Değişmiş translate French
1,544 parallel translation
Değişmiş.
Ça a changé.
Hadi gidelim, bu değişmiş.
Allons-y, il a aussi changé.
O kadar değişmiş miyim?
J'ai tellement changé?
Tanrım, 1951'den beri dünya çok değişmiş.
Mon Dieu, le monde a bien changé depuis 1951.
İngilizce, lütfen? İnsanların kayboldukları yerlerin bazılarında yerçekimi değişmiş.
La gravité a changé aux endroits où certains de ces gens ont disparu.
Rambaldi'ye göre bu iksir enjekte edilince değişmiş bir bilinç hali yaratıp Yolcu'nun bir mesaja aracı olmasını sağlıyor.
En injection, cet élixir modifierait l'état de conscience, permettant ainsi au Passager de transmettre un message.
Metinde bir iksir formülü vardı. Bu iksir enjekte edilince değişmiş bir bilinç hali yaratıp Yolcu'nun bir mesaja aracı olmasını sağlıyor.
Le texte contenait la formule d'un élixir, qui modifierait l'état de conscience, permettant au Passager de transmettre un message.
Bir şeylerin değişmiş olabileceği aklına gelmedi mi hiç?
Il... ne t'est pas venu à l'esprit que... quelque chose pouvait avoir changé?
Bakiyesi hızla değişmiş.
C'est un grand changement dans le solde de son compte.
Olay yeri fotoğrafları, evin şemaları, bir tek yolunuz değişmiş.
Les photos de la scène du crime, les plans de la maison. Seulement, votre itinéraire avait changé.
Gelecek değişmiş olabilir.
L'avenir peut avoir changé.
Sonradan değişmiş olsa bile.
Bien qu'Alice ait tellement changé.
Evet, biliyorum. Ama o zaman tamamen değişmiş olacak.
Ouais, mais tout aura changé alors.
Küre olmadan değişmiş uzayları kendi kendilerini yok edecektir.
Sans sphère, leur espace transformé va s'effondrer de lui-même.
Vegas kesinlikle değişmiş.
Vegas a vraiment changé.
Arabasına geri dönüp üzerini değişmiş.
Elle est retournée à sa voiture et s'est changée.
Sevkıyatların ya son anda adresi değişmiş ya da iptal edilmişler.
Les livraisons étaient redirigées ou annulées à la dernière minute.
Bu değişmiş olabilir.
Les choses ont pu avoir changé.
Ekin çemberinin içindeki bitkiler insan elinin yapabileceğinden fazla değişmiş.
Celles à l'intérieur du cercle de culture sont modifiées au-delà de la capacité humaine.
Tavırları değişmiş!
Elle doit t'en faire baver.
Bir şeyler değişmiş.
Y'a un truc différent, tu...
- O, değişmiş.
Il a changé.
Bir şeyler değişmiş olmalı. Bu gece, dün geceden farklı ne yaptın?
Quelque chose a dû changer Qu'as tu fait de différent ce soir?
Oyun, değişmiş.
Les temps ont changé.
Planın değişmiş olmasını saymazsak.
Mais le plan a changé.
Şekli değişmiş tahtırevanlar fazla para etmez.
Un palanquin perd de sa valeur après qu'on l'ait trafiqué.
Ve durum benim için de değişmiş değil, Lordum.
Mes sentiments n'ont pas changé non plus, milord.
Sonra ilkim değişmiş, su seviyesi azalmış ve gemi karaya oturmuş.
Quand le climat a changé, le niveau de l'eau a baissé et il est resté piégé.
Giyimin kuşamın amma değişmiş böyle.
Tu as changé d'habillement.
Değişmiş.
Il a changé.
- Fikrimiz değişmiş olabilir.
- On peut changer d'avis.
Tamamen değişmiş.
Il a carrément changé.
- Vardiya değişmiş.
- Un collègue l'a remplacé.
Oranın ne kadar değişmiş olabileceğini düşünemiyorum.
Comme ça a dû changer! Elena...
Yeni Yıl'ın en çok değişmiş adamı sensin Marcus.
II a bien changé, Marcus de la Nouvelle Année.
- Çok değişmiş. - Evet değişti.
- Elle a dû changer!
Ya seni içeri aldığımda sen de annem gibi değişmiş olursan?
Et si je te laisse entrer et que tu es comme maman?
Ama yüzünde bir şeyler değişmiş.
Son visage a un peu changé.
- Galiba telefonu değişmiş.
- Je crois que son numéro a changé.
"Chiffonade tarzı pişirilmiş tekir balığı". Saçma sapan yemekler var menüde. - Galiba şefleri değişmiş.
"Chiffonnade de rouget pané." C'est de plus en plus prétentieux.
Dokusu değişmiş.
Sa texture est différente.
Bir şey değişmiş gibiydi ve bu değişim çok hızlı olmuştu.
"Pionnier du néviplanchisme"
Yüzü biraz değişmiş, ama bu bronşla, Doo-ho'nun resmini yaptığı kız olmalı.
Son visage est un peu différent, mais avec cette broche, elle ressemble à la fille sur le dessin de Doo-Ho.
Yüzü değişmiş, ama lordum doğru söylüyor gibi görünüyor.
Son visage a changé, mais ce que dit Monseigneur semble vrai.
İsim değişmiş.
Le nom a changé.
Evet, galiba değişmiş.
Ouais, on dirait bien.
- Bir şeyler açıkça değişmiş.
Quelque chose a changé en toute évidence.
Yüzüm mü değişmiş?
Mon visage a t'il changé?
Vegas kesinlikle değişmiş.
- Vegas a vraiment changé.
Aman Tanrım. Giysilerimiz değişmiş.
Attendez. lls nous ont mis d'autres habits.
Buralar tamamıyla değişmiş.
Ça a changé.
değişmişsin 53
değişir 70
değişti 33
değiştir 41
değişik 17
değişiyor 42
değişim 17
değişken 23
değiştin 25
değiştim 42
değişir 70
değişti 33
değiştir 41
değişik 17
değişiyor 42
değişim 17
değişken 23
değiştin 25
değiştim 42
değiş 37
değişmedi 19
değişiklik yok 46
değişen bir şey yok 26
değişeceğim 22
değişmemişsin 17
değişebilirim 16
değişmedi 19
değişiklik yok 46
değişen bir şey yok 26
değişeceğim 22
değişmemişsin 17
değişebilirim 16