Ben söyleyeyim translate French
1,539 parallel translation
Şimdi izin ver de bir söz de ben söyleyeyim.
Alors je te propose un autre cliché, si tu veux.
Ben söyleyeyim... terfi aldım.
Je vais le lui dire.. Je vais le lui dire. On m'a promu.
Ne olduğunu ben söyleyeyim.
Voici ce que je pense.
Ben söyleyeyim de.
C'était pour savoir.
Ben söyleyeyim iyi değil.
Tu veux que je te dise, il va pas bien.
Önce ben söyleyeyim.
Moi d'abord.
Ah, tamam, önce ben söyleyeyim.
Laisse-moi commencer.
Aslında, hayır, ben söyleyeyim, lütfen çünkü benimki bütün gün canımı çok sıktı.
Non, permets-moi, ça m'a tracassé toute la journée.
İlk ben söyleyeyim.
Je dis ça pour la première fois de ma vie.
Ben söyleyeyim. Arkadaşlarının yükünü sırtlanmak ne demektir bilirim.
Ecoute, je sais que ça ne passe pas avec tes copains.
Ben söyleyeyim, tanımıyorsunuz.
Eh bien, je dois vous dire non.
- Sebebini ben söyleyeyim.
- Je vais vous dire pourquoi.
O zaman en iyisi ben söyleyeyim olur mu?
Je ferais mieux de lui dire, alors?
Sana söyleyecekmiş. Ama dedim ki, o söylemezse diye ben söyleyeyim ve söyledim işte.
Elle m'a dit qu'elle allait te le dire, mais au cas où...
Ben söyleyeyim.
Je vais te dire de quoi il s'agit.
Ben söyleyeyim.
Je vais te le dire, moi!
Gitmem lazım. Sana zahmet olmasın, ben söyleyeyim.
Je peux t'emprunter ton exemplaire de 101 Commentaires Maussades?
- Ben söyleyeyim de.
- Papa. Et il est chargé.
Size ben söyleyeyim, milyarder ayaktakımı, artık her neyseniz.
Je vais vous dire quelque chose, voyous.
Mutlu olacaksanız söyleyeyim, sizin bu hastalık... Ve amaçsızca şiddet dolu... Acı çeken dünyanızda kalmayı ben de istemiyorum.
Si ça peut vous consoler, moi aussi j'aimerais être ailleurs, et pas dans votre monde de survolté, terrifié par la maladie et la violence gratuite.
Bak, rakun, o taktığın maske görmeni engelliyor olabilir ama farketmediysen söyleyeyim, ben bir kokarcayım.
Ecoute, le raton. Ton masque te bouche peut-être la vue, mais je te signale que je suis une mouffette.
Size ne düşündüğümü söyleyeyim. Eğer bu iş düşündüğüm gibi biterse, ki ben eminim sizi de o kulübe sokacağım çocuklar.
Quand tout sera terminé, si tout se passe comme prévu, on prendra nos pauses dans cette salle.
- Ben sana söyleyeyim.
- Je vais te Ie dire.
Ben söyleyeyim.
- Je vais vous le dire.
Bilmeyenleriniz için söyleyeyim ben Vivienne'ın dedesiyim.
Pour ceux qui l'ignorent, je suis le grand-père de Vivienne.
Ben dışarıya çıkıp Dupree'ye eşyalarını getirmesini söyleyeyim...
Écoute, Molly, laisse-moi sortir et dire à Dupree de rentrer ses affaires.
Sen mi söyleyeceksin, ben mi söyleyeyim?
Tu le fais ou je vais le faire?
Ben size nedenini söyleyeyim.
- Je vais vous dire pourquoi.
Ve sen beni sadece beni mahvediyorsun. Ben sana ne söyleyeyim, Seth-ji?
Tu disais qu'il s'était jeté à la mer et qu'on aurait l'argent de l'assurance.
Ben kimim ki Aristotales'in yanıldığını söyleyeyim?
Qui suis-je pour dire qu'Aristote a tort?
Neyse, ben seni özlediğimi bir söyleyeyim istedim.
En tout cas, je... je voulais te dire que tu me manques.
- Ben ne düşündüğümü söyleyeyim.
- Moi, je me suis dit qu'on ètait amis.
Ben sana söyleyeyim, Onu nereden aldığını.
je vais te dire où tu l'as eu.
Söyle, ben de sana söyleyeyim.
Qu'est ce que tu veux savoir?
En iyisi ben gidip hemşireye uyandığını söyleyeyim.
Je ferais d'avertir l'infirmière de votre réveil.
Ben Scotty'le gidip Roween'in ailesine davayı tekrar açtığımızı söyleyeyim.
Je vais chercher Scotty. Allez dire à la famille de Roween qu'on réouvre l'enquête.
Bu böyle sürecekse ben devam etmem size söyleyeyim. Çok yoruldum.
Je te le dis, si ça continue, je ne serais pas la dernière.
Epsilon'u kimin yönettiğini söyleyin ben de nedenini söyleyeyim.
Vous me dites qui dirige la société Epsilon... Et je vous dis pourquoi.
Ben de kendiminkini söyleyeyim :
Voici le mien.
Şunu hemen söyleyeyim ki ben seni asla onun gibi değiştirmeye çalışmazdım.
Et je n'essaierais jamais de te changer comme elle.
Hem, sana da söyleyeyim, ben küçük bir kardeşe sahip olma.... fikrine sıcak bakıyorum.
Mais je dois te dire, je m'étais fait à l'idée d'avoir un petit frère ou une petite soeur.
Çaylağa söylemek ister misin, ben mi söyleyeyim?
Tu veux le dire au Bizut ou je le fais?
Ben ne istediğimi söyleyeyim.
Tu sais quoi?
Ona söylemek ister misin, Vic, ya da ben mi söyleyeyim?
Tu veux lui dire, Vic, ou je m'en charge?
Ben nedenini söyleyeyim.
Pourquoi? Je vais vous dire pourquoi.
Sana gerçeği söyleyeyim, Ariel, Bridgette ya da Marie olsaydı ben de aynı şeyi yapardım.
Et si tu veux savoir la vérité, si ça avait été Ariel, Bridgette ou Marie, j'aurais fait exactement la même chose.
Ben değilim... Haydi sohbetimizin "yalan söyle-reddet" kısmını geçelim de, sana ne bildiğimi söyleyeyim.
Je vais passer toute la partie où vous mentez et niez en bloc et vous dire ce que je sais...
Onun yerine ben söyleyeyim.
Il obtient des résultats.
Sana şu kadarını söyleyeyim, ben olmasaydım, şimdiye kadar halin duman olurdu.
Je t'aide seulement en souvenir du bon vieux temps.
Sen sadece onu nerede tuzağa düşüreceğimizi söyle, ben de ona, paranın orada olduğunu söyleyeyim.
Dis-moi où le piéger, je lui dirai que l'argent y est.
İşin geldiği noktayı söyleyeyim Peder. Daha dün Hz. İsa ile kıyasladığın bir çocuğun öldürülmesini soruşturuyorum ben.
Pour résumer, mon père, j'enquête sur le meurtre d'un jeune homme que, hier, vous compariez à Jésus Christ.
söyleyeyim 186
söyleyeyim mi 49
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38
söyleyeyim mi 49
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38
ben seni düşünüyorum 16
ben sana yardım ederim 22
ben severim 28
ben sana ne yaptım 18
ben senim 29
ben sana bakarım 23
ben seninleyim 22
ben seni korurum 38
ben seni bulurum 16
ben senin annenim 49
ben sana yardım ederim 22
ben severim 28
ben sana ne yaptım 18
ben senim 29
ben sana bakarım 23
ben seninleyim 22
ben seni korurum 38
ben seni bulurum 16
ben senin annenim 49