Biliyorum anne translate French
669 parallel translation
Şimdi de biliyorum anne. Senden iyi kimse yok. Dünyada hiç kimse.
Je sais déjà que personne au monde ne vaut mieux que toi.
Ne düşündüğünüzü biliyorum anne fakat başımızın üstünde yeriniz var.
Je sais, maman. Au contraire, ça nous fera plaisir.
Artık, biliyorum anne.
Maman, maintenant je sais!
- Biliyorum anne.
Je sais, maman...
Biliyorum anne, biliyorum.
- Je sais, maman.
Ne kadar çok sevdiğini biliyorum anne.
Je sais comment tu les aimes, Mama.
Biliyorum anne.
Je sais, Mère.
Biliyorum anne.
Je sais, maman.
Biliyorum anne, ama... - Dinle, genç bayan.
Je sais, maman, mais tu...
- Biliyorum anne, ama o engel oluyor.
Maman, vous laissera-t-elle faire?
Biliyorum anne, bir daha asla olmayacağını söyledim ama sende bunun benim için bir rüya olmadığını anlamalısın.
Je sais Maman. Je t'avais dit que je ne recommencerais plus. Mais tu vois, pour moi c'est pas un rêve.
Biliyorum anne, tam tersine.
Je sais, Maman, au contraire
Bunun anlamının işim olduğunu, ve Anne'in nişanı atacağını biliyorum.
Je sacrifie donc mon poste et Anne va rompre.
Benim anne takıntım olduğunu biliyorum, ama çok hafif.
Moi, c'est pour maman, mais c'est léger.
- Bak şimdi anne. - George'a bakmayı sevdiğini biliyorum.
Je sais que tu aimes t'occuper de lui.
Boş ver anne. İkinizin de ne düşündüğünü biliyorum.
Je sais très bien ce que vous pensez tous les deux.
Anne, benim için üzüldüğünü biliyorum. Kalbimin kırıldığını düşünüyorsun.
Je sais que tu as de la peine pour moi et que tu t'imagines que j'ai le cœur brisé.
Biliyorum, diğer en iyi arkadaşların ise Metodist, ama bunu asla söylemezsin. - Bak, Anne...
Mais tu connais aussi des méthodistes, et tu ne le dis pas.
- Hapishade yatmış, anne. - Biliyorum.
- Il a fait de la prison, mère.
Anne, bir eş olarak başarısız olacağımı biliyorum. Anlıyor musun?
Dans le rôle du mari je sais que je serai très mauvais.
- Evet anne, biliyorum.
- Oui, mère, je sais.
Sen onu ikna edersin anne. Biliyorum.
Tu le persuaderas.
- Ben biliyorum. Anne.
Pour moi, c'est "maman"!
- Biliyorum, anne.
Je le sais.
Biliyorum, anne.
Je sais.
Biliyorum, üvey anne. Şey...
Oui, je le sais, belle-maman.
"Anne meraklandı, biliyorum."
"Je sais que mère s'inquiète."
Ben sizin aksinize anne ve babamın kim olduğunu biliyorum.
J'ai eu le malheur de savoir qui étaient mes parents.
- Seni zehirlemeye kalkışmadım anne. - Biliyorum canım.
- Je n'ai pas essayé de t'empoisonner maman.
Anne, ne duyduğumu biliyorum.
Maman, je sais ce que j'ai entendu.
Anne, yeteneğim yok, biliyorum. Tek sahip olduğum vücudum. O yüzden gövde egzersizleri yapıyorum.
Maman, je sais bien que je n'ai aucun talent et que tout ce que j'ai c'est mon corps, je me muscle les pectoraux.
Ann, Jane'e niye öyle davrandığımı anlamadığını biliyorum.
Anne, je sais que vous ne comprenez pas pourquoi je traite Jane de cette façon.
Anne'in seni sevdiğini ve daima seveceğini biliyorum.
Je sais qu'Anne vous aime et qu'elle mourra sans changer d'idée.
Biliyorum, anne, ama çok heyecanlı.
Je sais maman. Mais c'est si fantastique.
Kibirliyim, biliyorum ama Anne'ye bakmak, bir gün neye benzeyeceğimi aynada görmek gibi geliyor.
Je suis futile, je le sais, mais regarder Mère aujourd'hui c'est comme me voir dans un miroir telle que je deviendrais un jour.
Anne, horoz dövüşü hakkında ne düşündüğünü biliyorum.
Je sais ce que tu penses des combats de coqs, mais...
Olumlu biri olduğunu biliyorum, anne ama gerçekçi olman da en az bunun kadar önemli.
Maman, tu as raison d'être optimiste, mais tu dois aussi être réaliste.
Anne, Biliyorum.
Maman, je sais.
Kalkarım, kendimi biraz daha iyi hissediyorum. Üstelik,... Ann'in de Bob'a göz kulak olacağını biliyorum.
Ouais.Je me sens un peu mieux de savoir qu'Anne s'occupe de Bob.
Evet Anne. Biliyorum sana 2.000 $ borcum var.
M'mam, je sais que je dois 2000 dollars.
Anne Marianj beni aradı. Herşeyi biliyorum!
Mère Marie-Ange vient de m'appeler.
Biliyorum, anne.
Je sais ce que c'est, maman.
Anne. Evet, biliyorum. Biliyorum.
Ouais, je sais, je sais.
Biliyorum, anne.
Je sais, maman.
- Biliyorum, anne.
- Je sais, m'man.
Biliyorum, ama bir şeyim yok, anne.
Je sais mais ça va.
- Biliyorum, anne.
- Je sais, maman.
Anne, mutfak tezgahına kimin çıktığını biliyorum.
Je sais qui était sur le comptoir de la cuisine.
Anne, söz vermiştin! Biliyorum.
T'as promis!
Mezarlığa nasıl gidildiğini biliyorum, anne.
Je connais le chemin pour aller au cimetière.
Bunun önemli olduğunu düşündüğünü biliyorum, Anne, ama bunu nasıl kullanacağımı bilemiyorum.
Je sais que tu penses que c'est important, maman, mais je ne vois pas en quoi ce truc va pouvoir me servir.
anne 13707
annette 90
anneciğim 396
annem 830
annecim 120
annem hasta 26
annemin 46
annesi 120
anneni 25
annem ve babam 43
annette 90
anneciğim 396
annem 830
annecim 120
annem hasta 26
annemin 46
annesi 120
anneni 25
annem ve babam 43
annemi 40
annen 326
anneme 47
annem geldi 21
annem nerede 136
annenin 20
annen evde mi 29
annesini 19
annemle 28
annen mi 76
annen 326
anneme 47
annem geldi 21
annem nerede 136
annenin 20
annen evde mi 29
annesini 19
annemle 28
annen mi 76
annem mi 79
annen nerede 107
annemle babam 17
anneanne 37
annecik 27
annene 36
annemden 22
annem öldü 65
annene iyi bak 17
annesi mi 18
annen nerede 107
annemle babam 17
anneanne 37
annecik 27
annene 36
annemden 22
annem öldü 65
annene iyi bak 17
annesi mi 18