English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Beş yıl

Beş yıl translate French

4,041 parallel translation
Zorunlu hafıza temizliğinin üstünden beş yıl geçti.
Cinq ans après la suppression obligatoire des souvenirs.
Cortland'da hurdaları vardı hani, dört beş yıl önceydi.
Il avait une casse à Cortland.
Beş yıl sonra sen de böyle olacaksın.
Tu seras pareil, dans cinq ans.
Beş yıl, dört ay.
Cinq ans et quatre mois.
Yaklaşık beş yıl önce.
Environ cinq ans.
Beş yıl ne yaptın peki?
Tu faisais quoi, depuis?
Ama biz neredeyse beş yıldır konuşmuyorduk. Bu yüzden, bu aslında olması gerektiği kadar kötü olmadı.
Mais tu vois, on s'était pas parlé depuis cinq ans, donc... c'était pas... c'était pas aussi... c'était pas aussi horrible que ça aurait pu l'être.
Kayıtlar daha beş yıl önce var olmayan bir organizasyondan geldi, WikiLeaks.
Ça vient de WikiLeaks, qui n'existait pas il y a cinq ans.
Bana beş yıl önce kişilerin sorumlu tutulması gerektiğini söylemiştin.
Y a 5 ans, tu m'as dit qu'il fallait désigner les responsables.
- Beş yıl.
- Cinq ans.
Beş Yıl Sonra
cinq ans plus tard
Sahnelerden emekli olalı beş yıl oldu ama kısa bir süre içinde, bu uzun aralık tarihe karışacak.
Cela fait 5 ans qu'il n'est pas monté sur scène, mais dans quelques minutes, cette absence sera du passé.
Beş yıl önce, Flannery'de...
Il y a 5 ans, au Flannery...
Beş yıl oldu, kapatmayı unuttum.
Ça fait 5 ans. J'ai oublié de l'éteindre.
Beş yıl oldu.
Ça fait 5 ans.
Beş yıl önceydi, yani 23 yaşındaydım.
C'était il y a cinq ans. J'avais 23 ans.
En az üç ila beş yılı var.
Trois à cinq ans minimum.
Neredeyse beş yıl oldu.
5 ans, bientôt.
Beş yıl ile karşı karşıya olan sen değilsin.
C'est pas toi qui risques de te taper 5 ans de prison.
Üç ila beş yıl.
trois contre cinq.
- Üç ila beş yıl yatacağım.
Je vais perdre entre trois et cinq ans.
John Beard'ın programına çıkışından beş yıl önce... Tobias'ın oyunculuk kariyeri... - Alınmadım.
Cinq avant que Tobias ne soit dans l'émission de John Beard, sa carrière d'acteur était aussi foutue... que sa famille...
Ben hapisten kaçalı beş yıl oldu ve meşgul olduğumu biliyorsun.
Cela fait cinq ans que je me suis évadé de prison. Tu sais que j'ai été très occupé.
- Kış beş yıl sürebilir.
- L'hiver pourrait durer cinq ans.
Bunu beş yıl önce de söyledim, on yıl önce de.
Je te l'ai déjà dit il y a dix ans et il y a cinq ans.
Olimpik sporculara, şu anda kullandığınız ilaçlar, size altın madalyayı kazandıracak ancak beş yıl içinde de ölmenize yol açacak. Buna rağmen ilaçları kullanır mıydınız? diye soruldu.
Ils demandent aux athlètes olympiques, si vous pouviez prendre un médicament, en ce moment, ce serait vous tuer en cinq ans, mais vous garantir une médaille d'or, le prendriez-vous?
Beş yıl sonra öleceklerini bile bile bu ilaçları almaya devam ediyorlar.
Ils le prendre, même en sachant qu'il les tuerait cinq ans plus tard.
Yirmi beş yıl.
Vingt-cinq ans.
Sadece beş yıl denetimli serbestlik, bazı toplum hizmeti ve onun aracı lisans kaybeder.
Cinq ans de liberté conditionnelle, des travaux d'utilité publique et révocation du permis de courtier.
Beş yıl sonra aynı arabayı kimseye haber vermeden kaçırdın.
Cinq ans plus tard, tu as pris cette même voiture sans demander la permission.
Hepinizin bildiği gibi, Melinda Lane'i öldürmekten son beş yıldır hapiste yatıyordum.
Comme vous le savez, j'étais en prison pendant les cinq dernières années, à purger ma peine pour l'homicide involontaire de Melinda Lane.
İşlemediğin bir cinayetten beş yıl hapiste yattıktan sonra öfkeyle parladın.
Après 5 ans de prison pour un crime que vous n'avez pas commis, vous avez craqué.
Sıklık asla beş yılı aşamaz.
La fréquence ne pourrait jamais dépasser les 5 ans.
Beş yıl üniformalı.
Cinq ans en bleu.
Beş yıl da narkotikte gizli görevde.
Cinq ans sous couveture pour les stups.
Diva değil, on beş yıl deneyimi olan ödüllü bir gazeteci.
Ce n'est pas une diva, mais une journaliste primée avec 15 ans d'expérience.
- Ziyarete gelmeye çalıştım. - Hayır, on beş yıl boyunca diyorum.
- J'essais de visiter.
On beş yıl boyunca bu günü hayal ederek geçirdim ve işlerin bu şekilde gideceğini hiç düşünmemiştim.
J'ai passé 15 ans à me représenter ce jour, et je te le dis, ce n'est pas comme ça que je voyais ça.
3 sokak ötede çocuk tecavüzcüsü var. Beş yıl yemiş, şartlı tahliyeyle çıkmış.
Un violeur d'enfant à 3 rues d'ici, il a fait 5 ans de prison et il est sorti en probation.
Üzücü bilinmeyen destanın bir bölümünü açığa çıkardı... gizli bir yeraltı odası keşfedildi yetkiliker beş erkek cesedi bulunduğunu düşünüyor kalıntılar istasyonşefinin evinin altında istasyonşefi şimdi Jefferson Gordy olarak bilinen... 1978 yılında ölen Js Gordy'nin büyük babasıydı... tüm hayatlarını yeraltı demiryolunda hayat kurtarmak için harcadılar,
Quelles autorités crois sont les restes de cinq mâles... Reporter # 2 : ... découvert dans une cache chambre souterraine
Beş yüz gramdan fazlasını sınırdan geçirmeye çalışmak... Meksika hapishanelerinde 25 yıl.
Si je me fais serrer avec plus d'une livre, c'est... 25 ans de taule au Mexique.
- Kelepçelemene gerek yok. Kaç yıl yer? Üç beş sene arası.
- Vous n'avez pas à me menotter!
Beş diplomatik yayın, 14 yıl yurtdışı.
Cinq postes diplomatiques, 14 ans à l'étranger.
Eğer beş Amerikalıyı öldürüp, 50 yıl sır olarak saklamayı düşünüyorsan birilerini yollayıp hâlâ sır olarak kaldığından emin olursun.
Si tu penses tuer cinq américains pour garder un secret enterré depuis 50 ans, tu n'enverrais pas quelqu'un pour vérifier qu'il y a toujours un secret à garder?
Bir yıl boyunca birlikte tıkılıp kalacağız, beş dakika yalnız kalalım derim.
On va se retrouver enfermés pendant un an, prenons 5 minutes pour rester seuls.
Evren beş bin yıllık periyotla döner ve tamamlandığında tüm dünyalar hizaya gelir.
L'univers effectue une rotation de 5 000 ans, et une fois par cycle, tous les mondes s'alignent.
Buda tarafından, 500 yıl cezalandırılıp Beş Parmak Dağı'na hapsedilen'Maymun Kral'.
Le Roi Singe, qui a été emprisonné par Bouddha sous la Montagne aux Cinq Doigts depuis 500 ans.
Beş buçuk yıl borçlusun.
Tu m'en dois cinq et demie.
Hayatımın en güzel beş buçuk yılını çaldın Nicky.
Tu m'as pris cinq de mes meilleures années, Nicky.
Beş ila on yıl hapis yedim.
Je me suis pris entre cinq et dix ans.
Beş bin yıl o kadar uzun bir süre değil,... onlar hâlâ korkmuş çocuklar.
Cinq mille ans ce n'est pas un si long moment, ils sont encore des enfants effrayés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]