English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Buradan lütfen

Buradan lütfen translate French

861 parallel translation
Buradan lütfen.
Par ici, inspecteur.
Buradan lütfen.
Par ici, s'il vous plaît.
- Vince amca, git buradan lütfen.
- Oncle Vince, va-t'en, s'il te plaît.
Buradan lütfen.
Dans la salle d'attente.
Beyler, buradan lütfen.
Par ici, messieurs.
Buradan lütfen.
Par ici, je vous prie.
Buradan lütfen.
Entrez.
Buradan bayan, lütfen.
Il est là? Faites-le entrer.
- Hank, Eddie buradan çıksın lütfen.
- Hank, peux-tu faire sortir Eddie?
Samuel, icadını buradan götürür müsün lütfen?
Samuel, veux-tu, s'il te plaît, sortir ton invention d'ici?
Lütfen beni buradan kurtar.
Faites-moi sortir d'ici.
Susan, buradan gider misin lütfen?
Fichez-moi la paix. D'accord.
Lütfen buradan gidelim.
Emmenez-moi, je vous en prie.
Lütfen, buradan geçen bir bayan gördünüz mü?
Avez-vous vu passer une dame?
Lütfen bayım, buradan ayrılın. Endişelenme Otoku, sorun yok.
Père... nous a pardonnés.
- Buradan, lütfen.
Par ici, s'il vous plaît.
- Buradan, lütfen
Par ici, voulez-vous?
Buradan, lütfen.
Par ici.
Buradan gitmenizi istiyorum! Lütfen evimi terk edin!
je veux que vous sortiez d'ici Quittez ma maison!
Lütfen efendim, hemen buradan gidin.
Je vous en prie, partez.
Şimdi bir içki iyi gelir. - Lütfen buradan gidin.
Maintenant, à boire!
Kız kardeşime kendisini buradan fazla uzaklaştırmamasını söyleyin lütfen.
Dites-lui de venir nous voir.
Jesse, Lütfen git buradan.
Jesse, vas-t'en, s'il te plaît.
- Gidin buradan, lütfen, madam
Allez-vous-en, madame. Partez, je vous prie.
Lütfen götür buradan. Nereye olursa götür.
Emmenez-moi n'importe où.
Lütfen onu gönder, lütfen onu buradan yolla lütfen.
Chasse-le, je t'en supplie.
Şimdi lütfen buradan git bakalım.
Va-t'en!
Lütfen Will, sat. Buradan gidelim.
Je t'en prie, Will, partons.
Lütfen beni buradan götür.
- Non, je veux rentrer.
Buradan lütfen.
Je vous ai expliqué mon intention d'exhiber la violence.
Buradan lütfen.
C'est par ici.
Lütfen gidelim buradan.
Allons-nous-en, je t'en prie.
Lütfen beni buradan uzaklaştırma.
Ne me demande pas de partir d'ici.
Zosh, lütfen. Defol buradan, defol buradan.
Fous le camp d'ici, sale traînée!
- Buradan gitmelisiniz, lütfen.
- Vous devez partir, je vous en prie.
- Buradan gitmelisiniz, lütfen.
- Allez-vous-en, s'il vous plaît.
Bayanlar lütfen gidin buradan.
Et vous mesdames, s'il vous plaît, partez.
Lütfen, kaçalım buradan!
S'il te plaît, partons!
Lütfen, buradan.
Par ici s'il vous plaît.
Buradan kurtulunca, hanımefendi... Yapmayın, olur mu? Lütfen.
Quand vous serez au pays, ne le faites pas... je vous en prie.
Buradan, lütfen.
Par ici, je vous prie.
- Buradan uzakta. - Lütfen yapmayın.
C'est tombé loin d'ici.
Buradan lütfen.
- Par ici.
Dinle, zaten yeteri kadar üzüntüye sebeb oldum. Lütfen git buradan.
J'ai causé assez d'ennuis, va-t'en.
Üzgünüm, Frankie. Lütfen git buradan.
Excuse-moi, Frankie, mais va-t'en.
Anne lütfen ama! Bırakın oğullarımı sen sepeti al, haydi gidiyoruz buradan!
Ramassez vos affaires, on s'en va!
- Lütfen, gidelim buradan.
- Allons-nous-en.
Lütfen... Buradan gittiğim zaman senin gülümseyen yüzünü hatırlamak istiyorum.
Laisse-moi emporter l'image de ton sourire.
Lütfen gidin. Gidin buradan.
Sortez d'ici.
Chance dinle. Buradan gitmemiz lazım. Prenses lütfen.
Reviens gagnant, porté par le succès et la richesse.
Gidin buradan Madam, lütfen!
Sortez madame!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]