Bra translate French
216 parallel translation
Burası El Ece Bra.
Voici El Ece Bra.
El Ece Bra'dan yine bir ziyaretçi vardı.
Un émissaire d'El Ece Bra est arrivé.
Kendisi... Neydi onun... El Ece Bra'dan Şeyh Emir.
Il est... comment déjà... cheik d'El Ece Bra.
El Ece Bra çok uzak.
El Ece Bra loin.
Eli "kolu" bağlıydı.
Elle est bra-ve.
Ünlüyüz işte bir şekilde nåt bra för att bli kändis?
- Être une star sans gagner?
Bra jobbat, kom igen, Rickie.
Super Rick! On t'aime!
Vi var alltid bra på det här.
On est bons dans cet exercice.
Bayan Mitzi Del Bra, Bayan Felicia Jollygoodfellow... ... ve Bayan Bernadette Bassenger.
Mlle Mitzi Del Bra, Mlle Felicia Jollygoodfellow... et Mlle Bernadette Bassenger
Bra-vo! Bravo!
Evidemment.
Klach D'kel Brakt Savaşı yaklaşık 100 yıl önce Romulanlara karşı kazanılmış efsanevi Klingon zaferidir.
Les Klingons ont battu les Romuliens à la bataille de Klach D'kel Bra.
Klach D'kel Brakt savaşını bölmeye nasıl cüret edersiniz,... sizi Ferengi köpekleri!
Vous avez osé interrompre la bataille de Klach D'kel Bra, espèce de Ferengi k pekt!
Klach D'kel Brakt savaşını kazandıktan sonra söylediği buydu.
C'est ce qu'il a dit après sa victoire à la bataille de Klach D'kel Bra.
Klach D'kel Brakt'da sana tezahürat yaptılar.
Vous êtes le héros de Klach D'kel Bra.
lKurşun geçirmez mucize sutyenim var... ama kimin umurunda ki?
Fini les effets de Miracle Bra, mais... qui regarde?
İyi atıştı, Bay J.
Bra-bravo, M. Jo-Jordan!
Bra-vo.
Putain de bravo!
- Tek-matte Bra'tac.
- Tek-mate Bra'tac.
İzin senindir, Üstad Bra'tac.
Bien sûr, Maître Bra'tac.
Bra'tac, Dünya'dan selamlar.
Bra'tac, bienvenue sur Terre.
Üstad Bra'tac!
Maître Bra'tac!
Bunu nasıl bilemezsin, Bra'tac?
Comment pouvais-tu ne pas savoir, Bra'tac?
- Ne düşünüyorsun, Bra'tac?
- Qu'en penses-tu, Bra'tac?
Bu konuda Bra'tac ile aynı fikirdeyim.
Je suis d'accord avec Bra'tac.
Bra'tac, burada Drey'auc ve çocukla kal.
Bra'tac, reste ici avec Drey'auc et le garçon.
Oğlumuz kaçırılmadan önce, Üstad Bra'tac ile çalışıyordu.
Avant que notre fils soit enlevé, il s'entraînait avec Maître Bra'tac.
Hocam Bra'tac bana anlatmıştı.
Mon professeur Bra'tac m'a parlé d'eux.
"Bra-oon" marka bile değil.
C'est même pas un Braun.
Bra'tac?
Bra'tac?
Bra'tac bu sözler için ağır bir bedel ödedi.
Bra'tac a payé très cher pour ces paroles.
Onlara şafak vakti Bra'tac'ın evinde konuşma yapacağımı söyleyeceksin.
Dis-leur que je m'adresserai à eux dans la demeure de Bra'tac à l'aube.
Efendi Bra'tac.
Maître Bra'tac.
- Bra'tac. - İnsan.
- Bra'tac.
Ben de dolgulu sütyen kullanmak yerine silikon yaptırdım
et les implants au Wonder Bra.
Bra'tac mi? Gözü açın.
Bra'tac? Ouvrez l'iris.
Üstad Bra'tac geçidi açtı fakat bana eşlik edemedi.
Maître Bra'tac a ouvert le Chaapa-ai, mais il n'a pu m'accompagner.
Bra'tac bana Tauri hakkında çok şey anlattı.
Bra'tac m'a beaucoup parlé des Tauris.
Bra'tac Tauri'nin bilgeliği konusunda yanılmış.
Bra'tac se trompait sur la sagesse des Tauris.
Size neyi önerdiğimi görmüyor musun?
Tu ne vois donc pas ce que j'offre? Bra'tac est sage.
Burası mı? Bra'tac'ın yalnız başına başa çıkabileceğini bekleme.
Vraiment? Bra'tac ne peut supporter ce fardeau tout seul.
Tek matte, Bra'tac.
tek matte, bra tac.
Bra'tac, hemen kontrol odasına insen iyi olacak.
bra tac, on vous demande en salle d'opération.
Alışılmışın dışında, sessizsin, Bra'tac.
vous êtes bien silencieux, maître.
Biz dünya denilen yerden gelen barışçı kaşifleriz.
lui, c'est bra tac. nous sommes des explorateurs venus de la terre.
) Teal'c, Bra'tac, kontrol etmek ister misiniz?
teal'c, bra tac, vérifiez ce que c'était.
Bra'tac'ın senin hakkında duyduklarını, ben de ondan duydum.
Bra'tac, qui l'a appris de ta bouche, me l'a dit.
Babam gibi, Bra'tac'ı izlediler ve senin yaptıklarının Jaffa isyanını başlattığını söylediler.
Eux aussi ont suivi Bra'tac, qui disait que ton geste entraînerait une rébellion jaffa.
Oh, haydi. Bundan daha hızlı olman gerekiyor.
Faut réagir plus vite, Wonder Bra.
Bra'tac ın tanımlama kodunu alıyoruz efendim.
Nous captons le code de Bra'tac.
Bu Jack O'Neill, ve bu da Bra'tac.
et voici jack o neill.
Seni kendinden başka hiç kimse kurtaramaz. Bra'tac bile bu kadar uzun süre dayanamadı.
Ecoute Rak'nor, Teal'c. Personne d'autre que toi ne peut te sauver.