Bir hiçsin translate French
493 parallel translation
Ek olarak, basarisiz bir yazar olmak için deneyip basarisiz olmalisin, sen bir hiçsin.
Et un écrivain manqué, ça essaie et ça échoue. Toi, tu n'es rien.
Ona sıkıca sarıl... çünkü o olmadan bir hiçsin!
Tu ferais bien de t'y accrocher. Car sans elle, tu n'es rien! Tu es foutu!
Sen bir hiçsin.
- Qui ça? - Moraldo. Tu n'es personne.
Sen birden ünlü yaptığım bir hiçsin.
Vous étiez une moins que rien dont j'ai fait quelque chose.
O tabancalar olmadan sen bir hiçsin, biliyor musun?
Qu'on te fasse quitter cet air de tout avaler, tu seras plus grand-chose.
Onca mal mülk, komisyonlar, haraçlar kiralık katiller olmadan sen koca bir hiçsin!
Sans tes beaux complets, l'argent de la corruption, tes dessous de table, tes pistoleros, tu n'es qu'un zéro.
Sen bir hiçsin ve sana sırtımı dönüp gidiyorum.
Je te méprise. Je te tourne le dos.
Sen bir hiçsin.
Tu n'es rien.
Babanın dediği gibi bir hiçsin.
Ton père a raison : tu n'es rien.
Clay, eğer sen marshal olmazsan, bir hiçsin.
Si tu n'es pas le marshal, tu n'es plus rien, Clay!
Bir hiçsin sen
Vous n'êtes rien
Sen bir hiçsin
Vous n'êtes rien
Hiçbir şeyin yok! Sen bir hiçsin!
Il est temps de devenir quelqu'un.
Benim için bir hiçsin.
Mais tu n'es plus mon fils.
Bir hiçsin.
Tu n'es plus rien pour moi.
Sen birTanrısın, ama inançlarını kaybedecek olurlarsa bir hiçsin.
Vous êtes le dieu d'une multitude d'hommes. Et pourtant quand ces hommes ne croient plus en vous... vous êtes réduit à néant.
Sen bir hiçsin, Labiche.
Vous n'êtes rien Labiche.
Sen hiç kimse değilsin, sen bir hiçsin, hiçbir değerin yok.
Tu ne comptes pas. Tu es abandonnée.
Ailen, işin, eşin nerede? Sen bir hiçsin.
Maintenant, Serge, il SommenSe ta destruction finale
- Ailem olmadan, sen bir hiçsin.
Sans ma famille, vous ne seriez rien.
Sen bir hiçsin!
Tu n'es rien!
Ne yaptığını sanıyorsun, Sen dikişçisin, bir hiçsin... Kim olduğunu sanıyorsun, Kral Süleyman?
Et que crois-tu donc faire, échancreur, bon à rien, pour qui te prends-tu?
Kurallar olmadan bir hiçsin.
Sans les règles, on n'est rien.
Sen bir hiçsin!
T'es rien!
Sen sadece... bir hiçsin.
VOUS N'ETES RIEN.
Kaybedersen bir hiçsin.
Un vaincu n'est rien.
Bensiz bir hiçsin.
Tu ne serais rien sans moi.
Eski Romalılar seni Zeus'un görünümünde yarattılar, ama sen bir hiçsin.
Les anciens Romains t'ont créé à son image, mais tu n'es rien.
Bir hiçsin, duyuyor musun beni?
Rien, tu m'entends?
Sen terbiyesiz bir hiçsin!
Bon à rien!
Bir hiçsin.
Personne!
Dürüst değilsen bir hiçsin demektir.
Si tu n'es pas honnête, tu ne possèdes rien.
Kim olduğunu biliyoruz. Sen bir hiçsin.
On sait qui tu es, un rien du tout.
Ama hâlâ bir hiçsin!
mais pourtant Cordier, t'es qu'un gros con!
Sen bir hiçsin.
Tu n'es rien!
Bir hiçsin.
Tu vaux rien.
Sen bir hiçsin!
T'es nul! Minable!
O ineğin seni yenmesine izin verirsen sen bir hiçsin demektir.
- T'en fais pas.
Artık bir hiçsin.
Tu n'existes pas.
Seni bir hiçsin, bir kayıp.
Tu es un désastre ambulant.
Sen bir hiçsin! Chou!
Tu n'es rien!
Bensiz bir hiçsin!
Sans moi, vous n'êtes rien!
- Sen bir hiçsin!
- T'es rien!
Yüce bir varlığın önünde, bir hiçsin ve bir şey anlamıyorsun!
Tu es témoin d'une grandiose Métamorphose mais tu ne vois rien.
Sen bir hiçsin!
Tu n'es qu'une larve de fourmi.
Sen bir hiçsin
" Tu es affreuse
Sen bir hiçsin.
Pour moi, vous n'êtes rien du tout.
# O düş olmadan Sen bir hiç, hiç, hiçsin
Sans ce rêve, tu ne vaux rien Tu ne vaux rien
Fredo artık benim gözümde bir hiçsin.
Tu n'es plus rien pour moi.
Sen bir hiçsin.
- Tu ne vaux rien!
Al, sen bir hiçsin.
Al, tu n'es pas quelqu'un.
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hata 32
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hata oldu 23
bir hafta önce 34
bir hata 32
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hata oldu 23