Asla başaramazsın translate French
64 parallel translation
Asla başaramazsın. Nasıl hizmetçi olacaksın?
C'est un métier, femme de chambre.
Asla başaramazsın, Webb.
Ecoute-moi! Tu n'y arriveras jamais.
Asla başaramazsın. Teğmen, asla başaramayız.
Vous n'y arriverez jamais.
Asla başaramazsın.
De toute façon, tu ne tiendras pas.
Asla başaramazsın.
Impossible.
- Asla başaramazsın.
- C'est trop loin pour vous.
- Asla başaramazsın.
Tu ne jouis jamais.
Geri dön, Thompson, asla başaramazsın!
Tu n'y arriveras pas!
İnanın bana asla başaramazsınız.
Vous ne passerez pas.
Limanda asla başaramazsınız.
Vous n'arriverezjamais au port.
Asla başaramazsın!
Vous n'y arriverez jamais!
- Asla başaramazsın Madmartigan
- Vous n'y arriverez jamais.
Asla başaramazsın.
Vous n'y arriverez pas.
Şunu bilmelisin. Eğer kaçmaya çalışırsan bunu asla başaramazsın.
Tu sais... aucun de vous deux ne s'en sortira vivant si tu essayes de fuir.
Buna değmez. Kendi başına asla başaramazsın.
Tu n'y arriveras pas avec tes voiles affalées.
- Asla başaramazsın.
- Tu n'y arriveras jamais.
Asla başaramazsın.
Tu vas jamais y arriver.
- Asla başaramazsın, baba.
- Tu n'y arriveras jamais, papa.
Bunu asla başaramazsın.
- On s'est trop enfoncés.
Asla başaramazsın. Woody bir keresinde beni kurtarmak için hayatını riske atmıştı.
Woody a risqué sa vie pour moi.
Lanet olsun, asla başaramazsın.
T'y arriveras pas!
Asla başaramazsın.
Tu n'y arriveras pas.
Asla başaramazsın.
- Tu le feras jamais.
Şimdi bir çok insan, "Harika bir şey ya ama çok zor, asla başaramazsınız... yani ben katılmıyorum, yapabileceğinize asla inanmıyorum" falan dediler
Mais beaucoup de gens disaient : "Oui, c'est une bonne idée mais c'est si difficile, que vous n'allez jamais y arriver, alors je ne veux pas participer, Je ne crois pas que vous y arriverez."
Asla başaramazsın. Yarım adım atamadan omurganı söküp alırım.
Si tu fais un geste, je t'arrache la colonne vertébrale.
- Bunu asla başaramazsın.
- Tu en es incapable.
Bu yolla asla başaramazsın.
Vous n'y arriverez jamais comme ça.
Asla başaramazsın!
Tu n'y arriveras jamais!
Çok geridesin. Asla başaramazsın.
Vous avez trop de retard.
Dön, dön, asla başaramazsın!
Retourne! Tu n'y arriveras pas!
75 tane kamera kullanıyorum ve de bir çok gizli mikrofon ; ama onları bulmaya çalışmayın çünkü asla başaramazsınız.
Oui, j'ai 75 caméras, et autant de micros dissimulés, mais ne les cherchez pas, vous ne les trouverez jamais.
- Asla başaramazsın.
- Vous ne passerez pas.
İkiniz asla başaramazsınız.
Vous n'y arriverez jamais tous les deux.
Asla başaramazsınız. Polis onu izliyor olacak.
Impossible, la police la recherche.
Asla başaramazsın.
L'orignal! Ne t'acharne pas!
Böyle sürerek Bayan Bond olmayı asla başaramazsın.
Vous ne ferez jamais une bonne James Bond girl en conduisant comme ça.
# Artık asla başaramazsın Böyle dediler sana
* Tu ne t'en sortiras pas, c'est ce qu'ils te disaient *
# Ama asla başaramazsınız, bunu bilin #
Peine perdue mais c'est tentant
Hayır, asla başaramazsın.
Non, c'est pas une bonne idée.
Bir askere asla başaramazsın dememelisin.
Ne parlez jamais à un ranger d'un truc qu'il ne peut pas faire.
Eğer doğru zamanda doğru yerde olmazsanız, asla başaramazsınız.
Si vous ratez le coche, vous pouvez pas réussir.
- Asla başaramazsın.
- T'y arriveras pas.
Asla başaramazsın.
Tu n'y arriveras jamais.
Yollar buz tuttu, asla başaramazsın.
Grâce aux souvenirs enregistrés par Jo.
Asla başaramazsın.
Vous n'y arriverez jamais.
Asla başaramazsın.
Classique!
Sen 10 millik gökdelenler inşa ediyor olacaksın, asla vaktinde inmeyi başaramazsın.
Tu auras construit un gratte-ciel si haut que tu ne pourras pas redescendre à temps.
Asla bunu başaramazsın.
Tu n'y arriveras pas.
Seni geriye çekerim... Asla bunu başaramazsın.
Je te retiendrais et tu mourrais.
Biraz yapıcı eleştiryi kaldıramıyorsan, asla başaramazsın.
Si tu n'acceptes pas la critique... tu n'iras pas loin.
Asla böyle başaramazsınız.
Vous n'irez pas loin.