Berbat görünüyorsun translate French
600 parallel translation
Berbat görünüyorsun. Sorun ne?
Vous avez l'air sinistre, qu'est-ce qui ne va pas?
Sana bayılıyorum, ama berbat görünüyorsun.
- Oui... malgré cet accoutrement.
Berbat görünüyorsun.
Tu es affreux!
Çok berbat görünüyorsun kızım.
Vous avez mauvaise mine. Venez vous réchauffer près du feu.
Berbat görünüyorsun.
Tu as l'air d'une loque.
Berbat görünüyorsun, Fusako.
Mon Dieu! Dans quel état êtes-vous!
Berbat görünüyorsun.
Tu as l'air terrible!
Berbat görünüyorsun.
Tu as l'air d'aller très mal.
Berbat görünüyorsun.
Tu as une mine épouvantable.
- Tanrım, berbat görünüyorsun.
Mon Dieu, vous avez une sale tête.
- Berbat görünüyorsun.
- Tu as une sale tête.
- Berbat görünüyorsun.
- Tu as l'air terrible. - Je ne peux pas Bill.
Berbat görünüyorsun.
Vous tes affreuse.
- Berbat görünüyorsun.
Tu as mauvaise mine.
Berbat görünüyorsun!
Vous n'avez vraiment pas l'air bien.
Edward, berbat görünüyorsun.
- Edward, tu es dans un état terrible.
Berbat görünüyorsun. Yaralandım.
- Je suis blessé.
Berbat görünüyorsun.
Tu as l'air crevé.
- Tanrım, berbat görünüyorsun.
- T'as une mine abominable.
Harry, berbat görünüyorsun. Gözlerin kan çanağı.
Harry, tu a une mine atroce Tes yeux sont rougis
Tanrım, ne kadar berbat görünüyorsun! Ne yedin, ne içtin ne de uyudun.
Regarde dans quel état tu es... à rester là sans manger, sans boire et sans dormir.
Şu kan içinde kalmış yüzüne baksana. - Kendini kolayca bırakma. - Berbat görünüyorsun!
On va nettoyer le sang de ton visage.
- Berbat görünüyorsun. Neden ruj sürüp makyaj yapmadın?
- Tu es horrible sans maquillage.
Berbat görünüyorsun.
Ca n'a pas l'air d'aller.
Gerçekten berbat görünüyorsun.
Ca n'a vraiment pas l'air d'aller.
Bangles Dobell, berbat görünüyorsun!
- Bangles Dobell, tu es affreuse.
Berbat görünüyorsun!
Tu es répugnante!
- Berbat görünüyorsun.
- Tu as une mine affreuse!
- Simon, berbat görünüyorsun!
- C'est affreux, Simon.
Berbat görünüyorsun!
T'as l'air d'un clown!
Julie, berbat görünüyorsun.
Quelle tronche! Que se passe-t-il?
Berbat görünüyorsun.
Tu as une mine affreuse.
Berbat görünüyorsun, yatakta olman gerekirdi.
Vous êtes pâlot. Vous devriez garder le lit.
Sağol. berbat görünüyorsun.
Merci. Vous avez été très aimable.
"Berbat görünüyorsun. Bir problem mi var?" dedi.
La femme qui s'occupe de la distribution, a dit : " Quelle tête!
Biliyorum, çok kötü günler geçirdin, doğrusu, berbat görünüyorsun.
Je sais que ça va pas : t'as une tête à faire peur.
- Berbat görünüyorsun.
Vous êtes en pleine forme.
Berbat görünüyorsun.
- Tu as l'air mal en point.
Berbat görünüyorsun Bay Lewis.
Vous avez tres mauvaise mine.
Berbat görünüyorsun Will.
T'as l'air épuisé
Tanrım, Steve, berbat görünüyorsun.
Mon Dieu, Steve, vous avez une mine épouvantable.
Berbat görünüyorsun.
Tu as une tête...
Berbat görünüyorsun.
T'as une sale gueule.
Louis, berbat görünüyorsun.
Louis, tu as l'air affreux.
Berbat görünüyorsun.
Vous avez très mauvaise mine.
Berbat görünüyorsun.
- Tu as une pauvre figure.
- Tamam, berbat görünüyorsun.
- C'est bon.
Berbat görünüyorsun.
- Tu fais peur à voir.
- Berbat görünüyorsun. - Ya doktor bulamazsak?
Et si on n'arrive pas à en trouver un?
- Berbat görünüyorsun.
Tu as une tête, toi.
Berbat görünüyorsun.
Quelle tête!