Bu olur translate French
18,789 parallel translation
Bu olur mu?
- Ça ira?
Evet, Ninja Kablumbağalar. Bu olur.
Je peux faire quelque chose avec les Tortues Ninja.
- Öyle. Muhtemelen en iyisi bu olur diye düşünüyorum.
Ce serait mieux.
- Bu olur mu? Çok teşekkürler.
Cela vous convient?
Gerçekten prenses en iyisi bu olur...
Vraiment, Princesse, ce sera pour - le mieux...
Bu sadece Amerika'da olur.
C'est ça, l'Amérique.
Bu sadece ve sadece Amerika'da olur.
C'est ça, l'Amérique.
Bu sabah başka bir jüri çıkarması yaptık ki umarım sonuncusu olur.
Nous avons eu un autre renvoi ce matin, mesdames et messieurs, le dernier, j'espère.
* Kanıt Duruşması * Sayın Yargıç, bu kasetler O.J. Simpson davasında kullanılamazsa gerçekten gülünç bir durum olur.
M.le juge, il serait insensé de ne pas produire ces cassettes dans le procès d'O.J. Simpson.
Basit tutalım bu olayı, olur mu?
Faisons simple.
Yani mümkünse bu konuyu tamamen atlarsak çok iyi olur.
c'est probablement un sujet qu'il va falloir éviter.
Bu zıtlaşma sana rahatsızlık verdiyse üzgünüm ama Krallık'a karşı isyan çıkarmanın sonuçları olur.
Je suis désolé que ce conflit vous ait indisposé, mais se rebeller contre la Couronne a des conséquences.
Ve eğer Dört Diyar'ın kurtulması için birine inanmak zorundaysam, bu o olur.
Et si je devais mettre ma foi en quelqu'un pour sauver les Quatre Terres, il serait elle.
Gelecek hafta bu zamanlarda, sol kulağım azgın bir Gnome'un çayının dibinde olur.
D'ici la semaine prochaine, mon oreille gauche sera broyée en thé pour un gnome excité.
Ama yanımızda bu ormanı bilen birisi olursa o zaman Eretria'yı bulma şansımız olur.
Mais avec quelqu'un qui connaît ces bois, nous avons une chance de trouver Eretria.
Bu ne demek olur Evan?
Ça entraînerait quoi, Evan?
Bu çok hoş olur. Teşekkür ederim.
Ce serait très sympa.
Evet ama çok harika bir oyalanma olur bu.
Oui, mais une merveilleuse, merveilleuse distraction...
- Bu nasıl olur?
Comment c'est arrivé?
Uyarıyorum, onların çoğu uyuşturucu bağımlısıymış ki bu da harika olur.
Je te préviens, certains sont devenus drogués, ça peut casser l'ambiance.
Çünkü bu çok sağlam ilerleme olur.
C'est son meilleur coup.
Kıllıca olur bu.
Ça sera môlin.
Bu fotoğrafta tatlı çıksan iyi olur, yoksa kimse seni istemeyecek.
T'as intérêt d'être mignon sur cette photo, ou personne ne voudra de toi.
Bir mucize olur da bu satış gerçekleşirse tüm sanatçılarımız, çalışanlarımız onlara ne olacağını biliyorsun değil mi?
Si, par miracle, cette vente se fait, nos artistes, tous les gamins à l'Artistique... Tu sais ce qu'il va leur arriver.
... Çünkü bu sadece senin sonun olur.
je causerai votre perte.
Eğer belgeleri arasında bu bulunursa Pierre, Kont Bezukhov olur ve her şey ona miras kalır.
Si cela est découvert dans ses papiers Pierre deviendra le Comte Bezukhov et héritera de tout!
- Hep bu kadar koruman olur mu Danny?
Tu as toujours autant de compagnie?
Bu sorunuza cevap olur mu?
Ça vous convient?
Bu yaşlı kadın nasıl olur da aynı sözleri söyleyebilir bana?
Comment cette vieille femme pouvait connaitre les mots exacts?
Bu fiziksel olarak nasıl olur anlayamıyorum.
Je comprends même pas comment ça fonctionne physiquement.
Bu arada yaşam şartlarını konuşmamız sorun olur mu?
A propos, ça serait bien si... pouvons-nous parler rapidement des conditions de vie?
Bu sizin için bir değeri olur mu?
Je veux dire, est-ce que ça vous va?
Bu çok büyük değeri olur.
Oui, ça serait, comme, génial.
Ki bunu yapmazsan bu cinsiyetçi olur.
Ce qui est, sur elle-même, une chose sexiste à faire.
Hepsini satarlarsa bu 122 bin doların üstünde olur.
Tout compte fait, si elles vendent tout, elles gagneront 112 000 dollars.
Bilmiyorum ama bu en iyi olası sonuç olur.
Je ne sais pas, mais je pense que c'était la meilleure solution.
Bir yıl ara ver, yurt dışına çık, tedavi ol. Nikolushka'ya bir öğretmen bul. Olur da bir yıl sonra bu kıza olan tutkun hâlâ dayanılmazsa o zaman onunla evlenirsin.
Prends-toi une année, trouve un tuteur pour ta fille, si après cette année, ton amour pour cette fille est toujours présent, marrie-toi avec elle.
İnsan nasıl bu kadar enayi olur?
Comment quelqu'un peut-il être si crédule?
Bu yerin kuralları sana engel olur.
- Non. Les règles t'en empêcheront.
Selam Gesualdo, bu gece süpürmesen olur mu?
Gesualdo. Ne passez pas l'aspirateur, merci.
Galiba her güzel evin bir yankesiciye ihtiyacı olur, değil mi? Bu, planımın bir parçası.
Parce que toute maison respectable doit avoir son voleur?
- Bu ölümcül bir hata olur.
Ce serait une erreur mortelle.
Madam Fraser bu adamı cenazeye hazırlamam için yardımcı olur muydunuz acaba?
Madame Fraser, je me demandais si vous auriez l'amabilité de m'aider à préparer cet homme pour l'enterrement.
2007'ye işinden olur bu, buraya yazıyorum.
Elle sera partie d'ici à 2007, notez mes mots.
Toplumumuzun ilgilendiği bu erotik akımdan faydalanmamam salaklık olur, filmini çekerim yeni bir "Grinin Elli Tonu" yaratırım, benim tarzımda olur.
Je veux dire, les gars, je serais fou de ne pas surfer sur cette vague érotique sur laquelle notre culture est, les filmer, faire le prochain Cinquante nuances de Grey, dans mon style, vous savez?
Bu galeri açılışı, yönettiğim ilk filmin galası için en uygun yer olur dedim.
J'ai réalisé que ce vernissage serait l'endroit parfait pour la première de mes débuts de réalisatrice.
Birleşerek onların cesaretini kırarsak, bu çok daha iyi olur.
Si nous pouvons les décourager d'engager, tant mieux.
Yakında görüşürüz diyecektim ama bu muhtemelen yalan olur, değil mi?
J'allais te dire, "A bientôt", Mais ça serai un mensonge, n'est-ce pas?
Son günlerde kaptanla yakınlığından ötürü kazancın olduğunu anlıyorum, ama eğer biz gidelim diye kendini feda etmek istiyorsa... demek istediğim bu onu tanıdğımızdan beri yapacağı ilk bencilce olmayan hareket olur.
Je sais que vous êtes en bons termes, à présent. Mais s'il veut se sacrifier pour nous libérer, ce serait la première fois qu'il se montrerait altruiste!
Bu nasıl mümkün olur?
Comment c'est possible?
Her nasılsa döndüğünde bu gayretleri takip etmek benim için daha kolay olur tabii dermansızlıktan ölmezsem.
Dans tous les cas, je serai plus apte à ces préparatifs si je n'ai pas succombé à l'épuisement.
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
olursa 17
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
olursa 17
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
bu olabilir 58
bu olsun 16
bu olay 48
bu olacak 24
bu olmaz 67
bu olmayacak 50
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
bu olabilir 58
bu olsun 16
bu olay 48
bu olacak 24
bu olmaz 67
bu olmayacak 50
bu olamaz 268
bu olayda 16
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu olayda 16
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43