English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Anlamıyorsun

Anlamıyorsun translate French

6,195 parallel translation
Anlamıyorsun.
Tu ne comprends pas.
Anlamıyorsun.
Tu comprends pas.
- Anlamıyorsun. - Anne.
- Tu comprends pas.
Hâlâ anlamıyorsun, değil mi?
Tu ne comprends toujours pas, si?
Neden oturup kendin anlamıyorsun?
Pourquoi ne t'asseois-tu pas... pour le savoir?
Davis sen harikasın ama anlamıyorsun.
Davis, tu es... Formidable, mais tu comprends pas.
Hiç anlamıyorsun, değil mi?
Vous ne comprenez donc pas, n'est-ce pas?
- Anlamıyorsun.
- Tu ne comprends pas.
Anlamıyorsun.
Vous ne comprendriez pas.
Bir türlü anlamıyorsun, değil mi?
Tu ne comprends vraiment pas?
Yardım etmeye çalıştığını biliyorum, Carlos, Ama anlamıyorsun.
Je sais que tu essayes d'aider, Carlos, mais... tu ne comprends pas.
- Anlamıyorsun.
Je vais vous délivrer.
- Anlamıyorsun.
- Vous ne comprenez pas.
- Siktir, anlamıyorsun.
Vas te faire foutre.
Hayır anlamıyorsun.
Non, tu ne comprends pas.
- Neyi anlamıyorsun?
Tu ne comprends pas quoi?
Sen anlamıyorsun.
Vous non!
Neyi anlamıyorsun Sylvia?
Qu'est-ce que tu ne comprends pas?
Söylemeye çalıştığımı anlamıyorsun.
Ça n'a aucun rapport.
Hayır Zoe, anlamıyorsun.
Non, tu comprends pas.
Burada güvendesin. - Anlamıyorsun.
Vous ne comprenez pas.
- Hayır, anlamıyorsun.
Non, tu ne comprends pas.
- Sakin ol. Anlamıyorsun!
Vous ne comprenez pas!
Ama anlamıyorsun.
Mais tu ne comprends pas.
- Arkadaşlarının ne yaptığını anlamıyorsun.
Tu n'as aucune idée de ce que ton peuple a fait.
- Baba anlamıyorsun.
Papa, tu ne comprends pas.
Baba anlamıyorsun.
Tu ne peux pas comprendre Papa.
Neden anlamıyorsun?
Pourquoi ne l'obtenez-vous pas?
- Sanattan hiç anlamıyorsun.
- Tu connais rien à l'art.
- Valla hiç anlamıyorsun.
Quoi, "ça veut dire quoi"?
Bekle, Drake, anlamıyorsun.
Attendez, vous ne comprenez pas.
- Hayır, anlamıyorsun. - Seni buraya getirdim ya.
J'ai compris, vraiment.
- Anlamıyorsun.
Tu ne comprends pas.
- Anlamıyorsun!
Tu ne comprends pas!
Anlamıyorsun!
Tu ne peux pas comprendre!
Anlamıyorsun.
Vous ne comprenez pas...
Hayır, anlamıyorsun.
- Vous ne comprenez pas...
Bir dakika, beni anlamıyorsun.
Waouh. Vous ne comprenez pas.
Bence durumu anlamıyorsun.
Regarde, je pense que tu n'as rien saisi.
Anlamıyorsun Chris, değil mi?
Tu ne comprends vraiment pas?
Ama anlamıyorsun, bu paraya kiramı ödemek için ihtiyacım var.
Mais vous ne comprenez pas, j'ai besoin de cet argent pour mon loyer.
Farkındayım, hiç meraklı olmayan ahmak bir kadın olduğumu düşünüyorsun, lâkin anlamıyorsun.
Je sais que vous pensez que je suis une femme stupide, sans curiosité, mais vous ne comprenez pas.
- Bence anlamıyorsun.
Franchement, je ne crois pas.
Anlamıyorsun değil mi?
Tu piges pas, hein?
Anlamıyorsun.
J'ai parcouru un long chemin.
Anlamıyorsun.
Vous ne comprenez pas.
Çeneni asla tutamıyorsun ve değişmeye de niyetin yok. Mili, resmi olmanın ne demek olduğunu anlamıyor musun?
Ne ressasse pas le passé...
- Evet anlıyorsun. - Hayır anlamıyorum.
Si, tu le vois.
D.C. ile çalışmayacağım ve açıkçası sen nasıl çalışıyorsun, anlamıyorum.
Je bosserai pas pour la République, et très franchement je comprends pas que toi tu puisses le faire.
- Hayır, anlamıyorsun.
Non.
Anlamıyorsun, hayır.
Dans un endroit comme ça, tout votre avenir a été aménagé pour vous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]