English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bir ay

Bir ay translate French

20,552 parallel translation
Ay'a inme hakkında bir belgesel yapıyoruz ve bir Ay yüzeyi yapmalıyız.
On fait un documentaire sur l'atterrissage sur la Lune et on doit faire une surface lunaire.
Sahte bir Ay yüzeyi yani. İhtiyacımız olan bu.
Donc il nous faut une fausse surface lunaire.
Bir ayını aksırarak geçirmiş
♪ Elle a passé un mois à éternuer ♪
Bird Hanım'a söylersen beni bir ay aç bırakır.
Si Lady Bird apprend ça, elle m'affamera pendant un mois.
Bir ay içinde büyükanne olacaksın.
Dans un mois, vous allez être grand-mère.
Sonunda, bir ay sonra... eve gönderilecegimiz haberi geldi.
Enfin, environ un mois plus tard, nous avons été renvoyés chez nous.
Yolculuğa başlayalı bir ay olmuştu ve Callisto'daki madenlerde durmuştuk.
Après un mois de voyage, nous nous sommes arrêtés aux mines sur Callisto.
Plaka tescil tarihinin bir ayı geçtiğinden haberin var mı?
Vos enregistrements sont expir? s depuis un mois, vous le saviez?
Bir ay sonra adam çıktı.
Un mois plus tard, il est libre.
Andy ile bir ay önce ayrıldık.
J'ai rompu avec Andy il y a un mois.
Bir ayılık maaş.
La paye d'un mois.
Bir ay sürerdi o.
Ça prendrait des mois.
Açılış konuşmalarına bir ay süre kaldı.
Dans un mois.
- O zaman bir ay sonra "Naber" demek için ara.
Et je fais quoi si rien n'arrive? Alors appelle-moi dans un mois pour me dire bonjour.
İster alsın iki haftamı isterse bir ayımı isterse hayatımı.
dussé-je y passer douze nuit, une lune ou ma vie.
Saraya en son varan bir ay boyunca Manx'i yürüyüşe çıkaracak.
Le dernier arrivé au palais promène Manx pendant un mois.
Bu ; bir gün insanları Ay'ın yüzeyine götürecek birçok adımdan ilki, başlangıcı.
Est-ce le début, le premier de nombreux pas qui un jour mèneront l'homme sur la surface de la Lune?
Stanley Kubrick Ay'a iniş ile ilgili yeni bir film çekiyor ve o filmi yapmak için kullandığı özel efektleri, burada kullanabileceğimize...
Stanley Kubrick tourne un nouveau film. Sur l'atterrissage sur la Lune. Et je parie qu'on peut utiliser les effets spéciaux dont il se sert pour faire le nôtre.
Ay'a inme ile ilgili bir belgesel çekiyoruz.
On fait un documentaire sur l'atterrissage sur la Lune.
Yani köstebek, Ay'a gidemediğimizi bir yılı aşkın bir süredir biliyor muydu?
Donc, l'espion savait qu'on pouvait pas aller sur la Lune depuis plus d'un an?
Neden romantik kelimesini ayıp bir şeymiş gibi söylüyorsun?
Pourquoi tu dis "romantique"...
Şöyle bir fikrim var. "Goldilocks ve Üç Ayı" nın ayıların perspektifinden bakılarak çekildiğini düşün.
J'ai l'idée de réécrire "Goldilocks"... Du point de vue des ours.
Burayı dinle, kampanyadan özel bir grubu ayırıp elimizde ne varsa ona karşı kullanmanı istiyorum!
Montez un groupe spécial, sans lien avec la campagne, et ripostez de toutes nos forces!
Bu konudaki şüphelinin yedi ay önce kısırlaştırdığımız biri olduğuna dair elimde iyi bir bilgi var, baba.
J'ai pour bonne information que le suspect en question a été castré il y a sept mois, Pop.
Gelecek ay doğru düzgün bir cinayet işlenecek mi?
Y aura-t-il un vrai meurtre le mois prochain?
Şuradaki kırmızılı Raphael, tıpkı bir oyuncak ayıya benziyor. Tabii pofuduk bir oyuncak ayıya göre biraz şiddetsever.
Raphael, en rouge, c'est comme un gros ours en peluche, mais extrêmement violent.
Sahada birisini ya da tepede bir helikopter görürsem ayın sonunda Temel Yardım'la yaşıyor olursun.
Si je vois quelqu'un au sol ou un hélicoptère au-dessus de moi, vous vivrez sur l'assistance de base jusqu'à la fin du mois.
Oğlumdan her ay hoş bir ya da iki mesaj alırım.
J'ai un.... Doux message de lui tous les mois. Ou deux...
İyi de sizin imtiyazınıza sahip çocuksuz bir hanım için çok ayıp bir şey.
Mais une femme de votre distinction... et avec enfant, aucun moins...
İlk ay, dar kesim, balık sırtı bir takım sipariş ettim.
Le premier mois, j'ai commandé un costume slim à chevrons.
Boston'da bir iş buldum Temmuz ayında başlıyor.
J'ai trouvé un job à Boston. J'attaque en juillet.
Bana kalırsa bakım-onarım servislerini sadece 10 ay içinde bir taşerona kiralamayı başaramazsınız. Bunun olmasına imkân yok.
Mais il est impossible d'externaliser les services de maintenance en l'espace de dix mois.
Bulursan onu bir kenara ayırabilir misin?
" Si tu le trouves, peux-tu me le mettre de côté?
Bir kadın ile küçük çocuğu için yer ayırttım çoktan.
J'ai payé la traversée pour une femme et son jeune fils.
Buradakilere tam da bundan bahsediyordum. Birkaç ay önce Paris'te yaptığım işte bir adam bu şeyi içmeme izin verdi.
Je leur parlais justement de ce boulot que j'ai fait à Paris pendant un mois ou deux, et ce type, il me laissait fumer sa came.
Sen iyi bir kahve çekirdeğini sincap bokundan bile ayıramazsın köylü.
Tu ne saurais pas distinguer un bon café d'une crotte d'écureuil.
Gel bak, sana en üstten bir New Yorker ayırdım.
Oui, j'ai pris un New Yorker du dessus pour toi.
Efendim, yukarıda size güvenli bir oda ayırdık.
Monsieur, vous avez l'appartement sécurisé.
Bir kadın beni nasıl ikiye ayıracağını haykırıyordu.
Cette femme hurlait comment elle allait me couper en deux.
- İki ay önce yayımlanan... yasaklama emriyle bağlantılı bir adres.
- Une des adresses a été connectée à un ordonnance restrictive qui a été émise il y a deux mois.
İki ay önce, Gus Brooks'a karşı bir uzaklaştırma emri çıkarmışsınız.
Il y a deux mois, vous avez obtenu une ordonnance restrictive contre un certain Gus Brooks?
Altı ay önce güneydeki bir silah dükkânından çalınmış.
Volée dans une armurerie du sud il y a 6 mois.
Onunla tanıştıktan bir kaç ay sonra mı? Eminim ona söyledin... ve sonra ilişkiniz hızlıca fiziksel bir hal aldı?
Était-ce quelques mois après que vous l'avez rencontrée? Mm. Je parie que vous lui avez dit puis rapidement, votre relation est devenue physique, hein?
John ve ben bir kaç ay öncesine kadar birlikteydik.
John et moi étions ensemble depuis des années jusqu'à il y a quelques mois.
Bizi diğerlerinden ayırmak için bulduğum bir şey.
Ce n'est que ma petite façon à moi de nous distinguer de la masse.
Çünkü buradan çıkar çıkmaz bir tane ayırtacağım.
Parce que je vais réserver plus tard. Dés que je pars d'ici.
Bir kase yahni ayırırım.
Je te garderai du ragoût.
Troller her ay bir bedel talep ediyor.
Les trolls demandent une taxe tous les mois.
BİR AY SONRA
UN MOIS PLUS TARD
BİR AY DAHA SONRA
ENCORE UN MOIS PLUS TARD
Siz de hatırlarsınız, kudretli Ay Kralı'ndan koruyabilecek dünyadaki tek silah olan sihirli bir zırhın arayışı içinde Hanzo ta ötelerdeki Uzak Diyarlar'da gezinip duruyordu.
Vous vous souviendrez que Hanzo parcourait le Pays perdu pour trouver une armure magique. La seule arme au monde capable de le protéger de la puissance du roi Lune.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]