Bunun gibi şeyler translate French
461 parallel translation
Bana söylediklerine katlanmak zorunda mıyım? Bunun gibi şeyler?
Est-ce que je dois la laisser m'insulter?
Bir araya gelişimiz ve bunun gibi şeyler. Sanki hepsi kaderimizde vardı.
La façon dont on s'est retrouvé ensemble, tout ça...
Bunun gibi şeyler göreceli tabii.
C'est la famille.
Bunun gibi şeyler için kulağı var.
Il a un truc pour ces choses-là.
Kuru ekmek ve bunun gibi şeyler.
Des miettes de pain et des choses.
Profesörü ziyaret edebiliriz. Ya da parka gidip buz pateni yapanları izleriz... bunun gibi şeyler.
On pourrait rendre visite au professeur, Aller au parc et regarder les patineurs.
bunun gibi şeyler önemli değil, Martha.
Ce n'est pas du tout ça, Martha.
Bunun gibi şeyler yaptığı sürece hissetmeyecektir.
Pas tant qu'il existe de telles choses.
Arabalara koruma, posta taşımaları ve bunun gibi şeyler yapılacak
Nous escorterons les convois et acheminerons le courrier.
Eşiniz Kraliyet Donanması'ndayken, makineler ve bunun gibi şeyler hakkında her şeyi öğrendiğini iddia ediyor.
Votre mari affirme être un spécialiste des moteurs quand il était officier dans la Marine Royale.
İlk önce dinle, sonra sor. Bunun gibi şeyler.
Frappe d'abord et pose des questions ensuite, ce genre de choses.
Onları avanta, tütün ve bunun gibi şeyler için satmış.
Il les a dénoncés pour du tabac, des choses comme ça.
Kalın halat, kancalar ve bunun gibi şeyler.
J'aurai besoin de fil de fer, de crochets, entre autres.
Bunun gibi şeyler.
Dans ce style.
Bunu yaparken birçok şey düşünüyorum yarışın nasıl geçeceği konusundaki düşünceler ve bunun gibi şeyler.
Ça me permet de penser. De réfléchir à la stratégie que je vais adopter.
Ödüller, takdirler, bunun gibi şeyler.
Des prix, des décorations, des choses comme ça.
Aşk ve bunun gibi şeyler hep parayla yürür.
L'amour, ça a toujours à voir avec l'argent.
Ya da bunun gibi şeyler işte...
Entre autres.
İşte bu yüzden, karım çalışır ben ise ev işleriyle uğraşırım. Bir de, bebeklerin bakımı ve bunun gibi şeyler var tabii.
Donc elle travaille et je fais le ménage... et je prends soin des petits, ce genre de trucs.
Bence ilgilenmesi gereken çok şey var. Ev, balonun düzenlenmesi ve bunun gibi şeyler.
Je pense qu'elle a beaucoup à faire avec la maison, le bal à organiser et tout ça...
Bir de, birinin onu takip ediyor, izliyor olabileceği.. Bunun gibi şeyler.
Quelqu'un la surveille peut-être.
Bunun gibi şeyler.
Le gouverneur Corleone.
Hepimiz insanız, ama bunun gibi şeyler yapmıyoruz.
Et si tout le monde en faisait autant?
Oskar hakkında.. restoran hakkında gelişmeler var... işleri kötü ve bunun gibi şeyler
Pour Oscar... je crois que c'est de la blague, que sa boîte marche mal.
İnsanlar gelir, sen karşılarsın, masalarını gösterirsin.Bunun gibi şeyler.
Pour accueillir les gens, les installer à table et tout ça.
Kan davaları, kin ve bunun gibi şeyler var mı?
Y a-t-il des vendettas, des rancunes des règlements de compte?
İş ortaklığımız ve bunun gibi şeyler.
Nos relations d'affaires et tout. Génial!
Şeker, patlamış mısır, sakız ; bunun gibi şeyler.
Des bonbons, du pop-corn, du chewing-gum, des choses comme ça.
Yüksek sesle şiirler okurdu, restoranlarda ayağa kalkıp dans ederdi, bunun gibi şeyler.
Elle récitait des poèmes à voix haute, se levait et dansait dans les restaurants, ce genre de choses.
Bunun gibi şeyler mi?
Comme celui-là?
Bana bunun gibi şeyler yaz, tamam mı? Bir çeşit Fransız numarası.
Ecrivez-moi un truc dans ce goût.
Satıcılar, etrafta dolaşan adamlar, veya bunun gibi şeyler var mı?
Des représentants ou des gars qui traînent dans le coin?
Bunun gibi şeyler ormanın içerisinde devamlı olarak meydana gelmekte.
Des choses comme celles-ci se passent tous les jours dans la jungle
Tuvaletler, yataklar ve bunun gibi şeyler.
Les W-C, les lits.
Hangi okula gidiyor. Bunun gibi şeyler.
Où il ira à l'école, tout ça.
Eski bir kayık, birkaç şezlong falan, bunun gibi şeyler.
Une vieille barque, des chaises longues...
Toprağın bir bölümüne sırf böcekler için sebze ekiyorlar ve böcekler de ana bölgeyi rahatsız etmiyor. Bunun gibi şeyler.
ils leur accordent une plate-bande, uniquement pour les insectes, et les insectes ne touchent pas au reste!
- Ne kadar uzun süredir bunun gibi şeyler yapıyorsun?
- Combien de temps ça vous prend pour faire ça?
Bilmiyorum. İnsanlar beni kovalıyor ve ben yeterince hızlı koşamıyorum. Ve bunun gibi şeyler.
Des gens me pourchassent et je ne cours pas assez vite.
Biraz tefecilik, biraz müşterek bahis, işte bunun gibi şeyler.
Il était bookmaker, prêteur sur gages, extorqueur, entre autres.
"Bay James Allen yeni bir Panama Kanalı inşa ediyor." Ya da bunun gibi bir şeyler.
"M. James Allen construit un nouveau canal de Panama." Un truc de ce genre.
Bunun gibi şeyler.
Quelque chose dans ce genre.
Bunun gibi korkunç şeyler.
Des tas de choses affreuses.
Bunun gibi şeyler.
Des choses comme ça.
Ve bunun gibi..... şeyler.
Et des choses de grandes choses.
Şunun genişleme etkisi, bunun frekansı gibi şeyler.
Le coefficient d'expansion de ceci, la fréquence de cela.
Ayrıca en nazik insanlardır, bunun muhtemel nedeni hayatlarında hiç kaya gibi sert şeyler görmemiş olmalarıdır.
Ils sont très gentils, sûrement parce qu'ils n'ont jamais vu... dans leur vie quelque chose d'aussi dur qu'un rocher.
Ya da bilirsin bunun gibi bir şeyler.
Quelque chose comme ça.
Bahçıvanlık, tamir, bunun gibi şeyler?
Ou même bricoler un peu?
Bunun gibi bir şeyler.
"Ton cœur est dans ma main!"
Bunun yerine, sanki çok önemliymiş gibi sürekli konuşup bir şeyler söyleniyor.
Mais il faut toujours parler, dire quelque chose.
bunun gibi 190
bunun gibi bir şey 34
bunun gibi mi 57
gibi şeyler 18
şeyler 33
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun gibi bir şey 34
bunun gibi mi 57
gibi şeyler 18
şeyler 33
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla ne demek istiyorsun 20
bununla birlikte 245
bunun anlamı ne 159
bunun adı ne 18
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun için teşekkür ederim 20
bununla birlikte 245
bunun anlamı ne 159
bunun adı ne 18
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun için teşekkür ederim 20