English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Annem nasıl

Annem nasıl translate French

387 parallel translation
- Annem nasıl?
- Comment va maman?
Evde herşey nasıl? Annem nasıl?
Comment ça se passe à la maison?
- Annem nasıl?
- Et mère? - Elle va bien.
Annem nasıl idare ediyor? Öyle mi?
Sacré petit frère.
Annem nasıl?
- Maman?
- Annem nasıl?
- Comment maman va?
Bu arada, annem nasıl? - Annem iyi.
Au fait, comment va maman?
Annem nasıl?
Comment va-t-elle?
- Annem nasıl görünüyordu? Güzel miydi?
Elle était jolie?
- Hey, Weasel. - Evet, Junior. - Annem nasıl?
- La Fouine, comment va maman?
- Annem nasıl giyinirdi peki?
Maman s'habillait ainsi?
Annem nasıl giyinmişti?
Comment était habillée maman?
- Annem nasıl?
( shérif ) Comment va notre mère?
Annem nasıl, iyi mi?
Comment va Mère?
Annem nasıl?
Comment va Mère?
Annem nasıl uyuyor?
Comment elle dort?
- Adela, Annem nasıl?
- Adela, comment est la mère?
Sonra adam kardeşine sormuş'Annem nasıl?
Alors le type dit à son frère, "Ça va Maman?"
Annem nasıl?
Comment va maman?
Evrakları gönderirim, sen de imzalarsın. Annem nasıl?
Je t'enverrai les documents.
- Annem nasıl? - İyi.
Et maman, ça va?
Annem nasıl?
Et ma mère?
- Annem nasıl?
Dis donc, et maman?
Peki annem nasıl?
Et maman?
Annem nasıl biriydi?
Comment était ma maman?
Olur. Annem nasıl?
Je lui passe votre bonjour!
Peki, annem nasıl Bay Barker?
Oh, non!
Hem sen burada kal da, annem iyice anlatsın sana aslında nasıl biri olduğumu!
Reste là à écouter maman. Tu apprendras ma vraie nature.
Mesela eğer annem, şu anda çok yaşlı olan annem gençken birinin kendisine sarılmasına izin vermiş olsaydı güneşin altında, böyle nehir kenarında benim hayatımın büyüyünce nasıl olacağını kafasına takarak kendine eziyet etmeseydi bugün belki daha az üzgün olurdu.
Ma mère, par exemple... Elle a déjà un certain âge. Elle aurait dû plus souvent se laisser embrasser.
Annem bunun akıbetinin nasıl olacağını söylemişti.
Ma mère l'avait prédit.
Annem hayattayken işlerin nasıl gittiğinden bahsedip durdu.
Elle était très amère et parlait de maman.
Annem bana dedi ki : "Kes ağlamayı, bir gün nasıl olsa ortaya çıkar."
Ma mère m'a dit : "Arrête de pleurer. Il réapparaîtra bien un jour."
Annem öldüğünden beri kendimi korumak için kim olduğumu nasıl biri olduğumu saklamam gerekti.
Depuis Ia mort de ma mère, j'ai dû cacher ce que je suis, de tout Ie monde, pour me protéger.
Sonra annem bana adamı nasıl bulduğumu sordu.
Mère m'a demandé si je voulais l'épouser.
Beni buraya mahkum etmek için onayını nasıl aldığını anlattı annem sonra da onlara...
Maman m'a dit que vous lui avez arraché l'autorisation de me faire interner... - et ensuite...
- Teşekkürler. Annem, babam nasıl? - İyiler mi?
Comment vont mes parents?
Annem... Annem... Nasıl deniyordu?
Ma mère... comment dire... n'a pas tout à fait sa tête, aujourd'hui.
Annem ve Rachel nasıl? İyiler.
- Maman et Rachel vont bien?
Annem dedi ki : " Aptal kız, nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsin?
"Idiote! Tu sais bien que ça ne se lave pas."
Annem bu işin nasıl olduğunu anlattı.
Ma maman me l'a dit.
Annem, Marjorie'ye nasıl şımarık olduğumu, ne kötü olduğumu anlatıyor.
Mère dit à Marjorie que je suis gâtée, insupportable.
Teğmenle gizlice buluştuğumdan kuşkulanan annem onun nasıl biri olduğunu çözmüştü.
Ma mère qui soupçonnait mes rendez-vous clandestins... avec M. Pinson, s'est renseignée à son sujet.
herkes masanın başındayken zıplayacağım beni görebilecekler ve annem durduracak beni Tek başına kaldığına biri nasıl ayakta kalır orada çevresinde hiç kimse yokken gerçekten yalnız yapayalnız...
Je le ferai quand tous seront à table. Pour qu'ils me voient et que maman essaie de m'arrêter. Et quand tu es seul sur la montagne.... autour il n'y a plus personne.... mais personne personne...
Annem de aynı oteller gibiydi 10 yıl önce çökmüş, çatlaklarını kapatmak için tonla makyaj yapan kendini olduğundan daha iyi göstermeye çalışan acınası bir düzenbaz.
Mère était aussi décatie que ces hôtels. La peinture dissimulant les pires fissures pour paraître plus belle qu'elle n'était.
Annem nasıl?
Ça va, maman?
Sence annem şimdi nasıl olmuştur?
Comment sera maman, maintenant?
- Annem nasıl?
Comment va maman?
Bugün olmaz. Annem hasta. Nasıl gidebilirim?
Je ne peux pas sortir, ma mère est malade.
- Bunu nasıl yaparsın? - Annem nerede?
- Comment as-tu pu?
Nasıl annem eyalet dışına çıkabiliyorda, ben çıkamıyorum?
- Bonjour, Al.
Annem, Marcy'e bana nasıl bakması gerektiğine dair talimatlar vermişti. Buna rağmen, evlendikten bir hafta sonra, saçımı kendim yıkadım.
Ma mère a dit à Marcie comment s'occuper de moi, mais une semaine après notre mariage, devine qui a dû se laver les cheveux lui-même?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]