Bu iş görür translate French
184 parallel translation
Bence bu iş görür, Kemp.
Ici, c'est parfait, Kemp.
Sanırım bu iş görür.
Je crois que ça ira.
Oldu, bu iş görür.
Voilà. Ça devrait suffire.
Tamam, bu iş görür.
Ca ira.
Bu iş görür.
Affaire réglée.
Evet, bu iş görür.
- Ça fera l'affaire.
Bu iş görür.
Ça devrait aller.
Bu iş görür mü?
Ça marche pas?
Bu iş görür sanırım.
Ça devrait suffire!
Bu iş görür.
Ça devrait suffire.
- Hayır, um, Sanırım bu iş görür.
Avec ça, on y arrivera.
Evet... Bu iş görür.
Ouais, ça aide.
- Zeyna... bu iş görür mü?
Xena, c'est ce que tu veux?
Ana - bu iş görür.
M'man - ça doit rentrer.
Bu iş görür.
Ca devrait le faire.
Oh, evet. Evet, bu iş görür.
Oui, ça ira.
Bu iş görür çünkü bu adamı ve bu cüceyi bir barda hayal etmektesin.
Ça marche bien parce qu'on imagine le gars et le nain dans le bar.
Sağol, bu iş görür.
- Ça fera l'affaire.
Tamam, evet. Bu iş görür, bu iş görür.
- Ça peut marcher.
Bu iş görür!
Ca devrait aller.
Bu iş görür mü?
Ca suffit?
Bu iş görür mü?
- On s'assoit.
Bu iş görür.
Ça fera l'affaire.
- Bu iş görür mü?
- Il est bien celui là?
Yavaş bir füze için, bu iş görür.
Pour une mèche lente, sans applicateur.
Şimdilik bu iş görür.
C'est mieux que rien, ces trucs.
Bu iş görür.
On se contentera de celle-la
Bu iş görür.
Je m'en contenterai...
Bu iş görür mü?
Est-ce que ça ira?
Evet bu iş görür.
Ça peut le faire.
Bence bu iş görür.
Je pense que ça devrait le faire.
Bu ifade iş görür, Mapes.
L'affaire est bouclée, Mapes.
Bu yırtıcı yeni tür, hem tek başına hem de sürü halinde dolaşır her kademede, her daim her yerde ve herkesle iş görür.
Cette espèce fait des ravages seule ou en groupe frappant n'importe où, n'importe quand, avec n'importe qui...
İş görür mü bu?
Elle fonctionne?
Bu, iş görür.
C'est bon.
Bu başlangıç için iş görür.
Je reviendrai avec tous les lundis!
Evet, bu iş görür.
Il a même essayé de tuer George Washington.
Bu iş görür.
ça suffira.
Fevkâlâde. Bu ev hanımının adi ipek bluzları, uçuşta jetimi terk etmek zorunda kalırsam, iş görür bir paraşüt olacak.
Les chemisiers de la matrice feront un bon parachute.
Ama, her neyse. Bu da iş görür.
C'est pas grave, peu importe.
Bu işe yaramazsa nefesin kesinlikle iş görür.
Et si ça marchait pas, il te reste ton haleine.
Bu da iş görür.
Ça fera l'affaire.
Genelevde olmasak bile bu kompartman da iş görür.
Ca na rien d'un bordel. Mais ce train fera l'affaire, non?
- Caz iş görür. Bu iyi.
- Ca paraît bien
Bu iğne de iş görür.
Cette épingle ça va!
Diğer seçeneklerin hepsi bu işi imkânsız bir iş gibi görür ve dergiyi bir çıkmaza sürüklerlerdi.
Et toutes les autres n'auraient pas été à la hauteur et le magazine en aurait souffert.
Bu iş görür mü?
Ca suffira?
- Bu, iş görür mü?
- Ça marche ça?
Hiç boş ilaçlama konteynırı bulamadım. - Sanırım bu su tankı iş görür.
À défaut de conteneur de pesticide, j'ai ramené ça.
Bu iş görür, Bob.
Ça fera l'affaire, Bob.
Ben daha hafif birşeyler düşünmüştüm ama bu da iş görür tabi.
Je pensais plus à mettre un pantalon blanc en Novembre, Mais bien sûr, ça pourrait aussi marcher.
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işi bitirelim 16
bu işte beraberiz 22
bu işi 16
bu işe yaramaz 101
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işi bitirelim 16
bu işte beraberiz 22
bu işi 16
bu işe yaramaz 101