Bu olduğunda translate French
1,141 parallel translation
- Bu olduğunda nefret ederim.
- Je déteste qu'on me fasse çça.
Bu olduğunda 12 yaşındaydım.
J'avais 12 ans quand c'est arrivé.
Bu olduğunda, onun bir birey olarak haklarına saygı göstermek dışında, bir seçeneğim olmadığını düşündüm.
Dès ce moment, je n'avais d'autre choix que de respecter ses droits d'individu.
Bu olduğunda ben hastaydım.
Je n'étais pas moi-même.
Bu olduğunda aynı zevki tekrar hissetmek umuduyla,... seri katil bir önceki cinayet yerine dönebilir.
Dans ce cas, un tueur en série retourne parfois sur le lieu du dernier meurtre, afin d'atteindre de nouveau ce pic émotionnel.
Peki bu olduğunda, canlı mıymış?
Était-il vivant quand c'est arrivé?
- Bu olduğunda 30 yaşındaydı ama.
Il avait 30 ans... C'est pas vrai!
Bu olduğunda...
Quand cela se produira,
Bu olduğunda ben ve Carl'ın midesi asit ve alkolle doluydu.
Moi et Carl, on était sous acide et bourrés à ce moment-là.
Bu olduğunda buradaydın değil mi?
Vous étiez là?
Bu olduğunda isyanlar başlayacak.
Ce sera alors l'émeute.
Bu olduğunda beni ara.
Et rappelle-moi!
Bu olduğunda, 1 0 neşterli dünyama hoş geldiniz.
Mon royaume pour un bistouri lorsque ça se présentera.
- Eminim bulacaksın. Bu olduğunda, sadece konuşmaktan korkma.
N'aie pas peur d'avouer tes sentiments.
Ama konu bu olduğunda aramızdaki farkı sadece bir avuç insan gösterebilir.
En fin de compte, peu de gens feraient la différence entre toi et moi.
Ve tam bu olduğunda, tam üstün hale geldiklerinde siz onları ele geçirdiniz.
Et à ce moment précis, alors qu'ils devenaient transcendants, vous avez pris leur vie.
Bu da, deneyde onları öldürme durumu olduğunda sorun yaratırdı.
Le problème se posait quand l'expérience impliquait de les tuer.
Bu güne kadar ihtiyacın olduğunda hep yanındaydım...
Durant toutes ces années, j'étais là quand tu avais besoin de moi.
Bu yüzden koyunlarda olduğunda ne yaptıklarını sormak için bir veterineri aradım.
J'ai appelé un vétérinaire, pour savoir ce qu'ils font lorsque les moutons l'ont.
Bunu sakın kaybetme, gece olduğunda bu notu birini ver seni buraya getirecektir, kaç para isterse veririz.
Ne l'égare pas. La nuit, donne la note à quelqu'un. On te ramènera.
Bu yüzden, ihtiyacın olduğunda asla bulamıyorsun.
C'est pour ça qu'ils ne sont jamais là.
Bu tekrar olduğunda kendinle baş edecek misin, David?
Que feras-tu quand ça arrivera, David?
Unutma Thaylene, birşey söylemek için hazır olduğunda bu silahı suratından çekeceğim, tamam mı?
Oublie pas, je reprendrai mon flingue quand tu voudras parler.
- Will, bu zaman kayması olduğunda anlık bir akıl karışıklığı oluyor.
- Will, ce déplacement... Quand il se produit, mon esprit s'en trouve désorienté.
O bu olaydan önce vardı, olduğunda da.
Il était là pour moi, avant, et après.
Bu dava için gönüllü olduğunda çok şaşırdım.
J'ai été surprise que tu te portes volontaire pour cette mission.
Bu olay olduğunda çok küçükmüşsün.
Vous étiez si jeune à l'époque.
Hep hayatımın zor olması gerektiği, beklenenin bu olduğu.. .. gerçeğini kabul edersem o kadar bozguna uğramayacağımı.. .. ve güzel birşeyler olduğunda.
Je me dis que si j'acceptais le fait... que ma vie sera difficile, que c'est prévu... je m'emmerderais moins.
- Suçu ilaçlara atma. Bu olay olduğunda zaten aylardır çiftleri rahatsız ediyordunuz.
Vous harceliez des couples depuis des semaines, des mois!
Çünkü sen mutsuz olduğunda ben yanındaydım. Şimdi ben mutsuzum ama bu umrunda değil.
Moi, j'ai compati à ta peine, toi, tu ne compatis pas à la mienne.
Yüzünde en son bu ifade olduğunda Josh'un eski zulanı bulduğunu fark etmiştin.
La dernière fois que tu avais ce regard, tu venais de réaliser que Josh avait trouvé ta cachette d'herbe.
Erkeğin bir problemi olduğunda bu dışarı çıkamadığı bir odada tıkılıp kalması gibidir.
Quand un homme a un problème c'est comme rester dans une piece sans pouvoir y sortir.
Çok iyi, bu iş olduğunda Yıldız filosu, hepinizin iyi olduğuna epey memnun olacak.
Ça va marcher, Starfleet. Ils sauront bientôt que tout va bien.
Göremesen bile... gülümsediğini hissedebilirsin. Bu bizim kıymetli bir sırrımız olduğunda takındığımız gülümseme dir.
Sans le voir vraiment on sent bien qu'elle sourit... du sourire de celle qui a un grand secret.
Kocaları denizde ya da petrol platformunda olduğunda bu civardaki her kadın yalnız yaşamayı öğrenmeli.
Toutes les femmes ici apprennent à rester seules quand les hommes sont en mer.
Ve bu sağlıklı olduğunda.
Quand il n'y a pas de problème.
Ve efsaneye göre ve ben bu efsanenin doğruluğundan bile şüphe ediyorum 100 tanesini rasgele seçmiş ve öldürtmüş ve bunu yapmasının başlıca sebebi Mobutu'nun bakış açısına göre azılı suçluların başları belada olduğunda onları koruyan bağlantıları var ve bu 1000 kişi içinden gelişigüzel seçilmiş 100 kişinin infazını gerçekleştirerek Mobutu şunu söylüyordu, " Bağlantılarınız hiçbir işe yaramaz.
D'après la légende, qui est peut-être vraie, il en a pris cent au hasard et les a fait tuer. Pour Mobutu, la raison était très simple : Les criminels ont des appuis pour les protéger si besoin est.
Pek çok kez bir sürü küçük kutuyla doğduğumuzu düşünmüşümdür. Bu kutular o kadar küçüktür ki ihtiyacımız olduğunda onları bulamayız.
Je me suis souvent dit qu'à notre naissance... le temps nous est imparti dans des tas de petites boîtes... si petites, que quand on en a besoin, on ne les trouve nulle part.
... ama bu sana olduğunda, birinin suçu olmasını istiyorsun.
Mais quand c'est à soi qu'elles arrivent, on veut trouver un responsable.
Carl Vucelich olduğunda bu gereksizdir ama onsuz bir Carl Vucelich olamazın.
Un type comme Carl Vucelich n'a plus besoin de ça... mais on ne devient pas comme lui sans en passer par là.
Ben korkağın tekiyim! İhtiyacım olduğunda bir adamı kullandım. Bu kadar yeter!
Je suis une salope, je profite d'un homme dans des situations pareilles!
Babam sarhoş olduğunda, Jimmy'nin köpeği burada gizlenirdi.
Jimmy se cachait ici quand papa avait bu.
Kendi özgür irademle... bu yeminin anlamı ve sonuçları konusunda... usulüne göre bilgilendirilip uyarıldıktan sonra... iki yıldan az olmamak üzere... ve gerekli olduğunda... Federasyonun ihtiyaç duyduğu... süre boyunca Federal Serviste kalmayı kabul ederim.
De ma propre volonté... après avoir été informé et prévenu... de la signification et des conséquences de ce serment... je m'engage au service fédéral pour une période minimum de deux ans... et aussi longue que nécessaire pour répondre aux besoins de la fédération.
Oğlum, bir gün Futbol Kupası'nı kazandığında ve... araba firması zincirin olduğunda ve ben bu sırada ikinci bir pantolon için para biriktirirken... beni görmeye gel olur mu?
Fiston, promets-moi de revenir me voir lorsque tu auras le trophée Heisman et ta concession automobile et que je serai rentré dans les ordres!
Aa, bu resim, Bayan Reagan,... ulusun First Lady'si olduğunda çekildi, Evet, evet, California'dayken değil yani...
La photo a été prise quand Mme Reagan était la première dame du pays.
Bu sabah size ihtiyacı olduğunda neredeydiniz?
Où vous étiez passés?
Normalde, bu tip şeyleri hep çok geç olduğunda öğrenirdin.
En général, on s'en aperçoit trop tard.
Eğer istatikleri çalışsaydın neredeyse her durum için belli davranış modeli bulurdun. Tehdit bir patlayıcı bomba olduğunda da eğer bu veriler doğrultusunda hareket etmezsek önceki gibi umursamazsak eğer ortada gerçekten bir bomba varsa onu bulamama şansımız çok yüksek.
Les statistiques le montrent, on peut trouver un schéma comportemental type pour chaque cas de figure... où une alerte à la bombe s'est révélée fondée, et si on n'agit pas en fonction de ces données, si on les ignore, comme nous le faisons maintenant,
Bu adam ona en çok ihtiyacımız olduğunda ortada yoktu.
Où était-il, quand on avait besoin de lui?
Parker, 25 sene önce bu olay olduğunda, sen ikinci sınıfta mıydın?
Parker, quand ça s'est passé, il y a 25 ans, tu étais en deuxième année?
Eğer statikleri çalışsaydın... neredeyse her durum için belli davranış paternlerini bulurdun... tehdit bir patlayıcı bomba olduğunda da... ve bu veriler doğrultusunda hareket etmezsek... onu reddedersek.
Les statistiques le montrent, il y a un schéma comportemental type pour chaque cas de figure où une bombe a été retrouvée.
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olur 45
bu olmaz 67
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu olmayacak 50
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olur 45
bu olmaz 67
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16