English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bana inanmak zorundasın

Bana inanmak zorundasın translate French

321 parallel translation
Kelly, şu an elimden bir şey gelmiyor, ama bana inanmak zorundasın.
" Kelly, je ne peux rien faire.
Bana inanmak zorundasın Hilfe.
Il faut me croire, Hilfe.
Senin için kolay olmadığını biliyorum Henry, ama bana inanmak zorundasın.
Ce n'est pas facile, Mais vous devez me croire.
Bana inanmak zorundasın.
Tu dois me croire.
Memur bey, gerçekten çalışmak istiyorum. Bana inanmak zorundasınız.
Commissaire, je n'ai qu'une idée en tête, c'est travailler.
Annemin mezarı üzerine yemin ederim! Sofraya iki lokma yemek koyacak kadar bile param yok. Bana inanmak zorundasın!
Je te jure sur la tête de ma mère que je n'ai même pas un sou à mettre dans ma casserole.
Bana inanmak zorundasınız!
- Vous devez me croire!
Hayır, bana inanmak zorundasın.
Tu dois me croire.
Bana inanmak zorundasınız.
Vous devez me croire.
Bana inanmak zorundasınız.
Croyez-moi.
Bana inanmak zorundasın.
Il faut me croire.
Bana inanmak zorundasınız!
Vous devez me croire!
Bana inanmak zorundasın. Aklım tamamen başımda.
Ecoutez, je ne suis pas folle.
- Bana inanmak zorundasınız!
- Vous devez me croire.
- Bana inanmak zorundasınız!
- Vous devez me croire!
- Bana inanmak zorundasın David.
Tu dois me croire, David.
Bana inanmak zorundasın.
Vous devez me croire.
Ama Bay Vincent, bana inanmak zorundasınız.
Mais M. Vincent, il faut me croire.
Ama bana inanmak zorundasınız, bu sandalyeler..... masum.
Ces chaises... sont innocentes.
Ve eğer biraz olsun dostumsan, bana inanmak zorundasın.
Et si tu étais mon amie, tu me croirais.
- Bana inanmak zorundasın.
- Tu dois me croire.
- Bana inanmak zorundasınız. - Sakin ol. - Mark.
Calme-toi, compris?
Ama bana inanmak zorundasın.
Mais tu dois me croire.
- Lütfen, bana inanmak zorundasınız!
- S'il vous plaît, vous devez me croire!
Bana inanmak zorundasın.
Vous devez me croire!
Bana inanmak zorundasınız.
Je suis l'un de vous :
Sizin perspektifinizden, bu biraz garip gelebilir, ama bana inanmak zorundasınız.
Ça va sembler un peu dément, de votre point de vue. Mais vous devez me croire.
- Bana inanmak zorundasın Scully.
- Il faut que tu me croies.
Kaptan, bana inanmak zorundasınız. Bu konu hakında bildiğinizden daha fazlasını bilmiyorum.
Je n'en sais pas plus que vous à ce sujet.
Bana inanmak zorundasınız, bunlar gerçekten oluyor.
Croyez-moi, c'est ce que je vis en ce moment.
Anne, bana inanmak zorundasın.
Maman, il faut que tu me croies.
Anne, bana inanmak zorundasın!
Tu dois me croire, maman.
- Phoebe, bana inanmak zorundasın.
- Phoebe, tu dois me croire.
Şüphelerini bir tarafa koyup bana inanmak zorundasın.
Vous devez mettre vos doutes de côté et me faire confiance.
Bana inanmak zorundasın, Arky.
Tu dois me croire, Arky.
Bana inanmak zorundasın!
Tu dois me croire!
Hayır, hayır, hayır. Bana inanmak zorundasın.
Non, il faut que tu me croies.
Donna bak, bana inanmak zorundasın. Bu külotun kime ait olduğunu bilmiyorum.
Donna, crois moi, je n'ai aucune idée à qui elle est!
Bana inanmak zorundasın Mia.
Tu dois me croire.
Bana inanmak zorundasın!
Vous devez me croire!
Bana inanmak zorundasın anlıyor musun?
Tu dois me croire, d'accord?
Bana inanmak zorundasın.
Mais il faut me croire.
Kulağa çıIgınca gelecek, biliyorum. Ama bana inanmak zorundasın.
Ca va te paraître fou, mais tu dois me croire.
Anne ve Baba, bana inanmak zorundasınız.
Maman, papa, croyez-moi.
Bana inanmak zorundasın.
Fais-moi confiance.
Bana inanmak zorundasın. Benim suçum değildi. Bir ailem var.
Crois-moi, ce n'était pas ma faute.
Oh. Bana inanmak zorundasın.
Crois-moi.
Bana istediğini yapabilirsin, ama inanmak zorundasın.
Fais ce que tu veux de moi, mais crois-moi.
Bana inanmak zorundasınız.
- Il faut me croire
Bana inanmak zorundasın.
- C'est de la merde, ça. - Tu dois me croire.
Bana inanmak zorundasın.
Tu peux me croire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]