English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Böyle işte

Böyle işte translate French

12,512 parallel translation
Bugünlerde Central City'de hayat böyle işte.
C'est la vie à Central City ces derniers temps?
İşte yeterince yapmadın mı böyle şeyleri
Votre boulot ne vous suffit pas?
Böyle yaptığın için terfi alamıyorsun işte. Önce iyi misin neyin var diye bir sor.
Tu dois demander si je suis blessé d'abord, c'est pour ça que tu ne reçois pas de promotion.
İşte şu an ruh halim tam da böyle.
C'est comme ça que je me sens maintenant...
Büyükler işte böyle para kazanıyor.
Voilà comment gagner de l'argent.
Başkan Kim, şu arkadaş var ya siyasete atılmak için böyle koşuyor işte.
Après son départ, le président Kim a voulu entrer en politique et il a vraiment travaillé dur pour ça.
Evcil köpek aynaya bakınca böyle korkar işte.
Les chiens élevés par une famille, sont effrayés quand ils se regardent dans un miroir.
İşte böyle.
Voilà.
Evet, işte böyle.
Oui, c'est ça.
İşte böyle.
Ouais.
Ben buyum. Ben işte böyle gladyatörlük yaparım.
C'est comme ça que je fais le gladiateur.
- İşte böyle yumruklayacaksın.
C'est commença qu'il faut frapper.
İşte böyle! İşte böyle!
On y est presque, on y est presque Allez!
İşte böyle.
Comme ça.
İşte böyle.
C'est partis.
Evet. İşte böyle.
nous y sommes.
İşte böyle. Gördün mü?
Nous y sommes.
- Karanlık Olanlar böyle zekidir işte herkesi gerçekten değiştiğine inandıracak kadar zekidir.
Les Ténébreux sont malins, suffisamment pour faire croire qu'ils ont changé.
Tamam, işte böyle.
C'est bon. C'est bon.
İşte ben zombileri böyle seviyorum.
Comme ça que j'aime mes zombies.
Dedikodular da böyle başladı işte.
Voilà comment les rumeurs se lancent.
- Şans böyle bir şey işte.
Quand vous êtes chaud, vous êtes chaud.
Bu iş böyle yapılır işte genç Padawan.
WOW Voilà comment on fait, jeune Padawan.
- İşte böyle.
- Bien.
İşte böyle. İşte böyle.
C'est ça.
# "T" yanına "inkle", işte böyle koruz
♪ Le "T" de "Inkle" avec un "I" majuscule ♪
Ve işte haberler böyle!
Et c'est ainsi-i-i-i-i-i-i que la nouvelle se propage.
Ve işte haberler böyle.
Et c'est ainsi-i-i-i-i-i-i que les nouvelles se propagent.
İşte ben böyle çalışıyorum.
Eh bien, c'est comme ça que j'opère.
İşte böyle ol.
- Voilà le bon état d'esprit.
İşte böyle.
Te voilà.
- İşte böyle. - Seninle bir gün karşılaşmayı umuyordum.
J'ai toujours espéré te recroiser un jour.
İşte böyle.
Voilà pour vous.
İşte böyle.
Nous y voilà.
İşte böyle kızım.
Bonne file.
Bir dahaki sefere, işte böyle olur.
La prochaine fois, c'est comme ça qu'on procède.
İşte böyle yapacaksın.
Voilà comment on fait.
İşte böyle. Nasılsın?
Voilà qui est fait.
- Şans böyle bir şey işte.
Quand on est chaud, on est chaud.
Böyle bir işte çok fazla düşman ediniyorsun.
Dans ce genre de travail, vous vous faites beaucoup d'ennemis.
İşte böyle Joe. Evine geldin.
Et voilà, bien installé.
Evet, işte böyle!
Eh ouais, le seul.
Peter, bu iş böyle yürümüyor işte.
C'est plus possible.
İşte böyle.
C'est ça.
Böyle şeyleri bilirsin işte böyle bir durum için doğru optikler sunmalıyız.
C'est juste de sorte que, tu vois, nous présentions la bonne optique dans cette situazione.
İşte böyle. Tamam.
Nous y voilà.
İşte böyle.
Et voilà.
İşte böyle, çok iyi.
Vous y êtes, bien joué.
Iste, boyle seyler hep internet yuzunden oluyor berbat bir yer, su internet.
Vous voyez, toutes ces choses c'est à cause d'internet. C'est misérable, internet.
İşte böyle davranacaksınız.
Il faut agir comme ça.
- Iste böyle, Connie.
C'est ça, Connie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]