Asla başaramayacağız translate French
55 parallel translation
Asla başaramayacağız!
On n'y arrivera jamais!
Santa Chiara'nın, Santa Maria degli Angeli'de San Francesco ile harika buluşması. - Asla başaramayacağız!
Miraculeuse rencontre de Sainte Çlaire et Saint François.
- Asla başaramayacağız.
- On n'y arrivera jamais!
Asla başaramayacağız.
- Ça ne marchera pas! - Mais si.
Hemen çıkalım buradan, yoksa asla başaramayacağız.
Sauvons-nous, sinon on restera ici.
Hayır, asla başaramayacağız Daisy.
Je ne peux pas, Magriette.
Asla başaramayacağız! Sıkı tutunun! Kestirmeden gideceğiz!
- Cramponnez-vous, on va couper.
Asla başaramayacağız.
On n'y arrivera jamais.
Asla başaramayacağız!
On n'y arrivera jamais.
- Asla başaramayacağız.
- On y arrivera pas! .
- Aman Tanrım! - Asla başaramayacağız.
Oh, mon Dieu.
Asla başaramayacağız, burada öleceğiz.
Nous n'y arriverons jamais. Autant mourir ici.
Bunu asla başaramayacağız!
On va se tuer!
Bu hızla asla başaramayacağız.
On n'y arrivera pas, à cette allure.
Asla başaramayacağız.
- Nous n'y arriverons jamais.
Bana neden kırığı verdiniz? Asla başaramayacağız.
Y en a qu'un d'ébréché, c'est pour moi.
Bunu asla başaramayacağız.
On n'y arrivera jamais.
- Asla başaramayacağız.
- On ne passera jamais.
Asla başaramayacağız.
Nous ni arriverrons jamais.
Ne kadar burnumuzu sokarsak sokalım, senin başta burnunu... ... soktuğun şeyden burnumuzu çıkartmayı asla başaramayacağız!
Même si on s'en mêle, on ne démêlera pas ce que tu as emmêlé au départ.
Asla başaramayacağız.
On va jamais y arriver.
- Asla başaramayacağız.
- Ça ne marchera jamais.
- Ne yapacağız? Asla başaramayacağız.
On n'y arrivera jamais.
Devre yollarının yarısındayım daha. Asla başaramayacağız.
Je ne suis qu'à la moitié des combinaisons possibles et le temps est presqu écoulé.
Asla başaramayacağız.
Si Darren recrée la mort de son père...
Asla başaramayacağız.
On n'y arrivera pas.
Asla başaramayacağız.
Nous n'y arriverons jamais.
Asla başaramayacağız.
Admets-le, Hiro.
Asla başaramayacağız!
On va jamais y arriver!
O zaman asla başaramayacağız.
On n'y arrivera jamais.
Asla başaramayacağız.
- On n'y arrivera pas.
Asla başaramayacağız.
- On n'y arrivera pas!
Asla başaramayacağız, Maddox.
0n ne va pas y arriver. Carter avait raison.
Asla başaramayacağız.
On va pas y arriver.
Asla başaramayacağız, onun yanındayken işaret fişeği gibiyiz.
On va jamais y arriver avec lui juste à côté de nous, entrain de clignoter comme une tranche de bacon.
Asla başaramayacağız.
On n'arrivera jamais à se mettre à couvert
Oradan aşağı inmeyi asla başaramayacağız.
On pourra jamais descendre.
Asla başaramayacağız.
On y arrivera jamais.
Asla başaramayacağız
- On n'y arrivera jamais.
Asla başaramayacağımızı düşündüğüm anlar oldu.
J'ai parfois douté qu'on y arrive.
Bunu asla başaramayacağımızı sana söyledim.
Je savais que c'etait impossible.
Asla aşağıya inmeyi başaramayacağız.
On va pas atterrir, et on s'en sortira jamais.
Asla başaramayacağımızı düşünüyordum.
J'avais peur qu'on échoue.
Bu kemik kafalı zımbırtıyı çalıştırmayı asla başaramayacağım!
Ce satané engin ne marchera jamais!
- Asla başaramayacağız.
Tu pars! - On n'y arrivera pas.
Mükemmel bir gelin olmayı asla başaramayacağım. Ya da mükemmel bir kız evlat.
Je ne feraijamais une épouse parfaite ni une fille parfaite.
Asla başaramayacağız.
On y est presque.
Stark Asla başaramayacağız, John.
On n'y arriverajamais.
# Ama bunu asla başaramayacağını bil, kızım #
Les saisons mais ce sera en vain
Bize asla başaramayacağımızı söyledi.
Il avait peur, il disait qu'on n'y arriverait jamais.
Asla geçmeyi başaramayacağız.
On y arrivera pas.