Calisti translate French
61 parallel translation
enim kemiklerimi kirmaya calisti. Ben izin vermedim.
Ils ont voulu me passer à la machine à broyer.
Cok calisti ve kendi hayatini yavrularinin... hayatini garantiye almak icin feda etti.
Mais elle a accompli son devoir. Elle laisse une nouvelle vie derrière elle.
- Hayir. Sadece biri beni oldurmeye calisti.
Quelqu'un a voulu me tuer.
COK FAZLA CALISTI, VE ANNEM ONU TERKETTi,
Il travaillait trop, ma mère l'a quitté.
Jimmy'i bicaklamaya calisti.
Il a essayé de poignarder Jimmy.
Lisede okurken calisti, üniversiteyi bitirdi, beni de film okuluna yolladi.
Le lycée, l'université, puis elle m'a mis dans une école de cinéma.
Dennis'in annesi benimle sevismeye calisti.
La mère de Dennis a essayé de coucher avec moi.
Hahamlar yuzyillar icinde bu yasaklamalari getirerek dinlenme gununu korumaya calisti.
Le Rabbin, au fil des siècles, a inventé ces interdits pour préserver le jour du repos.
Ama varsayalim, bir sekilde calisti ve adayi tasidik.
Mais supposez que ça fonctionne, et qu'on déplace l'île.
Ayrica Dr. Hall General Electric icin calisti ve onlara buyuk paralar kazandirdi.
À l'époque, le Dr Hall travaillait pour General Electric. Il leur a fait gagner une fortune.
Ayrica kendini oldürmeye calisti. Belli ki psikiyatrik bir rahatsizligi var. - Agrisi da muhtemelen psikolojik.
{ \ pos ( 192,215 ) } Il a voulu en finir, troubles anxieux, la douleur doit être psychologique.
Ondan bilgi almaya calisti ve kendini kaybedince..... hey, yapmadin dimi?
Et alors... et alors Poley, Poley l'a suivie chez elle... et il a essayé de la baiser et il a perdu le contrôle. Poley? C'est pas vrai?
BUYULERIYLE TUM HIBORYA'YI KOLE YAPMAYA CALISTI.
voulait réduire en esclavage tout Hyboria avec sa sorcellerie.
Henry seni oldurmeye calisti.
Henry a essayé de te tuer.
Kocasi cinayeti onun ustune yikmaya calisti.
Son mari l'a fait accuser de son propre meurtre.
Joe buradayken, kimseyle irtibata gecmeye calisti mi?
Est-ce que Joe a essayé de contacter quelqu'un pendant qu'il était là?
Bu ülkenin çocuklarinin topladigi bozuk paralardan... büyük bir kazanç saglamaya çalisti.
Il a planifié de faire un profit énorme grâce aux pièces et valeurs, durement gagnées par les jeunes de ce pays.
Griffin, pilot. Acil alan 26'ya inmeye çalisti.
Pilote Griffin a tenté atterrissage d'urgence piste 26.
- Vanalar nasïl calïstï?
- Les valves ont fonctionné?
Yalnizdik. Bana saldirmaya çalisti.
J'ai dû me défendre.
Sirk plani çalisti.
Le plan du cirque a fonctionné.
Suç hayatina atilmadan önce 1931'de bir kafede çalisti.
En 1 931, elle était serveuse avant de se lancer dans le crime.
Beni öldürmeye çalisti.
Il a essayé de me tuer.
Beni öldürmeye çalisti yahu.
Mais pourquoi?
Birkac hafta önce de Bonney çalmaya çalisti.
Et Bonney a essayé d'en voler il y a 2 semaines.
LONDRA'DA BİR YARDIM KAMPANYASINDA ÇALIŞTI 1975 EKİMİ'NDE CBE ÖDÜLÜ KAZANDI
ET SE CONSACRA À DES ŒUVRES DE CHARITÉ. EN OCTOBRE 1975, IL FUT DÉCORÉ DU C.B.E.
Eski personellerimden biri beni öldürmeye çalisti.
Un ancien employé a essayé de me tuer.
Beni öldürmeye çalisti.
Il essaie de me tuer.
- Beni öldürmeye çalisti.
- ll a essayé de me tuer.
Gobi'nin her yerinde çalisti. Pazarliklari yürüttü.
Il a négocié avec toutes les ethnies locales du Gobi.
İNTİHAR ETMEYE Mİ ÇALIŞTI?
2 JOURS AVANT :
BİR GEMİNİN KAPTANI OLARAK ÇALIŞTI.
Il émigra en Chine, et devint là bas capitaine d'un bateau de pêche.
Madison'dan asagi dogru iniyorduk ve yaklasik 50 metre ötede bir köpek o, o karsiya geçmeye çalisti.
On fonçait sur Madison. À 60 mètres de nous, y a ce chien... qui essaie de traverser, c'est impossible de traverser Madison.
Beni durdurmaya çalisti.
Il a essayé de m'arrêter.
Kendini öldürmeye çalisti veya tersi.
Elle a essayé de se suicider ou non?
Kendini öldürmeye çalisti ya da çalismadi.
- Elle a essayé de se tuer ou pas?
Bence onlar Islam'i yaymaya calisti.
En fait, ils essayaient de... répandre l'Islam.
Arkamdan beni zehirlemeye çalisti!
Annie, plus fort.
Bir adamla buraya geldim ve bana arkadan girmeye çalisti.
Je suis venue avec un mec et il voulait m'enculer. Et je lui ai dit :
Bu benim için çalisti.
Il a sa radio. Sa radio!
MOTOR ÇALIŞTI Başardı.
MOTEURS EN ROUTE
Senin üstüne cinayet yikmaya çaliSti.
Elle a essayé de te piéger pour meurtre.
Ben giderken beni tuttu ve iliskimizin gerçek olduguna beni ikna etmeye çalisti.
Quand je partais, il a essayé de m'attraper... et, et de me convaincre que notre relation était réelle.
Bizi öldürmeye çalisti. Quinn onu kullaniyor.
Vu comment elle a essayé de nous tuer.
Bizi öldürmeye çalisti, Chuck.
Elle a essayé de nous tuer Chuck.
En azindan annem kendi erkek arkadasini camdan kaçirmaya çalisti.
Au moins ma mère a fait sortir son petit-ami par la fenêtre.
Çaresizce oraya gitmeye çalisti.
Il voulait désespérément y aller.
Federaller de onlara el koymaya çalisti.
Le FBI a déjà essayé de les confisquer.
Tüm sabah diz çökerek çalisti. Ortancalarina çok iyi bakardi.
Elle avait passé la matinée à genoux, à bichonner ses hortensias.
Bana zorla sahip olmaya çalisti.
Il a essayé de me forcer.
Annem beni kurban etmeye çalisti babam da dogdugumda terk etti.
Ma mère a essayé de me sacrifier, et mon père est parti quand je suis née, donc...
çalıştım 51
çalıştı 29
çalıştır 90
çalıştırın 19
çalıştır şunu 20
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalıştı 29
çalıştır 90
çalıştırın 19
çalıştır şunu 20
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışın 67
çalışırım 44
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışın 67
çalışırım 44