Burada da translate French
13,998 parallel translation
- Ciğerler ıslak görünüyor. Burada da kelebek etkisi belirtisi var.
- Les poumons semblent humides, et il y a un effet papillon révélateur.
Burada da yok.
Je n'ai rien.
Burada da mikrodalgalar var!
Il y a des micro-ondes ici aussi!
Aynı ipliklerden burada da buldum.
J'ai trouvé les mêmes fibres ici.
Görünüşe göre tam burada da bir sınırımız varmış.
On dirait qu'on a une autre frontière juste là.
Bir fenomen olacak bir futbolcunun babası burada da.
Avec le père d'un footballeur qui va devenir exceptionnel.
Burada da masaları mı temizleyeceksin?
Est-ce que tu vas nettoyer les tables ici aussi?
Burada da yiyecek ve su çok az.
Et il ya très peu de cela ici.
- Ben de. Ama, burada da ortak bir temasımız var.
Mais ici, nous avons le côté populaire
- Burada da ben varım!
Je suis dessus!
Burada da kaslarını şişiriyorsun.
Là, tu fais de la muscu. Mignon, mignon.
Burada da kamp kilisesindesin.
C'est toi dans la chapelle du camp.
İşte tam da burada.
Vous, à l'instant.
Bırakalım burada kalsın böylece sabah da kardeşini ziyaret edebilir.
Non, je dis juste, Pourquoi nous ne laisserions pas la boite pour qu'elle puisse voir son frère demain matin.
Bu arada Dört Temmuz'da burada yatacağız.
Et en passant, le 4 juillet, on dort tous ici.
Valencia hâlâ ikimizin yalnız takılmasından pek hoşlanmıyor. Burada olduğumu öğrenirse, yanımda Beyaz Josh da vardı diyebileceğim.
Tu sais, Valencia est toujours pas super excité par le fait que toi et moi, on traîne seuls ensemble, donc si elle découvre que j'étais ici, je pourrais dire que Josh blanc était là, aussi.
Veranda çöker diye düşünüyordum ama burada olduğuma göre, o kadar da kötü değil.
J'ai pensé qu'au moins une véranda allait s'effondrer. Mais, maintenant que je suis là... C'est pas si mal.
Yani iki kurbanın da yolu şüpheliyle burada kesişti.
C'est là qu'ils l'ont croisé.
Ve burada, Amerika'da.
Elle s'appelle Anna Neehoff.
Ama burada oturup da ölümünü izlemeyeceğim.
Mais je ne vais pas rester assis et la regarder mourir.
Karman ödülü için jürinin karar vermesi aylar sürecektir o yüzden bir başlangıç sermayesine ihtiyacım var ki bu da başka bir iş almam gerekecek demek, yani burada olmayabilirim.
Le prix Karman, euh, ne sera pas attribué avant des mois, j'ai besoin d'un capital de départ, ce qui veut dire que je devrai prendre d'autres jobs, donc je pourrais ne pas être là.
Burada yazdığına göre Benson Long Pendleton'da işlerini yürütmeye 1990'da başladı.
Regarde sur le dossier. "1993, Benson Long a commencé à agir autour de Pendleton."
Ve çok zengin olan azınlıklar için en özel ve münhasır mülkiyet olanlakları da burada.
Et pour quelques rares privilégiées, une offre exclusive de propriétés.
Burada çok müthiş görünüyorum ama yukarıda çok fazla duman var.
Je suis bien ici, mais je serai mieux dehors.
Çünkü Rebecca'nın cesedinden kurtulması lazımdı, Bruno da burada çalışıyor.
Il voulait de l'aide pour se débarrasser du corps de Rebecca, et Bruno travaille là.
Tahlil sonuçları gelene kadar da burada kalacaksın.
Et tu resteras ici jusqu'à ce que tes résultats arrivent.
Bir kurban Meksika'da bir kurban burada bulundu.
Une victime a été trouvée au Mexique, l'autre ici.
Conrad Harris'in dosyasını okudum ve burada, New York'ta Kriminal'de çalışan bir kızı olduğunu gördüm, ben de onu araştırdım ve tecrübesiz olsa da zeki, becerikli, işini seven bir ajan gördüm.
J'ai lu le dossier sur Conrad Harris, et j'ai vu qu'il avait une fille qui travaillait à la criminelle juste ici dans New York, alors j'ai lu en elle et j'ai vu une agente qui était inexpérimentée, mais maline, pleine de ressources, tenace.
Beni ya sinir disi eder ya da gitmeme izin verirsin. Ama hiçbir sart altinda beni burada tutamazsin.
Vous pouvez m'expulser ou me laisser partir, mais vous ne pouvez absolument pas m'ennuyer.
Fakat onsuz da gayet iyiyiz burada.
Mais nous sommes parfaitement bien sans elle.
Özellikle de burada, Bernabeu'da.
Particulièrement ici, au Bernabéu.
Ya da burada kalıp gazozun keyfini çıkarabiliriz.
Ou on reste ici à profiter de nos sodas.
Bizden çok önce buradaydı o ve biz gittikten sonra da burada kalacak.
C'était là bien avant nous, et ça sera là bien après que nous soyons partis.
Tam da burada "Yeterince çok olmadı Teğmen" demen gerekiyordu.
C'est le moment où tu dis, "Pas assez longtemps, Lieutenant."
Burada Middle'da, biz umut ederiz.
Chez nous, on carbure à l'espoir.
Burada konuşsak da olur.
Tu sais quoi? On va le faire ici.
Ne istediğini anlıyorum. Burada güç ve kontrol dışarıda da normal, basit bir hayat istiyorsun.
J'ai compris ce que vous voulez... la vie ici, avec toute sa puissance et son contrôle et une vie dehors, simple, normale.
İşin doğrusu, yaptığım tüm iyi işleri burada, Yeni Dünya'da yaptım.
En vérité, le gros de mon oeuvre a été fait ici, dans le Nouveau Monde.
Birkaç saat sonra, Peter Florrick'in burada Springfield'da kürsüye çıkıp başkanlık için adaylığını açıklaması bekleniyor.
Dans quelques heures, Peter Florrick est attendu pour ramener la scène à Springfield pour annoncer sa candidature à la présidence.
Bugün burada olmanızın sebebi FBI'da tanıdığım elit kişiler olmanızdır.
Vous êtes ici aujourd'hui parce que vous êtes un groupe d'élite de personnes que je sais au FBI.
Ya burada çalışacaktım ya da mahallede esrar satacaktım.
Il est soit mis en œuvre ici ou primo bride arrière dans le " capot.
Çıkış yanığı da burada.
Et des brûlures au sol.
- Burada da aynı şey oluyor. Benim hatam.
C'est ma faute.
Burada olmanın bir iyi yanı var Sophie ve Oleg yukarıda.
Ce qu'il y a de bien à être là-dessous, c'est que Sophie et Oleg sont là-haut.
Burada ki olay daha da kötüleşmek üzere dostum.
Ça va empirer.
Ve bana bütün kariyerinin burada Saray'da geçireceğine söz verdi.
Et elle avait promis de passer sa carrière entière ici, au Palace.
Ayrıca her ay gelen meyve sepetine ne olduğunu merak ediyorsan o da burada.
Et si tu te demandes ce qui est arrivé à ton panier de fruit du mois... alors tiens.
- Sihrin numarası da burada zaten.
Voilà la chose sur un tour de magie.
Burada Middle'da, Noel denince akla barış, sevgi ve ailenizle keyifli zaman geçirmek gelir.
Chez nous dans l'Indiana, On connait les valeurs de Noël... Paix, amour et la joie de se retrouver en famille.
Saitama Hocam da burada yaşıyor.
Mon maître vit aussi ici.
Burada yazana göre sadece bir gaz da olabilir apandisin patlamış da olabilir.
Ça dit que ça pourrait être une appendicite, mais c'est peut-être des gaz.