Benden olsun translate French
433 parallel translation
Sen ne dersin, Max? Benden olsun.
Max, je vous en paie un?
- Bir brendi içeyim. Ama benden olsun. - Üç brendi.
Juste un brandy, sur moi.
Bugün bu arabayı 100 dolara vereceğim, odun da benden olsun.
Je vous la vends aujourd'hui pour 100 $, bois compris.
Bu da benden olsun Doc.
Ce n'est pas de refus, Doc.
- Benden olsun.
- C'est pour moi.
- Bu benden olsun, Irving.
Je vais payer ça, Irving. Oui.
- Tamam, benden olsun.
D'accord!
- Bu da benden olsun.
- Je t'offre celle-ci.
Bu da benden olsun.
Tenez, je vous en offre un.
- İçkin benden olsun.
- C'est pour moi.
Yeni bir biftek ısmarla, benden olsun.
T'en commanderas un à ma santé!
Hayır, hayır, hayır, Bu benden olsun.Zaten kimse buna inanmaz.
Non, c'est gratuit. Personne ne le croirait.
Bira? Benden olsun.
Je vous l'offre.
İkisi de hoş kızlar. Öğleden sonra benden olsun.
Emmenons Avarice et Gourmandise!
Al bakalım, bu da benden olsun, ha?
C'est moi qui régale.
İşte iki tane iki tane de benden olsun Billy Joe.
Voici deux et deux de plus pour porter chance.
Benden olsun.
Je t'invite.
- Patlamış mısırlar benden olsun.
- J'offre le pop corn. - Bien. Entendu.
- Bu da benden olsun.
- Mais si. - Non...
Bu sefer benden olsun.
C'est ma traite.
Birazcık olsun benden hoşlandığını söylemeyecek misin?
Vous ne m'aimez pas un peu?
Ninotchka... benden biraz olsun hoşlandın mı?
Ninotchka, est-ce que je vous plais un peu?
Anayasada belirtilen durumlar disinda... sebebi her ne olursa olsun elindeki kanitlari benden saklayamazsin.
Rien d'officiel ou d'officieux ne vous autorise à me cacher la vérité, sauf, bien sûr, affaire d'état.
Benden azıcık olsun hoşlanıyorsun, değil mi?
Vous m'aimez un petit peu, n'est-ce pas?
Bunlar benden olsun.
C'est pour moi.
İçkilerini tazele, benden olsun.
Une autre tournée!
İçin rahat olsun. İstesen de benden kurtulamazsın.
On ne se débarrasse pas de moi comme ça!
Bir şey daha atacak olan karşısında beni bulur! İsterse benden iki kat uzun olsun!
Celui qui balance encore un truc aura affaire à moi, même s'il a une tête de plus que moi.
Benden iki yıl psikoloji dersi aldın... bunu biraz olsun anlamalıydın.
Tu as fait deux ans de psychologie avec moi, tu devrais comprendre un peu mieux ces choses.
Olsun ne olucak? Sen yine de benden iyisin.
Et toi, qu'est-ce qui s'est passé avec Petite Feuille?
Benden biraz olsun hoşlanıyorsun, değil mi?
Tu m'aimes bien un peu quand même?
Ne istersen yap, yeter ki benden uzak olsun.
- Qu'il ne m'approche plus!
Çünkü peygamber Muhammed, Allah'ın selamı ve iyiliği üzerine olsun, bana göründü, ve benden Hartum'a ateş ve kılıçla saldırmamı emretti.
Car le prophète Mohammed, bénédictions soient sur lui, m'est apparu lors d'une vision et m'a ordonné d'attaquer Khartoum par le feu et l'épée.
Benden sana bir hatıra olsun.
Ce revolver sera un souvenir de Phénix. Attrapez!
Yemin ederim adam dürbününü bir an olsun benden alamıyor.
Ce type ne me quitte pas des jumelles un seul instant.
Lanet olsun, benden jigolo falan olmaz.
Merde, je suis pas un gigolo.
Başkası üzerinden olsun, ama benden pek bir şey bekleme.
- Transpose, mais ne compte pas sur moi.
Hey, lanet olsun. Benden ne saklıyorsunuz böyle.
Ça va durer jusqu'à Londres?
Şimdi sen benden, vergi olsun olmasın, 24 dolar istersen bunun adı yasal soygun olur.
Si vous m'en demandez 24, taxes ou pas, c'est du vol légalisé.
Küstahın teki ama olsun. Ondan on kat fazla çalışıyorum. O benden on kat daha iyi.
Bien sûr, il est arrogant et je travaille dix fois plus que lui... et il est dix fois meilleur que moi.
Lanet olsun, şunu benden uzak tutun! Kurtulun ondan!
Qu'est-ce qui lui prend à cette sale bête?
Ne olursa olsun beni sevişmeye zorluyorsun. Benden başka bir kadınla sevişemediğini söylüyorsun.
Tu m'obliges à coucher avec toi parce que tu n'as pas d'érection avec les autres.
Öyle olsun. Ama benden uzak durun!
Donne-moi les mille dinars, mais reste à l'écart!
Bu dünyada hiçbir şey yoktur ki, benden önce senin aklına gelmiş olsun.
Il n'existe rien que tu aies pu penser et que je n'aie envisagé avant toi.
Benden konuşmama mı istersen, öyle olsun
Je veux bien me taire.
Lanet olsun, Buck bugün o kadar çok çalıştım ki sığır alıcısı bile benden daha iyi çalar.
Il a fréquenté des types pas nets... Elle reste trop chez le prêteur sur gages. Il en joue mieux que moi.
- Lanet olsun, inekler benden önce burdalarmış.
Zut! Une vache est passée avant moi!
Benden uzak olsun!
celui que j'ai pu trouver
Benden nefret eden bir adamdan para kabul edemem Mr. Hobişon... ve ne sebeple olursa olsun çocuğumu benden alan bir adam
Je refuse l'argent d'un homme qui me hait et me retire mon fils, quelle qu'en soit la raison.
Eğer benden önce onu bulabilirsen, benim de haberim olsun.
Si tu la trouves avant moi, préviens-moi.
Senin imajınla oynamak mı? Aman benden uzak olsun!
Loin de moi l'intention de nuire à ton image!
olsun 342
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
benden ne istiyorsun 357
benden hoşlanıyor musun 28
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende mi 29
benden kaçamazsın 31
bende geliyorum 21
benden ne istiyorsun 357
benden hoşlanıyor musun 28
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende mi 29
benden kaçamazsın 31
bende geliyorum 21