Benim kocam translate French
1,411 parallel translation
O benim kocam ve ben onu kaybetmeyeceğim.
C'est mon mari et je ne veux pas le perdre.
- O... benim kocam.
- Mon mari.
Benim kocam plajı sever.
Mon mari adore la plage!
Bu benim kocam.
C'est mon mari.
Durun. O benim kocam.
C'est mon mari!
- Mitch Cohen, benim kocam.
- Mitch Cohen, mon mari.
George, üzgünüm, buna imkan yok. Lyle benim kocam.
George, je suis désolée, ça ne sert à rien.
Kocan o ibnelerle fıstık yiyerek yaşamak zorunda kaldı. Sen benim kocam değilsin.
Ce que j'ai dû faire pour survivre à Plouc City avec ces pédés.
O benim kocam, sana ait değil.
C'est mon mari! Il ne vous appartient pas!
Burada, o benim kocam.
- Il habite ici, c'est mon mari.
- O benim kocam ve beni seviyor.
- C'est mon mari et il m'aime.
O benim kocam.
C'est mon mari.
- O benim kocam değil
- Ce n'est pas mon mari.
- Bu benim kocam, Neil olduğunu.
- Voici mon mari, Neil.
Oh, hayır, bu sadece benim kocam. O Yaşlı değil.
C'est seulement mon mari, ce n'est pas un Fondateur.
Evet, öyle. Ayrıca benim kocam.
Oui, et c'est aussi mon mari.
Ama benim kocam olsaydı bilmek isterdim.
Mais si c'était mon mari, je voudrais savoir.
Benim kocam, Sean.
Voici mon mari, Sean.
Jude, bu benim kocam Sean.
Jude, voici mon mari, Sean.
Taş, benim kocam oluyor.
Mais la pierre est mon mari.
Ben... O benim kocam değil.
Non, ce n'est pas mon mari.
Benim kocam eşyalarını ütülüyor ve her zaman pedikür yapıyor...
Randy repasse son linge et va chez le pédicure.
Benim kocam herzaman yanağını ve taşşaklarını traş ediyor..
Mon Steven s'épile le torse et les roubignolles.
Kendisi benim kocam.
C'est mon mari.
Dr. Traff, o benim kocam.
C'est mon mari, Dr. Traff.
Yalnız bir sorun var, o benim kocam değil.
Il y a un problème. Ce n'est pas mon époux.
- O benim kocam.
J'ai pas tort, petite.
Bu benim eski kocam. Justin'in biyolojik babası.
Mon ex-mari, le père biologique de Justin.
Eski kocam bir tekne alır almaz benim varlığımı bile unutmuştu.
Dès que mon ex-mari a eu un bateau, ce fut comme s'il avait oublié que j'existais.
Bay Banks'e yol verip kocamın benim divanem olmasını bekleyeceğim çünkü dürüst olalım Stanley Walker yakışıklı bir adam olmayabilir cazibeli bir adam da olmayabilir...
Je vais dire à M. Banks de se tirer et attendre mon bien-aimé. Parce que, soyons réaliste, Stanley Walker n'est peut-être pas un bel homme ni le prince charmant...
Benim kocam.
Mon mari.
Benim ailem de kocam, ve o içeride.
Moi, ma famille, c'est mon mari. Et il est là-dedans.
Lyle benim kocam mı?
- Lyle est mon mari?
Önemli değil. Anlıyorum. Benim iyi kalpli kocam size örnek olsun.
- Ca ne fait rien, je vous comprends.
- O, benim kocam.
- C'est mon mari.
Sen benim lanet kocam değilsin.
- T'es pas mon mari!
Tamam, aslında Knapely'deki yerel hasta hanede benim John.. ... olan kocam...
Voilà, ce qu'il y a, c'est que notre hôpital local à Knapely, où mon John... où... mon mari...
O sarhoş benim eski kocam olur.
Ce mec bourré est mon ex-mari,
Yani kocamın başına bir şey gelirse benim suçum mu?
Que s'ils le tuent, ce sera ma faute? - Bien sûr que non.
Ayı kocam benim.
Mon mari, l'ours.
O hâlâ benim kocam.
Il est toujours mon copain, Horatio.
Kocamın dul eşi olarak hazine benim hakkım.
Il est à moi en tant que veuve de mon mari.
Kocam benim geçimimi sağlıyor, ben de onların.
Mon mari me soutient et moi, je les soutiens.
Kocam evden ayrılmadan önce ona göz damlasını benim damlattığımı mı söylüyorsunuz?
Vous insinuez que je lui ai mis des gouttes avant quil sorte?
Çoğunlukla benim ve kocamın "iyi insanlar" olmamız hakkında konuştular.
Ils ont surtout dit que mon mari et moi étions des "gens bien".
Benim için bu kadar şeyi yapan bir kocam olduğu için çok şanslıyım.
C'est lui qui a tout organisé. J'ai beaucoup de chance d'avoir un mari capable de faire tout ça pour moi.
Benim de son kocam öyle öldü. Kalp rahatsızlığından.
Mon dernier mari est mort d'une malformation cardiaque.
Gerçek şu ki, eski kocam benim... Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum.
Je vais vous dire, je crois que mon ex-mari était intimidé par mon appétit...
Herhâlde benim de kocam hakkında bir şeyler söylemem gerekir.
Je devrais vraiment dire quelque chose sur mon mari.
Benim anladığım şu sadece iki erkek yatak odama girebilir kocam ve doktor.
Eh bien, je comprends ceci. Deux hommes, et deux hommes seulement, entreront dans ma chambre... mon mari et le docteur.
Benim yerim senin yanın, sevgili kocam.
Ma place est à vos côtés, cher mari.
kocam 309
kocaman 142
kocam nerede 35
kocamı 16
kocam mı 27
kocam öldü 19
kocamandı 18
kocaman olmuşsun 16
benimle evlenir misin 227
benim 5594
kocaman 142
kocam nerede 35
kocamı 16
kocam mı 27
kocam öldü 19
kocamandı 18
kocaman olmuşsun 16
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449
benim için önemli 63
benimle dalga geçme 73
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449
benim için önemli 63
benimle dalga geçme 73