Bu olmalı translate French
13,152 parallel translation
Tek istediği şey bu, yani eğer onu seviyorsan senin de istediğin şey bu olmalı.
C'est tout ce qu'elle veut, donc ça devrait être tout ce que vous voulez si vous l'aimez.
Tamam ama bu yaratık geldiyse, birileri onu çağırmış olmalı.
Mais si cette créature a été invoquée, quelqu'un doit l'avoir fait.
Bu güzelliği saklayabilmek onun için bir lüks olmalı.
Elle le cache magnifiquement bien.
Bu el ele tutuşarak onların dikkatini çekmekten daha büyük olmalı.
Et il en faudra plus que ça pour attirer leur attention.
Bu yüzden etrafında bizim gibiler olmalı işte.
C'est pourquoi tu as besoin de gens comme nous.
En sevdiği film "Borsa" olan biri için bu utanç verici olmalı.
Pour quelqu'un dont le film préféré est Wall Street, ça doit être plutôt embarrassant.
Bu senin için zor olmuş olmalı.
Ça a dû être... difficile.
Harika bir his olmalı bu.
Ça doit être génial.
İşte bu yüzden beraber olmalısınız.
C'est comme ça que vous devriez être l'un envers l'autre.
Bu komşuların gördüğü olmalı.
Cela doit être celui que la voisine a repéré.
Bu oldukça zor olmalı.
Ça doit être douloureux.
Bu taraftan 100 metre ileride olmalı.
Ok, ça devrait être dans 100m dans cette direction.
Bu hamle Schizo'yu sonunda ele verecek şekilde olmalıydı.
Ce mouvement implique Schizo, finalement libéré sous caution.
Bu özellikleri eskiden beri aynı olmalı. Ancak kaydı varsa bile henüz bulabilmiş değilim.
Mais s'il a un casier, je n'ai pas pu le trouver.
Bu kadar büyük bir tümörü çıkardıktan sonra her şeyin yeri değişmiş olmalı. Toprak kayması ya da depremde olduğu gibi.
Mais avec une tumeur aussi grosse, tout bouge après la résection, comme une coulée de boue ou un tremblement de terre.
Şu anda sevinçten havalara sıçrıyor olmalısın ve bu duyguyu hayatının sonuna kadar hatırlamalısın.
Tu devrais planer là. Et tu devrais poursuivre cette sensation pour le reste de ta vie.
Biri bu adamı görmüş olmalı.
Quelqu'un a vu ce mec.
- Bu olmalı.
- Ce doit être ça.
Ama bu savaşı kazanacaksak bir planımız olmalı.
Mais si nous voulons gagner cette guerre, il nous faut un plan.
Bu mahalle güzel olmalı.
Ce quartier doit être bien.
Bu bizim sırrımız olmalı.
Ce sera notre secret.
Doktor, bu termometrede bir sorun olmalı.
Docteur, le thermomètre doit avoir un problème.
Bu küçük pisliklerden nefret ediyor olmalısın.
Tu dois vraiment détester ces petits merdeux.
Bu düğün bu yılın olayı olmalı.
Ce mariage doit être l'évènement de la saison.
- Hayır, bu akşam olmalı.
Non, ça doit se produire ce soir.
Bu yaşta hâlâ kestirecek bir saçın olduğu için mutlu olmalısın.
Quelqu'un de ton âge devrait être heureux d'avoir encore des cheveux à couper.
Bu onun davalarından biriyle ilgili olmalı, bir müvekkil ya da bir tanık belki de.
Ça doit être en rapport avec une de ses affaires... u client, peut-être un témoin...
Ve cesedin hantallığından dolayı ne kadar zor taşınacağını göz önüne alırsak- - Araştırmadan dolayı biliyorum, tecrübe ettiğimden değil. Gömmeden önce çok uzak bir mesafe gitmemiş olmalı bu da bizim yeni bozulmuş toprak aramamız gerekiyor demek burada, bu genel alanda.
Et étant donné qu'il n'est pas facile de transporter un cadavre... c'est de la recherche, pas de l'expérience... bon, alors il ne sera pas allé bien loin pour l'enterrer, ce qui veut dire qu'on doit juste rechercher une zone de terre
- Bu işle bir şekilde bağlantısı olmalı.
Il doit être connecté à cette histoire d'une façon ou d'une autre.
Şarapnelin ivmesini göz önüne alırsak bu hatalı hava yastıklarıyla alakalı olmalı.
D'après la vélocité des éclats, ça doit être lié à un défaut dans les airbags.
"Bu aramaları Bob yapmış olmalı."
"Bon, Bob a du passer ces appels."
Bu karar İskoçya kraliçesi olarak vazifenle ilgili olmalı.
Il s'agit de ton devoir en tant que reine d'Ecosse.
Bana sadık olan o insanları, bu katliamdan kurtarmanın bir yolu olmalı.
Il doit y avoir un autre moyen d'arrêter le massacre de ceux qui me sont loyaux.
Sanırım bu onurlu olmalı. Tabii bu yolda vahşice öldürülmezsem.
A moins d'être, bien évidemment, sauvagement assassinée dans ces bois.
Ben sadece bu akşam boş olduğumdan emin olmalıyım.
Je dois juste m'assurer que je suis libre.
Bu gerçekten ahir zaman olmalı.
Ça doit vraiment être la fin des temps.
Bu şaka olmalı.
Oh, c'est une blague.
Bu şanslı günüm olmalı.
Ça doit être mon jour de chance.
Bu iz bırakmış olmalı.
- Ça a dû vous marquer.
- Derek bu sabahki toplantıya gitmemiş. - Sahi mi? Uçak rötar yapmış olmalı.
C'est changer le monde avec nos mains.
Arabada çok az kan vardı, bu yüzden kötü yaralanmış olmalı.
Il y avait trop peu de sang sur la voiture pour qu'il soit mort.
Bu senin için çok zor olmalı.
Ça doit être difficile pour toi.
Kitapları çok başarılı, bu yüzden de organizasyonu yapanlar onu davet etmiş olmalı.
Il a du succès avec ses livres et ses conférences, on a dû l'inviter pour ça.
Bu durumda, onu nasıl takip ettiğimizi anlamış olmalı.
Il a dû comprendre comment nous le ou la traçons.
Çünkü bu benim çocuğum olmalı ve diğer türlüsünü kimse düşünmemeli.
Parce que ce doit être mon enfant et personne ne doit en douter.
O yüzden bu bölgede bir yerlerde olmalı.
Donc c'est quelque part dans cette zone.
Bu yüzden kişisel bir şey olmalıydı.
Je devais donc t'atteindre.
Evet ama bu 80'lerde olmuş olmalı.
- Il a pu coucher avec. - Oui mais c'était dans les années 80.
- Bu utanç verici olmuş olmalı.
Eh bien, cela devrait être embarrassant.
Şimdi, yani babanın ölümünden iki sene sonra geldiğine göre bu, bir şeye ihtiyacın olduğu için olmalı.
si vous êtes ici maintenant, deux ans après la mort de votre père, c'est que vous avez besoin de quelque chose.
Bu sana komik geliyor olmalı.
Ça doit sembler drôle.
olmalı 170
olmalısın 39
olmalıydı 23
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olur 45
bu olmaz 67
bu olay 48
olmalısın 39
olmalıydı 23
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olur 45
bu olmaz 67
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43