'intérêt?
Sarhoş olduğunda anlamıyor muyum sence?
Tu crois que je le vois pas?
- Bunu neden söylediğini anlamıyorum.
- Je comprends pas.
- Anlamıyorum.
Je comprends pas.
Dövmelerin anlamını bize bilgisayarlardan daha önce gösterecek mücadele için listelediği insanları da.
... ce qui nous montrera ce que signifient ces tatouages, avant même que nos ordinateurs le découvrent, et tous ceux qu'il a choisi pour le combat.
Anlamıyorsun, Arthur.
Arthur, oublie cette idée.
Bay Slink niye böyle yerler tercih eder anlamıyorum.
Je ne sais pas comment M. Slink choisit ces établissements.
Yakın gelecekte, dünyanın böyle bir vahşet içerikli yayını kabullenebileceğini düşünüyoruz. Bu da yarışın tüm dünyada izlenebileceği anlamına geliyor.
Nous pensons que le monde sera bientôt prêt à accepter un si violent concept dans un futur proche, ce qui signifie que la course pourra être visionnée partout dans le monde.
Yaşayan canlı bir varlıktı. Ki bu da bazı kısıtlamaları olması gerektiği anlamına gelir.
C'est un organisme vivant, en conséquence il doit avoir des contraintes.
Anlamıyorsun. Onların yandıklarını gördüm.
Tu ne comprends pas, je les ai vus brûler.
Hiç anlamıyorsun, değil mi?
Tu ne comprends vraiment donc pas.
Bu dünyayı anladığını sanıyorsun ama hiç anlamıyorsun.
Tu crois comprendre ce monde, mais tu as tort.
Morgenstern'in anlamı "Seher Yıldızı" dır. İncil'de şöyle geçer, "Ey parlak yıldız, seherin oğlu, göklerden nasıl da düştün!"
Morgenstern signifie "l'étoile de l'aurore", comme dans : "Te voilà tombé du ciel, Astre brillant, fils de l'aurore."
Sanki bazı anılarım eksikmiş gibi geliyor. Sanki bunu anlamam gerekiyor ama anlamıyorum.
C'est comme si je devrais avoir des souvenirs qui ne sont pas là, et je devrais comprendre ça, mais je n'y arrive pas.
Renalı Longinises ile ilgili bir kitap okuyorum ama hiçbir şey anlamıyorum.
Je lis ce livre Santarion Long-inises, mais ce n'est qu'un amas de mots.
Affedersin, bunun anlamını bilmemiz mi gerekiyor?
On est censé connaître ça?
- Anlamıyorum.
Je ne comprends pas.
Belki Prometheus'un beni sığınaktan çıkarıp buraya atmak için Lyla'nın sesini nasıl taklit ettiğini anlamışlardır.
Peut-être qu'ils ont compris comment Prometheus a imité la voix de Lyla pour me faire sortir du bunker et d'ici.
İçinde bir canavar var, evet ama o sen değil. Farkı anlamıyorum.
Il y a un monstre en toi, oui, mais ce n'est pas toi.
Senin için bir anlamı mı var?
Est-ce que ce nom signifie quelque chose pour toi?
Bunu anlamıyor musun sen?
Tu ne comprendras donc jamais?
Beni anlamıyorsun, değil mi?
Tu ne me comprendras jamais.
Asıl şunu anlamıyorum, niye kıçına takıyorsun?
Je ne comprends même pas que ça t'atteigne!
Anlamıyorsun, değil mi?
Tu ne comprends vraiment pas?
Kusura bakma, tam anlamıyla kontrolüm yok.
Désolée. Je ne maîtrise pas vraiment sa puissance.
Ben anlamıyorum.
Je ne comprends pas.
Dinah, kendin için niye daha iyisini istemediğini anlamıyorum.
Dinah, je ne sais juste pas pourquoi tu ne veux pas mieux pour toi-même.
Depo anlamı da var kullandığı kelimenin.
Ce mot pourrait aussi vouloir dire entrepôt.
Bir anlamı olacak mı bilmem ve tüm siyasi bilgimi de bir radyo programından edindim ama bence bu sorunu halledeceksin.
Pour ce que ça vaut... tout ce que je sais sur la politique, je l'ai appris dans "keepin'it 1600", mais je pense vraiment que tu vas surmonter ça. Qu'est-ce qui te rend si sûre?
Bu ne demek oluyor? Kovar'ın büyük ve berbat bir şey planladığı anlamına geliyor.
Ça veut dire que Kovar prépare quelque chose d'énorme et de terrible.
Tüm bunların ne anlamı var? !
Quel est le but de tout ça?
Onu bulacağız ve adaletin gerçek anlamını öğrenecek.
Nous allons le trouver, et il comprendra le vrai sens de la justice.
Bu onları daha az sevmemiz anlamına gelmiyor.
Ça ne veut pas dire qu'on les aime moins.
Bak Thea, mutlu olmak dertsiz olduğun anlamına gelmez.
Écoute, Thea, être heureuse ne veut pas dire que tu n'as aucun problème.
Bak anlamıyorum tamam mı ama o Laurel'di.
Écoute, je ne comprends pas, mais c'était Laurel.
Curtis Felicity'e takip nanitleri yerleştirdi ama Chase EMP ateşleyince onların da bir anlamı kalmadı.
Et Curtis a mis des nanorobots qu'on peut tracker en Felicity, mais ils sont devenus inutiles quand Chase a utilisé une bombe IEM.
- Tam anlamıyla emin değilim.
- Je ne suis pas sûr. - Tu étais là.
Elbette bunu anlamıyorsunuz.
Bien sûr que vous ne pouvez pas le voir.
Ancak Nauvoo'nun hızı ve yörüngesi göz önüne alındığında Eros'la çarpışma rotasında olduğu belli, ki bu da yalan söylediği anlamına gelir.
Mais vu la vitesse et la trajectoire du Nauvoo, il allait vers une collision avec Éros. Donc, il nous ment.
Ancak bu durum orada tempoyu arttırman gerektiği anlamına geliyor.
Mais ça implique que tu vas devoir ralentir le pas.
Karanlıkta yüzüyor, radarda zar zor görüntülense de bir yaşam döngüsü var, ki bu da birinin evi olduğu anlamına gelir.
Elle est plongée dans le noir, à peine visible au radar mais elle a un anneau résidentiel, donc quelqu'un y est.
Kağıt oyunu anlamında demiştim.
Je parlais de flair pour le jeu.
- Anlamıyorsun. Benim yerimde olsan...
Si vous étiez à ma place...
Beni tam anlamıyla yumuşattı.
Avec elle, je suis un bisounours.
Sanki her birimiz daha büyük bir anlam arayışındayız.
Je pense que... chacun cherche un sens à sa vie.
Yani bir anlam ifade etmez.
C'est sans conséquence.
- Bunun anlamı düşündüğüm şey mi?
Cela signifie ce que je pense? Oui, Joe.
Tina'nın çılgın cinayet çizelgesinden bir anlam çıkarttım.
Donc j'ai trouvé un sens au délirant tableau de meurtre de Tina.
- Derin bir anlamı mı var?
Un sens plus profond?
- Muhtemelen bir anlamı yoktur.
Ça ne veut peut-être rien dire.
anlamıyorum 2163
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamı ne 66
anlamıyor 38
anlamı yok 36
anlamına gelir 38
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamı ne 66
anlamıyor 38
anlamı yok 36
anlamına gelir 38
anlamıyormusun 20
anlamına geliyor 59
anlamıyorlar 19
anlamıyorsunuz 352
anlamışsın 24
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamadım 1209
anlamadın 43
anlamak istiyorum 20
anlamına geliyor 59
anlamıyorlar 19
anlamıyorsunuz 352
anlamışsın 24
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamadım 1209
anlamadın 43
anlamak istiyorum 20
anlamsız 76
anlamazsın 32
anlamadım efendim 18
anlamalısınız 22
anlamadınız 26
anlamadın mı 132
anlamalısın 63
anlamaya çalış 103
anlamalıydım 30
anlamadığım şey 26
anlamazsın 32
anlamadım efendim 18
anlamalısınız 22
anlamadınız 26
anlamadın mı 132
anlamalısın 63
anlamaya çalış 103
anlamalıydım 30
anlamadığım şey 26