Başlangıç olarak translate French
779 parallel translation
Ava başlangıç olarak şaraptan ve kadınlardan bahsediyor.
Il a parlé de vin et de femmes comme prélude à la chasse
Başlangıç olarak, değirmeni bırak, Scarlett.
Renoncez à la scierie.
Başlangıç olarak hiç fena değil.
Ce n'est pas mal, pour un début.
Peki ya maaş olarak beklentiniz? Başlangıç olarak ayda 20 dolar memnuniyet verici olur mu?
Je me contenterai de 20 $ par mois.
Başlangıç olarak 5000 dolara ne dersin?
Que dites-vous de 5 000 $, pour démarrer?
Başlangıç olarak haftalık $ 175.
175 $ par semaine pour commencer.
Yapılacak da. Başlangıç olarak komiteyi toplayacağız.
Commençons par réunir le comité.
Başlangıç olarak efendim, bence Nazilerin kaynağının... burada elçilikten biri olduğunu farz etmeliyiz.
Pour commencer, je crois que nous pouvons imaginer que la source d'information des Nazis est quelqu'un de l'Ambassade.
Başlangıç olarak, çok meraklı biri olduğumu düşünmezsen eğer senin gibi çekici birinin nasıl olur da, bir eşi olmadığını düşünüyorduk.
D'abord, pardonnez ma curiosité déplacée. Linda et moi nous demandions pourquoi vous ne vous êtes pas marié.
- Başlangıç olarak haftada $ 100 bile olur.
- Au début, 100 dollars la semaine.
Başlangıç olarak raporlanacaksınız.
Et pour commencer, je vous colle au rapport!
Zaman kazanmak için başlangıç olarak tanıdık birini seçeceğim.
Je vais choisir un sujet familier pour gagner du temps.
Başlangıç olarak- -
Pour commencer...
Başlangıç olarak bin dolar koyuyorum.
Je l'ouvre à 1 000 $.
Ama başlangıç olarak... Eve White'a senden söz etmeyi düşünüyorum.
Pour commencer, j'aimerais parler de vous à Eve Blanc.
Başlangıç olarak ayda 100 dolar, iyi mi?
Cent dollars par mois, pour commencer?
Ben başlangıç olarak üç diyorum.
Peut-être trois pour commencer.
Başlangıç olarak, İzlanda'ya.
- D'abord en Islande. - Et ensuite?
Bunu yaparken ne düşündün bilmiyorum ama, başlangıç olarak şunu ortadan kaldıracaksın.
Vous pouvez tout remporter.
Başlangıç olarak yılda 1.000 £.
1000 livres par an au départ.
Başlangıç olarak yardım edebileceği birini biliyorum.
J'en connais un qu'il pourrait aider.
Nasıl isterseniz. - Başlangıç olarak bu sana yeter!
Pas mal pour un début!
Başlangıç olarak, buranın etrafını dolaşalım.
Pour commencer, faisons le tour de cet endroit.
Başlangıç olarak iyidir. Beraber yapabiliriz.
Il doit y en avoir d'autres mais pour commencer... on peut le faire à deux.
Başlangıç olarak terörizm işe yarar ama sonra, halkın kendisi harekete geçmelidir.
Le terrorisme sert seulement pour commencer, mais après tout le peuple doit réagir.
Başlangıç olarak prosedür oldukça karmaşıktır.
Pour commencer... la procédure est plutôt complexe.
Başlangıç olarak bunlar nasıl?
La liste est longue.
Başlangıç olarak havyar?
Du caviar, pour commencer?
Başlangıç olarak hadım edilme.
Émasculation pour commencer.
Başlangıç olarak bombaların tasarımını David Hockney yapacak.
C'est Christian Lacroix qui dessinera les bombes.
Bu yüzden, başlangıç olarak, okumayı öğrenmeye
Et donc, pour commencer, j'ai décidé
Başlangıç olarak ; yazın çok kötü.
J'arrive à peine à déchiffrer votre écriture.
Başlangıç olarak şunu söylemeliyim ki olanların hesabını ödeyebilecek türde biriyim sanırım.
Pour commencer, je vous dirais que je pense être du genre... capable de payer pour ce qui est arrivé.
- Başlangıç olarak fena değil.
- C'est un bon début.
- Başlangıç olarak bugünkünü.
- Aujourd'hui, par exemple.
Ozaman başlangıç olarak alttakini tercih edelim.
Commençons par celui du bas, vu qu'on a le choix.
Başlangıç olarak, seni küçük düşürecek olsa bile, bana doğruyu söylemelisin.
D'abord, il faut me dire la vérité, même si cela vous humilie.
Bir kişinin bile beni dinlemesi başlangıç olarak bana yeter.
Qu'une seule personne entende ma voix. C'est un début. Ça suffit.
Başlangıç olarak elli bin dolar, yeter mi?
Une jolie somme de 50 000 pour commencer. Hein?
Umarım saygısızlık olarak düşünmezsiniz... ama belki de yeni elbiseler alırsanız... daha iyi yaşayabilirsiniz. Deyim yerindeyse, taze bir başlangıç yapmak için.
Ça ne me regarde peut-être pas, mais... si vous repartiez de zéro... avec des vêtements neufs.
Ama sayın ekselansları o kadar basit bir şey değil. - Başlangıç olarak.
Ce n'est pas si simple.
Başlangıç olarak ayda $ 60.
60 dollars par mois, demain.
Çünkü bu gece, Amerikalı bir bayan olarak yaşamımın başlangıcı.
C'est le vrai début de ma vie de jeune demoiselle américaine.
Başlangıç ve kâr payım olarak 100 dolar.
1 00 $ pour lancer l'affaire et ma part de bénéfices.
Üstelik de tarihin başlangıcından beri hiçbir kutsal anlaşmaya bağlı kalmayan, bir düşmana karşı güvenliğimiz tam olarak buna bağlı olacak.
Est-ce qu'un ennemi qui n'a jamais respecté aucun traité... s'y conformera pour nous faire plaisir?
Öyle sanıyoruz ki, buna bağlı olarak söz konusu sunum, daha fazla yapılmış olan... mali hesap hataları için, yalnızca bir başlangıç teşkil... etmektedir ki ; bu da, okul müdürünün utancını katlaması demek oluyor.
On peut donc présumer que le montant n'est qu'un prélude à de plus amples malversations qui ne feront qu'augmenter l'embarras du directeur.
"Hayatımın başlangıcı olarak..."
" Commençons par le début de ma vie.
Bir Elçi olarak iyi bir başlangıçtan çok uzağım.
Eh bien, c'est un beau début pour un ambassadeur.
Başlangıç olarak 50,000 dolar.
50 000 $ pour commencer.
- Başlangıç olarak.
- C'est un début.
Diyebilirim ki, Prenses Sophie ile nişanın iptali onun talihsizliklerinin başlangıcı olarak işaretli.
J'ose dire que la rupture des fiançailles fut le début de nos malheurs...
olarak bilinir 22
başlangıç 29
başlayalım 455
başladı 99
başlayın 254
başlamadan önce 56
başla 649
başlayabilirsiniz 40
başlat 55
başlama 61
başlangıç 29
başlayalım 455
başladı 99
başlayın 254
başlamadan önce 56
başla 649
başlayabilirsiniz 40
başlat 55
başlama 61