Bana bir şey olursa translate French
622 parallel translation
Eğer bana bir şey olursa... mektubu o vakit postalayın diye.
Ia lettre devaít être postée.
Eğer bana bir şey olursa, Ann'e göz kulak olursun, değil mi?
S'il devait m'arriver quelque chose, tu veilleras sur Ann?
Bana bir şey olursa arazinin ne önemi kalırdı?
Que deviendra le domaine s'il m'arrive quelque chose?
Eğer bana bir şey olursa, bu mektubu oku, ne yapacağını yazıyor.
S'il m'arrive quelque chose... lis cette lettre.
Eğer bana bir şey olursa, işe sen devam edersin. Sana anlatmış olduğum gibi.
Et s'il m'arrive quelque chose, tu dois finir ce travail comme je te l'ai montré.
Henüz tam olarak yetişkin değilim.. Bana bir şey olursa bir önem arzetmez.
Je ne suis pas encore un homme, ça n'aurait pas grande importance, s'il m'arrivait quelque chose.
Ayrıca bana bir şey olursa sen ve bebek çok uzun bir süre boyunca hükümetin tam koruması ve gözetimi altında olacaksınız.
Si quoi que ce soit arrivait, tu toucherais une pension qui vous mettra, le bébé et toi, à l'abri du besoin pendant un moment.
Eğer bu gece bana bir şey olursa, bodrumdaki silah odasına git ve ne bulursan yak.
Si quelque chose devait m'arriver ce soir... allez à la salle d'armes dans la cave et brûlez ce que vous y trouverez.
Bana bir şey olursa hepiniz kovulursunuz.
Sans moi, personne ne bouffe plus!
Bana bir şey olursa, endişelenme. " dedi.
Si j'ai des ennuis, tu seras tranquille. "
"Bana bir şey olursa, bunu bulmalarına izin verme" dedi.
Alors, elle m'a dit : "Qu'ils ne trouvent surtout pas ça!"
Eğer bana bir şey olursa, işin peşini bırakır mısınız?
Je risque le paquet. S'ils me règlent mon compte, c'est fini?
Şimdi eğer bana bir şey olursa... siz sadece -
S'il m'arrive quoi que ce soit, vous...
Bak, eğer bana bir şey olursa Alec'e uzun ve mutlu bir hayat yaşamasını söyle.
Ecoutez, si quelque chose m'arrive, dites à Alec... de vivre une vie pleine et merveilleuse.
Bana bir şey olursa Cordura'daki komutana verirsin.
S'il m'arrive malheur, remettez-le au Commandant de Cordura.
Geçen ay babam beni görmeye geldiğinde çok endişeliydi ve bana dedi ki : " Kraliçem, bana bir şey olursa, bu sahip olduğum kulübün işletme hakkı.
Papa m'a confié qu'il était inquiet. Il m'a dit : "S'il m'arrive quelque chose, voilà le bail du club." "Donne-le au Dandy. c'est un type bien etje lui dois de l'argent."
Hiç bana bir şey olursa, yani başıma kötü bir şey gelirse... Senin için para olmayacağını... düşünmeyi bıraktın mı?
As-tu pensé que s'il m'arrivait quelque chose de grave,
Aarfy, bana bir şey olursa, sevgilimle ilgilenir misin?
Aarfy, s'il m'arrive un pépin, tu t'occuperas de ma souris?
Eğer bana bir şey olursa, o ne yapardı?
S'il m'arrive quelque chose, ma mère sera seule, dans la misère.
Bana bir şey olursa diye Oshino'yu tedbir için önceden gönderdim.
Oshino est rentrée avant moi, pour que tu aies l'argent plus vite.
Ya bana bir şey olursa?
Ce n'est pas un métier.
Bana bir şey olursa | bunu Teğmen Briggs'e vermeni istiyorum.
S'il m'arrive quelque chose, donne ça à Briggs.
Bana bir şey olursa, havaalanında durdurulursam ya da öyle bir şey bunu Fransız elçiliğinde, Gil Mousseau'ya götür.
S'il m'arrive quelque chose, si on m'arrête ø l'aéroport, amène ça ø l'ambassade de France, ø Gil Mousseau.
Kayıtlara geçmesini istiyorum, hepsi bu. Bana bir şey olursa diye.
Écoute, je veux que ce soit officiel, c'est tout au cas où quelque chose m'arriverait.
Söz ver. Bana bir şey olacak olursa öyle çok kederlenmeyecek, hayatına devam edeceksin.
Promettez-moi que si quelque chose m'arrivait, le chagrin ne vous empêcherait pas de continuer.
Ve hatırlamaya çalış, bana bir şey olacak olursa hep böyle korkutucu çirkinlikte olacaksın.
Souvenez-vous bien : s'il m'arrivait quelque chose, vous resteriez le monstre hideux que vous êtes.
Gidiyoruz! Merlyn... Ona bir şey olursa bana cevap verirsin!
Merlyn vous répondrez devant moi de sa sécurité.
Ve eğer sana bir şey olursa, bana da olmuş gibi olacak.
Et s'il t'arrivait quelque chose, ce serait comme si ça m'arrivait à moi.
Bir daha böyle bir şey olursa, herhâlde Bayan de Winter bunu bana bizzat söyler...
Si cela se reproduisait, Mme de Winter m'en parlerait...
Her ne olursa olsun benim rızam olmadan bir şey yapamazlar. Ben de asla razı olmam. İnan bana.
Ils ne peuvent rien faire sans mon accord, et ça, ils ne l'auront jamais, crois-moi.
İstediğiniz bir şey olursa bana söyleyin...
Quoi que vous vouliez, il faut me le...
İstediğiniz bir şey olursa bana söyleyin.
Quoi que vous vouliez, il faut me le demander.
Eğer bana herhangi bir şey olursa, batıya doğru gidin.
S'il m'arrive quelque chose, continuez droit vers l'ouest.
İstediğin bir şey olursa, çekinme, hemen bana söyle.
Si vous avez besoin de quelque chose, dites-le moi
Size bir şey olursa, 37 yıldan sonra, bana ne olurdu acaba? 37 yıl mı?
S'il vous arrivait quelque chose, qu'allais-je devenir au bout de 37 ans?
Orada bir şey olursa bana haber ver!
Préviens-moi si quelque chose bouge!
Bana bir şey olacak olursa eşimin asilce davrandığımı bilmesini istiyorum.
S'il devait m'arriver quelque chose, j'aimerais que ma femme sache que je suis parti correctement.
Önemli bir şey olursa bana işaret verirsin.
Préviens-moi s'il se passe quelque chose.
- Herhangi bir şey için bana ihtiyacınız olursa, P-I-P'yi arayın yeter.
J'en sais rien. Si vous avez besoin de moi, composez "P, l, P".
Bir şey olursa hemen bana haber verin.
Avertissez-moi si quoi que ce soit arrive.
Hatırladığın bir şey olursa söyle bana.
Reconnais-tu l'endroit?
Bana komik gelen bir şey olursa
Quand la vie me paraît comique
Ve eğer ona en ufak bir şey olursa gelip bana haber vermeni istiyorum.
Et si quelque chose lui arrive, je veux que tu viennes me le dire.
Anlamadığınız bir şey olursa, bana hemen söyleyin.
Sinon, vous me le dites.
Yapabileceğim başka bir şey olursa lütfen bana söyleyin.
Si je puis faire quelque chose, n'hésitez pas.
İstediğin bir şey olursa bana gel.
S'il tu désires quoi que ce soit, viens me voir.
Bana herhangi bir şey olursa,
S'il m'arrive quoi que ce soit,
Ve eğer bir şey için bana ihtiyacın olursa, genellikle buradaki numaralardan birinde olurum.
Voici mon numéro si besoin est.
Şey, olur ya, bana herhangi bir şey olursa, o belge seni iş bittikten sonra suç ortağı yapacak.
Ça fait de vous un complice après coup, au cas oû il m'arriverait malheur.
Biliyorsunuz, yolda bana herhangi bir şey olursa...
S'il m'arrivait malheur en chemin...
Senin için yapabileceğim bir şey olursa, bana söyle.
Si je peux t'aider, tu viens, on parle.
bana bir sigara ver 29
bana biraz para ver 28
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana bir iyilik yapar mısın 207
bana bırak 301
bana bir 30
bana bir şey söyle 45
bana biraz para ver 28
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana bir iyilik yapar mısın 207
bana bırak 301
bana bir 30
bana bir şey söyle 45