English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bunu alamam

Bunu alamam translate French

252 parallel translation
Bunu alamam, efendim.
Je ne peux pas accepter.
- Bunu alamam. - Alabilirsin.
- Je ne peux pas accepter.
- Bunu alamam.
- Je ne peux pas.
Ben de tam... Bunu alamam.
Vraiment, je peux pas.
Bunu alamam.
Je peux pas accepter.
Bunu alamam. - Neden?
Pourquoi?
Bir fayton alabilirsiniz. Tanrı korusun, bunu alamam...
Pour l'amour du ciel, non....
Hayır bayım, gerçekten gerek yok. - Küçük bir şey? - Bunu alamam efendim.
Oh, mais non, Monsieur, je ne peux pas.
Teşekkürler Bebek fakat bunu alamam!
Merci, Baby, mais je ne peux pas.
- Hayır, hayır, bunu alamam.
- Prend la, prend la.
- Bunu alamam.
- Je n'ai pas les moyens.
Bunu alamam.
Je ne peux pas le garder,
Bunu alamam.
Je ne peux pas accepter,
Bunu alamam.
Je ne m'en sortirai pas.
Forrest, bunu alamam.
Je ne peux pas la garder.
Bunu alamam.
Je ne peux pas l'accepter.
- Bunu alamam.
- Je ne peux pas accepter.
Çünkü bu şu anlama gelir, eger extra not için ısrar ederseniz bunu alamamış olmanız gerekir.
" parce que c'est demander une note qu'on ne mérite pas.
- Bunu alamam. Bunu sana annen vermiş.
Je ne peux pas, c'est un cadeau de ta mère.
Bunu alamam.
Je ne peux pas accepter.
Ben bunu alamam.
Je ne peux pas l'accepter.
Bu düşünceyi takdir ediyorum ama bunu alamam.
J'apprécie votre geste, mais je ne peux pas la garder.
Hayır bunu alamam.
Je ne peux pas l'accepter.
Bunu alamam.
Je ne peux pas la prendre.
Bunu alamam.
Non, je ne peux pas...
Dinle, seni eve bırakma karşılığında bunu alamam.
Ecoute, je ne peux pas accepter ça.
Bunu alamam.
- Je ne peux plus le supporter.
- Tatlım, hayır bunu alamam.
- Je ne peux pas.
- Bunu göze alamam.
- Je ne peux me le permettre.
- Almalısınız bunu. - Hayır, alamam.
- Vous devez prendre ça.
Bunu kesinlikle üstüme alamam.
Je n'ai aucun mérite.
Hayır, bunu göze alamam. Belki, yarın.
Il vaut mieux attendre à demain.
Sanırım bunu ödünç alamam.
Je ne crois pas que tu puisses me le prêter.
Yugoslav-Trieste sınırında gümrükten bunu geçirme riskini alamam.
Je ne peux pas faire passer ça en douane, à la frontière.
Bunu göze alamam.
Je ne peux prendre ce risque.
Bunu daha fazla alamam.
Je n'en peux plus.
Bunu kaybetmeyi göze alamam.
Je risque d'en être exclue.
- Bunu göze alamam.
- Je n'ai pas le temps.
Ama bunu alamam.
Je refuse.
Bunu alttan alamam Averill.
Je n'ai pas à prendre ça.
Bunu geri alamam.
Je peux pas, de toute façon.
Bunu alamam.
Je ne peux pas.
- Bunu senden alamam dostum.
Je peux pas accepter.
Bunu yolculukta yanıma alamam!
Je ne peux pas prendre cela!
- Ben bunu göze alamam.
Je ne parlais pas "d'heures de vol", moi!
- Bunu satın alamam. Sadece benim gibi yüksek maaşlı yöneticilerin bunlara parası yeter.
Seuls des types avec des salaires comme moi peuvent se l'offrir.
Bunu yaparsam eğer, sonra her gün sana kokteylimi vermem gerekir o zaman da ben vitaminlerimi alamam.
Sinon, je devrai te la donner tous les jours et j'aurai pas mes vitamines.
- Bunu alamam. - Niye?
- Pourquoi?
Bunu göze alamam.
Et je ne pourrai jamais les quitter.
ben.. b-ben bunu.. alamam.
Je peux pas accepter.
Bunun için 5 yıl köpek gibi çalıştım. Ve o bursu kaybetmek istemiyorum, bunu göze alamam.
J'ai sué sang et eau pendant 5 ans... je veux pas tout perdre, comme ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]