Berbat hissediyorum translate French
464 parallel translation
- Kaliforniya dışında ve bunun için kendimi berbat hissediyorum.
Et... je suis dans le pétrin.
Kendimi berbat hissediyorum.
Je me sens mal!
Kendimi berbat hissediyorum.
Tu m'avais promis une partie de golf.
Berbat hissediyorum.
Je dois être très malade.
Şu anda da berbat hissediyorum.
Je me sens déjà malade.
Bazen berbat hissediyorum. Aynı geçen gece bardaki şu denizci herifle olan mevzuda hissettiğim gibi.
Par moments, c'est atroce, comme l'autre soir au pub avec ce marin.
- Bilmiyorum, berbat hissediyorum.
Je sais pas, je me sens mal.
- İstemiyorum, berbat hissediyorum. Tatlım.
Je n'en veux pas, je me sens mal.
- Bilmiyorum, efendim. - Kendimi berbat hissediyorum. - Ama güzel kokuyorsun.
Je me sens malade à crever!
Eğer bu bir avuntuysa, en az senin kadar berbat hissediyorum.
Si cela peut te consoler, je me sens aussi triste que toi.
Kendimi berbat hissediyorum.
Je suis malade comme un chien.
Miranda, berbat hissediyorum,... gerçekten berbat.
Miranda, je ne me sens pas bien.
- Berbat hissediyorum.
- C'est atroce.
Kendimi berbat hissediyorum.
J'ai la diarrhée.
Kefaletimi ödediğin için kendimi berbat hissediyorum. Para kazanıp geri vermeliyim.
Tu as payé ma caution, je dois gagner de l'argent pour te rembourser.
Eğer hislerimi serbest bırakırsam, berbat hissediyorum.
Quand je ressens quelque chose c'est horrible. Pauvre chéri.
Kendimi berbat hissediyorum Carla.
J'ai honte de moi, Carla.
Kendimi berbat hissediyorum.
Je suis désespéré.
Siz burada olmayınca kendimi berbat hissediyorum.
Je me sens mal sans vous ici.
Kendimi on değişik konuda berbat hissediyorum.
Je me sens très mal sous bien des aspects ce soir.
Gerçek şu ki... Son bir kaç gündür kendimi berbat hissediyorum.
La vérité... c'est que je me sens mal depuis quelques jours.
Bugün, Kendimi berbat hissediyorum...
Je ne me sens pas bien.
Kendimi berbat hissediyorum.
Oh, je ne me sens pas bien.
Sahiden John, berbat hissediyorum.
Pour être franc, John, je me sens vraiment mal.
Kendimi berbat hissediyorum.
C'est ma faute.
Berbat hissediyorum. - O benim Willie'm.
Super, il s'intéresse à la guerre nucléaire et à la nourriture!
- Berbat hissediyorum.
- C'est si humiliant.
Kendimi berbat hissediyorum.
Mon Dieu, ce que je me sens mal.
Kendimi berbat hissediyorum Walter!
Eh bien, c'est pas la joie!
Berbat hissediyorum!
Je suis naze!
Tanrım. Berbat hissediyorum.
Je me sens si mal.
Bunun için çok üzgünüm. - Berbat hissediyorum.
Je suis vraiment navré
Kendimi berbat hissediyorum.
Je suis crevé.
Bundan yararlandığım için kendimi berbat hissediyorum.
Je suis monstrueuse de profiter de la situation...
- Kendimi berbat hissediyorum.
- Je me sens mal.
Kendimi berbat hissediyorum ;
J'étais coupable.
- Berbat hissediyorum.
Je me sens mal.
Biliyor musun, hala bütün bu durumla ilgili berbat hissediyorum.
Je continue à trouver que c'est n'importe quoi.
Berbat hissediyorum.
Je me sens comme la pouliche d'un étalon.
Melanie. Kendimi berbat hissediyorum.
Je me sens très coupable.
Ona yalan söyledim. Berbat hissediyorum.
J'ai été horrible.
Sonra, bütün gün berbat hissediyorum kendimi.
Je me sens un peu faible aujourd'hui.
Ama oturup mızmızlanmak işe yaramıyor. - Berbat hissediyorum.
Je me sens toute drôle.
Kendimi berbat hissediyorum.
Je me sens mal.
Berbat hissediyorum.
Je me sens mal.
Miranda, tamamen berbat hissediyorum.
Je ne me sens vraiment pas bien!
Baban öldüğünden beri bir tane bile almadım, ve daha kötü hissediyorum... berbat hissetmen normal, geçecektir.
J'en ai pas pris depuis la mort de ton père, mais c'est de pire en pire. C'est normal, ça s'en ira tout seul.
Berbat hissediyorum.
Faut pas!
Ama berbat görünüyorum ve kendimi öyle hissediyorum.
Mais je vais très mal.
Çok berbat hissediyorum kendimi.
Ça flotte!
Berbat hissediyorum.
C'est affreux.