Bu işe yaramalı translate French
92 parallel translation
Bu işe yaramalı.
Là, ça devrait marcher.
Bu işe yaramalı.
Il faut que ça marche.
- Bu işe yaramalı Sheba.
- La dernière chance.
Bu işe yaramalı.
Ça fera l'affaire.
Bu işe yaramalı.
ça devrait fonctionner.
Bu işe yaramalı.
Voilà, ça devrait aller.
Bu işe yaramalı.
Avec ça, ça ira mieux.
Tamam, bu işe yaramalı.
Ça devrait marcher.
Bu işe yaramalı.
- Il faut que ça marche.
Bu işe yaramalı.
Ça devrait aller.
Bu işe yaramalı.
Ça devrait marcher.
Bu işe yaramalı, Kaptan. Teşekkür ederim, Bay Paris.
- Cela devrait suffire, capitaine.
İşte. Bu işe yaramalı.
Et voilà.
Bu işe yaramalı.
Ca devrait être bon.
Bak, boğazıma kadar pisliğe battım. Bu işe yaramalı.
Je suis dans la merde.
16 dakika. Bu işe yaramalı.
16 minutes.
İşte bitti. Bu işe yaramalı.
Voilà qui devrait suffire.
İşte. Bu işe yaramalı.
Le tour est joué!
Yani bu işe yaramalı.
Donc ça devrait marcher.
Bu işe yaramalı.
Bon. Ca devrait faire l'affaire.
Bu işe yaramalı.
Un peu de peinture? Tiens, essaie ça.
- Tamam, Moe, bu işe yaramalı.
Voilà, ça devrait aller, Moe.
Bu işe yaramalı!
Ça devrait le faire!
Bu işe yaramalı.
Ça ne peut que marcher.
Nefes darlığı varsa, bu işe yaramalı.
Avec une insuffisance respiratoire.
Bu işe yaramalı.
Celle-ci a l'air bien.
Bu işe yaramalıydı!
Ça aurait dû marcher!
Bu işe yaramalı!
Ça devrait être bon!
- Tamam, bu işe yaramalı. - Bir tane kaldı...
OK, ça devrait aller.
Bu işe yaramalı.
Ça devrait le faire.
Hafif bir acı ve bağırsaklarınızda biraz yanma hissedebilirsiniz ama bu işe yaramalı.
Ça va vous picoter dans le 3e virage du gros colon, mais ça devrait fonctionner.
Bu işe yaramalı.
Ça devrait suffire.
şimdi, bu işe yaramalı.
Maintenant ça devrait marcher.
- Bu işe yaramalı.
- Ca devrait faire l'affaire.
Bu numara işe yaramalı.
Ça devrait marcher.
İşe yaramalı, bu Führer'in şahsen verdiği bir emirdir.
Ça marchera. Ordre du Führer lui-même.
O zaman, bu, işe yaramalı.
Bien. Nous devrions y arriver.
Bu şekilde işe yaramalı.
Voici comment ça fonctionne.
Gabrielle! Tamam, bu sefer mandal işe yaramalı.
Cette fois, ça devrait marcher!
Bu iyileşme büyüsü. İşe yaramalı.
C'est une incantation curative, ça doit fonctionner.
.. bu işe yaramalı.
là, ça va le faire.
Anlayamıyorum. Bu büyü işe yaramalıydı.
Mais ce sortilège aurait dû marcher.
- Bu işe yaramalı.
Celà devrait suffire
Eğer halkım özgür olacaksa bu şey işe yaramalı.
Je dois lutter pour que mon peuple soit libre.
Sen bir Dominar'sın. Bu bir işe yaramalı.
Tu es un Dominar, ça doit signifier quelque chose.
Bak, çabuk olmaya çalışıyorum. Şimdi bu pislik işe yaramalı.
Je fais aussi vite que je peux.
- Bu, işe yaramalı.
Ca devrait suffire.
Bu plan işe yaramalıydı.
Ce plan devait fonctionner.
Bu sefer işe yaramalı.
J'en ai besoin.
Antibiyotikler bu sefer işe yaramalı.
Les antibiotiques devraient marcher.
O yüzden bu açılış işe yaramalı.
Il faut que ca marche.
bu ise 19
bu işe yaramaz 101
bu işe yarar mı 16
bu işe yarayacak 22
bu işe karışma 37
bu işe yaramıyor 29
bu işe yarar 53
bu işe yaramayacak 44
bu işe yarayabilir 33
bu iş bitti 57
bu işe yaramaz 101
bu işe yarar mı 16
bu işe yarayacak 22
bu işe karışma 37
bu işe yaramıyor 29
bu işe yarar 53
bu işe yaramayacak 44
bu işe yarayabilir 33
bu iş bitti 57