Değişmemişsin translate French
598 parallel translation
Asuka, aradan 14 yıl geçtiğini söyledin ama göz bandın dışnda hiç değişmemişsin.
tu as dis que ça faisait quatorze ans mais la seule chose qui a changé sur toi c'est ce cache sur ton oeil.
Şey, sen hiç de değişmemişsin.
Tu n'as pas changé d'un poil.
Hiç değişmemişsin, Doktor.
Vous n'avez pas changé, Docteur.
Seni görmek de güzel, Boris. Cuma'dan beri hiç değişmemişsin.
Vous n'avez pas changé du tout.
Pek değişmemişsin. Şu bayana yardım edip hemen geliyorum yanına.
Je suis à toi dès que j'aurai aidé cette dame.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changée.
Walter, görüyorum ki değişmemişsin.
Toujours aussi impliqué...
Annie, evin içinde koşup duran o küçük kız halinden bir parça bile değişmemişsin.
Vous n'avez pas changé du tout.
Okulda isyana meyilliydin. Değişmemişsin.
Vous n'êtes pas calmé depuis l'école?
Hiç değişmemişsin.
Vous n'avez pas changé.
Sanırım sen de hiç değişmemişsin.
Pour moi, vous n'avez pas changé.
Bir randevuya yetişeceğim. Hiç değişmemişsin, Dimitrios.
Vous n'avez pas changé du tout, Dimitrios, toujours impétueux, toujours un peu méchant.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin.
Aux Indes, peut-être?
Sen de değişmemişsin, Garance.
- C'est le carnaval, Avril, la vie est belle.
Hiç değişmemişsin, Sid.
Bon vieux Sid.
- Billy amca hiç değişmemişsin. - Burada kimse değişmez.
Oncle Billy, tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin. Hala eskisi gibisin.
Tu n'as pas trop changé, dans ton uniforme tu serais le même.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as absolument pas changé.
Hiç değişmemişsin.
Toujours la même.
Anne, hiç değişmemişsin. Hiçbir şey değişmemiş.
Tu n'as pas changé, maman.
Rupert, hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé.
Elwood, hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin doktor.
Vous n'avez pas changé, docteur.
Hiç değişmemişsin Juanito.
Tu n'as pas changé, Juanito.
Pek değişmemişsin, palabıyığın hariç tabii.
- Salut, Raymond. Ça va? Montre-toi voir, un peu.
Eh, sen hiç değişmemişsin.
Bon, tu es la même qu'avant.
Dur sana bakayım değişmemişsin.
Laisse-moi voir si c'est vraiment toi.
Hiç değişmemişsin, Pete?
T'as pas changé!
Hayır, Les, zerre kadar değişmemişsin. Yine ölesiye hasta görünüyorsun.
Les, tu as toujours aussi mauvaise mine.
Çok fazla değişmemişsin Tammy.
Tu n'as pas changé, Tammy.
Ama sen hiç değişmemişsin.
Mais vous, vous n'avez pas changé.
Hiç değişmemişsin, Johnny.
Tu n'as pas du tout changé, Johnny.
Hiç değişmemişsin.
Vraiment, tu n'as pas changé!
Hiç değişmemişsin!
Tu ne peux pas t'en empêcher, hein?
Hiç değişmemişsin. - Bir içki alır mısın?
Vous buvez quelque chose?
Daha üstünü değişmemişsin.
Tu ne t'es pas encore changée.
Hatta sen bile, hiç değişmemişsin.
Toi non plus, tu n'as pas changé.
Ama sen, sen hiç değişmemişsin.
Mais toi, tu n'as pas changé.
Değişmemişsin, değil mi?
Vous n'avez pas changé!
- Pek değişmemişsin.
Tu n'as pas beaucoup changé.
- Değişmemişsin.
Pas du tout.
Hiç değişmemişsin Agnes.
Tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin, değil mi Tony?
Tu n'as pas changé, hein, Tony?
" Hiç degismemissin, Lord MesaIa.
" V ous n'avez pas changé, Seigneur Messala.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé d'un pouce.
Hiç değişmemişsin.
- Tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas du tout changé.
Hiç değişmemişsin.
Il n'a pas changé...
- Hiç değişmemişsin.
- Toujours la même.
Hiç değişmemişsin.
"... où pousse le thym sauvage. " Tu n'as pas du tout changé.