Başlat translate French
3,592 parallel translation
Etkisizleştirme işlemi başlatıldı.
Désactivation en cours.
Savaş mı başlatıyoruz?
- Camarades! Est-ce la guerre que nous voulons?
Sigorta şirketi bir araştırma başlatıyor.
Ouais, la compagnie d'assurance débute une enquête
Programlarla şirketsel sorumluluk başlatıp orman dikeriz, okul kurarız...
On peut lancer des programmes, faire de la reforestation, de l'éducation,
Babam yarışı şu an, burada başlatıyor.
Papa va donner le lancement dans une seconde.
Dr. Fridkin'e araştırma başlatıp Toby'ye yardım etmesini söyledim.
J'ai dit au Dr Fridkin de suspendre les recherches et de concentrer les efforts à aider Toby.
Ne yapıyorsunuz siz? Yeni bir oyun mu başlatıyorsunuz?
Il a dû rejoindre Bundang en même temps que Ju.
"Başlat" a basman lazım.
Il faut appuyer sur démarrer.
İşlemlerini başlatın.
Allez-y, emmenez-le.
Zamanı başlatıyor musun?
Tu me chronomètres?
Yer belirleme protokolünü başlatın.
Lancez le protocole de localisation.
Şu kümes olayını da başlatıcam.
Puis je les mettrai dans le "poulailler".
Saati yeniden sıfırdan başlat ve sonra tekrar başlat.
Remettre les pendules à l'heure et recommencer.
Filmimi yeniden başlat!
Remets mon putain de film!
Bugün, sendikaya bağlı kişiler BSA'da grev başlatıyor.
Aujourd'hui, un agitateur a appelé les ouvriers de BSA à la grève.
Senato İstihbarat Heyeti'nin bu duruşmasını başlatıyorum.
Je déclare cette réunion de la commission sénatoriale du renseignement ouverte.
Hiç bitmeyecek bir savaş başlatırsın.
Tu déclencherais une guerre qui ne s'arrêterait pas.
- Motorunu düzgün başlatır.
Commence la journée comme il faut.
Kan vermeye başlayın ve nakil protokolünü başlatın.
Démarrez la transfusion et mettez en place le protocole.
Cereyanı keserek etkinliği başlatıyorum.
Je t'entends. Et maintenant, le banquet a coupé l'électricité.
- Başlat şunu!
- Ow! - Commence!
Sadece akılsızca başlatılan bir müsademe.
Il s'agit d'une escarmouche malencontreuse.
Doğum sonrası buhranı teşhisi konuldu ve ilaç tedavisine başlatıldım.
On m'a diagnostiqué une dépression périnatale et mis sous traitement.
Veri yayılmayı önleme sistemi başlatıldı. Bütün sürücüler siliniyor.
Effacement des disques durs.
Ya yine baştan başlatırsa?
Et si elle nous fait recommencer du début?
EPO'ya başlat ve hematokritini izle.
Euh, commence cette EPO. et garde un oeil sur ses statistiques.
Denizaltı çalmak, Başkente nükleer füze fırlatmak adam orada bir gemi pirinç için bir süper güç gösterisi başlatıyor yahu!
Vol d'un sous-marin, lancement d'une bombe atomique à DC - Bon sang il juste la dehors a faire un show de superpouvoir Sur Un plein Navire de Damné Rice
Eğer o başlatırsa, kendimi kaybederim.
S'il commence, je vais péter une durite.
MI protokolünü başlatın.
Initiez le code STEMI.
Yüksek kan nakli prosedürünü başlatın.
Démarrez le protocole de transfusion.
Kapatma modu başlatıldı.
Verrouillage complet activé.
Bu gemiyi Çinlilere verirsen bir savaş başlatırsın.
Si vous donnez ce navire aux Chinois, vous commencez une guerre.
Pekala Espo, horoz arkadaşla birlikte çevrede soruşturma başlatın ve Castle'la ben de Hannah'ın geçmişi hakkında bilgi alabilecek miyiz diye yapımcıyla konuşacağız.
Ok, Espo, toi et le coq commencez les recherches, et Castle et moi parleront au producteur, voir s'il peut nous donner des éléments sur la vie d'Hannah.
Hep o başlatıyor.
Il a commencé.
Pekala, Koca Lou toplantıyı başlatıyor.
Big Lou à déclaré la séance ouverte.
Şimdi oylamayı başlatıyorum.
Je vais maintenant appeler les noms.
Metro polisi arama başlatıyor.
La police commence une enquête.
Bu sayede, bir erkek parfümü serisi başlatıp onu Çin'de satabilir, albüm çıkarıp dünyayı sallayabilir ve başarılı bir şirket kurabiliriz.
De cet façon, on construit une entreprise fructueuse, on l'a vend aux chinois, on achète du temps en studio d'enregistrement, on sort un album à succès, on va secouer la planète, puis commencer une ligne de parfums pour hommes.
Anı silme işlemi başlatılıyor.
Nous tenterons l'éradication de la mémoire.
Ama bu kazanamayacağımız bir savaşı başlatır.
Mais ça entamera une guerre perdue d'avance.
Anladığım kadarıyla bir online diyalog başlatıyorlar.
A mon avis, ils commencent par un dialogue en ligne.
Sonra süreci yeniden başlat.
Et recommencez le processus.
Parkı eski zenginliği ve ihtişamına döndürmek için... cesur ve iddialı bir proje başlatıldı.
Un projet brave et ambitieux a commencé pour essayer de redonner au parc sa richesse et sa splendeur d'autrefois.
Sistem yeniden başlatılıyor, devreler onarılıyor.
Redémarrage du système, restauration des circuits.
- Anti virüs programını başlatın!
- Je lance l'anti-virus!
Savunma protokolleri başlatın!
Protocoles de défense commencés!
Koruma programını başlatın!
Lancez le programme Gardien!
Efendim, ben olsam diğer istihbarat birimlerinde NSA'de, güvenlik konseyinde soruşturma başlatırdım.
Monsieur, j'ai commencé à chercher dans les autres services de renseignement.. La N.S.A., Conseil de Sécurité National.
Patrick Lawrence için hedef nokta prosedürünü başlatın.
Que les tubes 1 et 2 soit entièrement prêts en support.
Şimdi Howard'ı yeniden başlat.
Redémarrez le Howard.
- Başlatıyorum.
- Ouais, je l'ai commencé.
başlangıç 29
başlayalım 455
başladı 99
başlayın 254
başlamadan önce 56
başla 649
başlayabilirsiniz 40
başlama 61
başlayalım mı 103
başladı mı 16
başlayalım 455
başladı 99
başlayın 254
başlamadan önce 56
başla 649
başlayabilirsiniz 40
başlama 61
başlayalım mı 103
başladı mı 16